Selda Terek Yazio: WhatsApp Baby?
- Vay başımıza gelen!
- Neeeey! WhatsApp bizim bilgileri alıp, ses kaydımızı kullanıp bankadaki hesaplarımızı mı çekecek?
- Birader senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Bu Kovid’den bile kötü bi haber. Ben yengene ne derim? Bizim bir erkek grubumuz var. Na orada sadece paylaştıydım 2020 Pirelli güzellerini. Bi de ara sıra işte Okşan Ablan’la malum paylaşımlarımız vardı. Müjgan beni boşayacak, yandım.
- Ayy ciddi misiniz? Ben onayladım bile, ne yapacağım şimdi? Gidip hesaplarımı boşaltayım bari.
- Ben çoktan Telegram’a geçmiştim, geleceği gören adamız burada, sadece sakalımız yok.
Günlerdir ortalıkta bir panik yaşanıyor ki sormayın. Aaah ah! Hep diyordum ama bugüne kısmetmiş konuyla ilgili yazmak.
Birkaç sorum olacak izninizle:
1. Dünyanın en zeki girişimcileri sizce neden uçtan uca şifreli haberleşme altyapıları oluşturup bunlara milyon dolarlar harcadılar? Bizler doya doya haberleşelim diye mi?
2. Süpermarketlerde ve hatta neredeyse tüm mağazalarda neden kasada indirim yapılıyor, neden bir form doldurup müşteri kartı almanızı istiyorlar? Neden bu konuda bu kadar ısrarcılar ve hayatınızı kolaylaştırmak için yarışa girmiş durumdalar?
3. TC kimlik numaramızı kargocu bile bilirken, kim bilmiyor?
4. Bu bilgileri verince ne oldu?
5.Şimdi veri güvenliği konusunda bir sözleşme imzalarsak ne değişecek?
Cevapların soruların içine gömülü olduğunun farkındasınız değil mi? Olacağı söyleyeyim: Kimse sizin banka hesaplarınız peşinde değil, merak etmeyin. Kafayı bu yönde çalıştırmayı biliyoruz da neden daha basiti düşünmekte bu kadar zorlanıyoruz? Olay çok basit: peşinde oldukları şey CRM bilgisi. Yeni pazarlama tekniği bu. Farkında değil misiniz ağzımızdan çıkan her şey ekranda önümüze düşüyor, olay bu noktadayken siz hala kişisel verilerinizin peşinde misiniz? Kapitalizm canavarını doyurmak bu kadar zorlaşmışken, atı alan Üsküdar’ı geçmişken, “yiğidin malı meydanda” demekten başka çare mi var? WhatsApp’tan almasalar Matsapp’tan alınabilecek bilgiler için bu kadar panik yaşamak gerekmiyor inanın.
Ne kadar reklam o kadar satış. Ne kadar müşteri memnuniyet, o kadar satış. Ne kadar veri, o kadar satış.
Çünkü artık anneler günü, babalar günü, sevgililer günü yetmiyor cüzdanımızdan para çekmeye. Information Technologies, ki kendisi şimdinin de geleceğin de en önemli işidir, size önce ihtiyacınız olan şeyi söylüyor, almanız gerekeni belirliyor, sonra onu istemenizi sağlıyor ve önünüze alternatifleri koyuyor. Size sadece sipariş etmesi kalıyor ve siz o siparişi özgür iradenizle verdiğinizi sanarak asıl hatayı o noktada yapıyorsunuz. Bu bilgiyi yani müşteri hareketlerini, tercihlerini, ihtiyaç bilgisini yaratıp satabilen köşe oluyor. Bilmem anlatabiliyor muyum? Şaşıracak bir şey yok.
Yıllardır sosyal medyada selülitlerimizin detaylarına kadar paylaşmışken şimdi bu neyin paniği, ben cidden anlamadım. Ayrıca nedir bu annemizin kızlık soyadından çektiğimiz? Onu da verelim uğraştırmayalım insancıkları.
Hoşça ve sevgiyle kalın.
Yorum Yazın