Ölmeden Önce Görüp Görebileceğiniz En Garip 13 Yer
Her tatilde deniz kıyısına gitmekten artık kum kusacak hale gelenlerden misiniz? 'Biraz farklı yerler göreyim, kimsenin gitmeye cesaret edemeyeceği yerleri gezeyim' düşüncesinde misiniz? O zaman doğru yerdesiniz.
Turizm sektörünün en önemli parçalarından biri ekstrem koşullara sahip bölgelere yönelik turlar hazırlayıp aktiviteler düzenlemek. Dünyamız bu bakımdan oldukça fazla alternatife sahip. Adını bile duymadığınız, 'Anca filmlerde olur' diyeceğiniz bir çok yer her yıl on binlerce turistin akınına uğruyor.
1. Ilha de Queimada Grande (Yılan Adası)
Listemizdeki ilk yer herkesin gitmeyi göze alamayacağı bir bölge: Brezilya’da bulunan Ilha de Queimada Grande, diğer adıyla “Yılan Adası”. Hiçbir insanın yaşamadığı ada tamamen yılanlarla kaplı.
Bothrops insularis türü bu engerek yılanları dünya üzerindeki en tehlikeli yılan türlerinden biri. Hatta Brezilya hükümeti bu nedenle adaya girişi özel araştırma ekipleri dışındaki herkese yasaklamış durumda. Yani bu bölgeye gitmeyi düşünecek kadar çılgınsanız illegal yolları kullanmanız gerekecek. “Brezilya’ya gitsem Rio’nun karnavallarına uğrarım, zehirli yılanı ne yapayım?” dediğinizi duyar gibiyiz, e hak da vermiyor değiliz.
2. Hiçbir devletin kontrolü altında olmayan Bir Tawil bölgesi
Bir Tawil, Mısır ile Sudan sınırındaki bir bölge; üzerinde hiç kimse yaşamıyor, hiçbir doğal kaynağı yok. Bildiğiniz ufacık bir çöl bölgesi. Dolayısıyla hiçbir devletin kontrolü altında olmayan bir yerlerde özgürlüğün tadını çıkarmak istiyorsanız bu bölgeye ulaşabilir ve kumda oynayabilirsiniz. Tabi nasıl ulaşacağınız da ayrı bir muamma.
Yine de giderseniz aklınızda bulunsun diye söyleyelim; Amerika’da yaşayan Jeremiah Heaton adlı bir adam bu bölgeye gidip mavi bir bayrak dikmiş ve Kuzey Sudan Krallığı adını vererek bölgeyi sahiplenmiş. “Amaç?” diye merak edenler olursa da bunu yapmasının nedeni “Prenses olabilecek miyim?” diye soran kızının isteğini yerine getirebilmekmiş.
Baba olmak böyle bir şey olsa gerek…
3. Çin'deki hayalet şehirler
Bu şehirlerin hikayeleri biraz ilginç. Çin hükümeti şehirlerdeki insanları tekrar kırsal kesimlere çekebilmek için bu kırsal bölgelere alışveriş merkezleri, restoranlar, parklar gibi bir çok yapı inşa ediyor. Ancak bu bölgelere henüz beklendiği kadar insanın yerleşmediğini söyleyelim, dolayısıyla bazı bölgeler neredeyse tamamen boş.
Bu bölgeler gelecek yıllarda insanlarla dolmadan önce gezip görmek ve yıllar sonra “Önceden buralar hep dutluktu” demek isteyenler ellerini çabuk tutmalı.
4. Catatumbo Nehri
Venezuela’da bulunan Catatumbo Nehri’nin Maracaibo Gölü’yle birleştiği nokta şimşekleriyle ünlü. Hatta öyle ki, yılın neredeyse 200 gecesinde tüm gece boyunca aralıksız şimşekler çakmakta. Bu özelliği nedeniyle ekstrem koşulları seven turistlerin en gözde yerlerinden biri olan bu bölgede neden bu kadar çok şimşek çaktığıysa hala bilinmiyor.
5. Aralarından tarih değiştirme çizgisi geçen Diomede Adaları
Öncelikle bu adaların Küçük Diomede ve Büyük Diomede adındaki birbirlerinden 4 km uzaklıktaki iki farklı adadan oluştuğunu söyleyelim.
Amerika’ya bağlı olan ve 100 civarı insanın yaşadığı Küçük Diomede adasında saatler, Rusya’ya ait olan ve hiç kimsenin yaşamadığı Büyük Diomede adasına göre tam 21 saat geride (genelde 23 olduğu düşünülür, ancak bazı nedenlerden ötürü öyle değil).
Bu bölgeye gitmeyi düşünen çılgınlar varsa biraz zorluklarla karşılaşmaları muhtemel; çünkü adalarda ne bir liman, ne de havaalanı var. Dolayısıyla tek şansınız helikopterle ulaşmak.
6. Zirvesi Dünya'nın en yüksek noktası olan Chimborazo Dağı
Öncelikle bilindiği üzere Dünya’nın şekli kutuplardan basık, Ekvator’dan ise şişkin. Bu nedenle Ekvator üzerinde bulunan bir nokta ile aynı yükseklikte olan ama kutuplarda bulunan bir noktanın Dünya’nın merkezine olan uzaklıkları aynı değil, ilk nokta merkeze daha uzak kalıyor.
Bu dağın yüksekliği aslında 6268 metre, Everest’inki ise 8848 metre. Ancak Everest’in zirvesi Dünya’nın tam merkezine 6382 km mesafede iken, Chimborazo Dağı’nın zirvesi Dünya’nın merkezine 6384 km mesafede bulunuyor.
Yani sadece iki kilometrelik bir farkla Chimborazo Dağı’nın zirvesi gezegenimiz üzerinde Dünya’nın merkezine en uzak olan nokta konumunda.
7. Pitcairn Adaları
Pitcairn, Henderson, Ducie ve Oeno adındaki toplam 48 kilometrekare alan üzerinde yer alan 4 adadan oluşan bu bölgede sadece Pitcairn adası üzerinde insanlar bulunuyor, diğer 3 ada tamamen boş. Dört ada arasında en büyük ikinci ada olan Pitcairn’in nüfusu şuan için 56. Adada kış sıcaklıkları 17-25 derece arasında seyrederken yaz sıcaklıkları ise 30-35 derece civarlarında.
Bu bölgeye gitmek için 3 veya 10 günlük tatil turlarından birini seçiyorsunuz. Adaya ulaştığınızda yerli bir aile sizi evine alıyor ve tatiliniz boyunca onlarla beraber vakit geçirip adanın geçmişini kendi ağızlarından dinliyor, kültürlerine aşina oluyorsunuz. Ada halkı yıllık gelirlerinin yüzde 80’ini turizm ile kazanmaktaymış.
8. Dünya'nın en soğuk yerleşim yeri olan Oymyakon
Rusya’nın kuzeydoğusunda kalan bu yerleşim yeri 517 nüfusa sahip olan soğuk mu soğuk bir köy. Özellikle kış aylarında köyde hayat neredeyse tamamen durma noktasına gelmekte. Hatta köyde 1924 yılının kışında ölçülen -71 derecelik sıcaklık kalıcı bir yerleşim biriminde bugüne kadar ölçülmüş en düşük sıcaklık rekoru.
Buraya gitmek isteyenler için bir iyi, iki kötü haberimiz var. Öncelikle kötüler; birincisi, köye en yakın şehire ulaşmak araçla bile 2-3 gün sürüyor. İkincisi, köyde otel veya pansiyon yok. İyi haberse şu ki köyde yaşayan aileler turistlere karşı oldukça sıcak davranıyor ve evlerinde ağırlamayı kabul ediyorlar. Hatta köy yönetimi tarafından Dünya’nın en soğuk yerleşim yerine ulaştığınıza dair bir sertifikayla ödüllendirilme şansına sahip oluyorsunuz.
9. Güneydoğu Papua
Burayı özel yapan şey bölgede yaşayan Korowai kabilesi. Günümüze oldukça yakın bir zamana kadar yamyam olmaya devam ettikleri düşünülen bu kabilenin son birkaç yıl içerisinde bu faaliyeti tamamen bıraktığı söyleniyor, yine de kesin bir bilgi yok.
Gidecek olanların gözü hala yamyamlık olduğuna dair iddialarla korkabilir, ancak bunun turizm faaliyetlerini daha da popüler hale getirmek için yamyamlık sona ermiş olsa da hala kullanılan bir bahane olduğu söyleniyor.
Üstelik bir çok tur şirketi bu bölgeye özel olarak turlar düzenlemekte, dolayısıyla korkmanıza pek gerek yok.
10. Kuzey Kutup Noktası
“Kuzey Kutup Noktası’nı nasıl gezeceğim ki” diye merak ediyor olabilirsiniz, hemen söyleyelim: sıcak hava balonları ile.
Her yıl birkaç farklı şirket Kuzey Kutup Noktası çevresinde sıcak hava balonlarıyla turlar düzenliyor, ancak elinizi çabuk tutmanız gerek çünkü kontenjanlar genelde sınırlı oluyor.
11. Japonya'ya ait olan ve korku filmlerinden fırlamış gibi duran Izu Adaları
Bu adalardaki insanlar neredeyse her an gaz maskesi ile dolaşıyor. Bunu da pek tabii ki keyiflerinden yapmıyorlar, adalar oldukça aktif olan bir yanardağ zincirinin üzerinde bulunuyor. Dolayısıyla sürekli şekilde bu volkanlardan zehirli sülfür dioksit gazı salınımı oluyor, ki bu da solunumu oldukça tehlikeli olan bir gaz.
Olur da buraya gitmeye karar verirseniz ilk iş olarak gaz maskenizi taktığınızdan emin olacaklardır, hatta uyurken bile çıkarmamanız gerekebilir. Yine de gitmeye hala kararlıysanız kendinizi iyi hissettirecek bir bilgi verelim: yalnız değilsiniz. Bölge her yıl bir çok turist tarafından ziyaret ediliyor.
Yalnız gitseniz bile hemen her fotoğrafta gaz maskeli olacağınız için internetten herhangi birinin fotoğrafını indirebilir ve kendinizmiş gibi paylaşabilirsiniz. Ortamlarda da gittim dersiniz, kim bilecek?
12. Meksika'da bulunan Isla de las Munecas (Oyuncak Adası)
Korku filmlerinden fırlamış gibi duran bu adanın olayını özetlemek gerekirse; bölgede bulunan bir su kanalında küçük bir kız boğuluyor. Don Julian Santana adlı bir adam kız çocuğunun boğulmasının ardından kanallarda bir oyuncak bebek buluyor ve küçük kızın ruhunu onurlandırmak amacıyla oyuncağı bir ağaca asıyor.
Daha sonra bu eylemi sürekli yapan Santana uzun bir süre boyunca adanın her yerindeki ağaçları eski püskü ve ya kolları, ya bacakları, ya da başları olmayan oyuncak bebeklerle donatıyor. Daha da ilginci ise, adamın sonu da kızınki gibi kanalların birinde boğularak ölmesiyle geliyor.
Santana’nın ailesi de o zamandan beri, yani 15 yıla yakın bir zamandır bu adayı turistik amaçlarla kullanıyor ve para kazanıyor. Adanın fotoğrafları bile inanılmaz derecede rahatsız edici, yine de bir çok turistin ziyaret ettiğini belirtelim.
13. Alnwick Zehir Bahçesi
Northumberland Düşesi’nin özel projesi olan bu zehirli bahçe adına gerçekten yakışır derecede tehlikeli bitkilere ev sahipliği yapıyor. Öldürücü etkilere sahip 100’den fazla farklı çeşitte bitkiyi barındıran ve turistler tarafından büyük ilgi gören bu garip bahçeyi gezmek için yanınızda bir rehber olması şart.