Sağlığınızın Gidişatını Değiştirecek 5 Besin Takviyesi
Bir beslenme uzmanı olarak çoğu zaman şifanın besinlerden geleceğine inanır ve danışanlarımı doğal besinler yolu ile makro ve mikro besin ögelerini almaya yönlendirmeye özen gösteririm. Ancak son dönemlerde maalesef hayat tempomuzun yükselişi, yediklerimizin üretim sürecinin değişimi ve vücudumuzun buna hizalanmakta güçlük çekmesi nedeniyle bazı takviyelere kısmen daha sıcak bakmaya başladım. Bu nedenle bir yazı serisi niteliğinde sizlerle en çok konuşulan 5 besin takviyesini kısaca tanıtarak başlamak isterim.
Bromelain
Ananas özü olarak da adlandırılan bromelain ananas meyvesinden elde edilen bir enzim özü olarak bilinir. Kullanımı ve önemi son yıllarda artmaya devam eden Bromelain, pek çoğunuzun bildiği özelliği ile ödem atıcı yani vücuttaki fazla suyu atmaya yardımcı olur.
Bilimsel olarak; yüksek biyolojik aktiviteyi korurken vücutta çok düşük sistemik toksisiteye neden olur. Kardiyovasküler hastalıklar, kan pıhtılaşması ve fibrinoliz bozuklukları, bulaşıcı hastalıklar, iltihaplanma ile ilişkili hastalıklar ve birçok kanser türünde olumlu etkisi görülmüştür. Ayrıca Bromelain’in kardiyoprotektif ve anti-pıhtılaşma aktivitesi, COVID-19 ve COVID-19 sonrası hastalar için tamamlayıcı bir tedavi haline gelebileceği söz konusu olmak ile birlikte araştırmalar yeterli değildir.
Krom Pikolinat
Kromun bağırsaklardaki emilim oranı son derece düşüktür, krom pikolinat daha iyi emilen alternatif bir krom şeklidir. Mantar, kuru erik, fındık, yumurta sarısı ve tam tahıllı ürünlerde bulunan krom pikolinat, önemli bir mineraldir. Takviye olarak alımı, yapılan araştırmalar ile birlikte son yıllarda artış gösterirken araştırmaların yetersizliği nedeniyle de tartışma konusudur. Krom Pikolinat kullanımı, vücudun insüline tepkisini iyileştirmede ve diyabetlilerde kan şekerini düşürmede etkili olabilir. Ayrıca açlığı, aşermeyi ve aşırı yemeyi azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak kanıtlar sınırlı olduğu için kesin bir sonuç elde edilmemiştir
Kolajen
Hücre dışı matrisin en bol bileşeni olan kolajen, cilt yapısını koruyarak ve sayısız işlevin gerçekleşmesini sağlayarak cilt fizyolojisini belirleyen belirleyici proteindir. Vücuttaki kolajenin yaşa bağımlı olarak azalmasıyla çizgiler, kırışıklıklar ortaya çıkar; cilt daha kuru ve ince bir hale gelir.
Güneş ışığı, sigara, çevre kirliliği, alkol kullanımı ve besin eksikliği gibi faktörler bu süreci hızlandırabilir. Yapılan araştırmalar, takviye olarak alınan kolajen ile bu durumun giderilebileceğini göstermektedir. 90 gün boyunca hidrolize kolajen alımının, kırışıklıkları azalttığı, cilt elastikiyetini ve hidrasyonunu iyileştirdiği, cilt yaşlanmasını azaltmada etkili olduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca kolajen takviye alımının eklem sağlığında etkili olduğu ve kullanımının ağrıları azaltıcı etki gösterdiği belirlenmiştir.
Glutamin
Glutamin takviyesi alımının, bağışıklık fonksiyonunu iyileştirmeye ve vücuttaki protein depolarını korumaya, bağırsaklar ve vücudunuzun geri kalanı arasındaki bariyerin korunmasına ve bağırsak hücrelerinin düzgün şekilde büyümesine yardımcı olduğu, egzersiz sırasında ve sonrasında iskelet kaslarında en çok bulunan amino asit, glutamindir. Yapılan araştırmalarda eksikliğinin giderilmesi için takviye alımının faydalı olduğu net olarak belirtilmiştir. oluşan yorgunluğu veya kas ağrısını azalttığı görülmüştür.
Magnezyum
Magnezyum vücutta en çok bulunan dördüncü mineraldir. Vücutta kemik ve diş oluşumu, sinir iletisi, kas kasılması ve enzim aktivasyonu, enerji üretimi gibi birçok önemli görevi bulunmaktadır. Bu reaksiyonların gerçekleşebilmesi için magnezyumun vücutta yeterli olması gerekmektedir.
Magnezyum vücutta üretilmediği için diyet ile, gerektiğinde takviye olarak alınması gerekir. Günlük magnezyum alımı sağlıklı yetişkin erkekler için 400 mg, sağlıklı yetişkin kadınlar için 320 mg olmalıdır. Ayrıca düşük magnezyum seviyeleri tip 2 diyabet, kalp hastalığı, duygu bozuklukları ve migren gibi rahatsızlıklarla bağlantılı olduğu gibi osteoporoz için de bir risk faktörüdür.
Yorum Yazın