Netflix Yapımı The Last Dance Belgeseliyle Yeniden Gündeme Oturan Basketbol Tarihinin Efsanevi Koçu: Phil Jackson
Bu içerikte NBA ve The New York Times kaynak olarak kullanılmıştır.
Tam adıyla Philip Douglas Jackson, 17 Eylül 1945’te Montana’da dünyaya geldi.
Basketbolu ilk olarak North Dakota Koleji’nde öğrendi. NBA oyunculuk kariyeri, 1967 yılında New York Knicks takımında başladı. Tam 11 yıl boyunca bu takımda kalarak oyunun hakkını verdi. Jackson, bu 11 yıl içerisinde New York Knicks’te 2 şampiyonluk gördü.
Bu şampiyonluklardan birinde, asistan koç görevini de üstlenmişti.
Forvet oyuncusu olan Phil, 1978’de başlayan 2 yıllık New Jersey Nets macerasıyla birlikte 1980’de aktif oyunculuk kariyerini sonlandırma kararı aldı. Elbette bu bir son olmayacaktı ve esas kariyeri de bu noktada başlıyordu. Kendini asıl iyi olduğu noktada gösterebilecekti.
21 yıllık koçluk kariyerine, ilk adımı 1989‘da Chicago Bulls’la birlikte attı.
Phil Jackson, 2 yıl boyunca ‘Three Peat’ şampiyonluğunda seri yapmanın peşinden gitti. Chicago Bulls’da, efsane Michael Jordan ve bir diğer efsane Scottie Pippen’ın şov gibi performanslarıyla 1991-92-93 ve 1996-97-98 sezonlarında zaferin tadını çıkardı.
Takım ruhuna sahip çıkarak Jordan ve Pippen’ın arasındaki kimyaya sonsuz bir güven duydu.
Chicago Bulls, Michael Jordan’ın takımı ve koçluğu da zaten Jordan yapıyor gibi bir algı mevcuttu. Ancak Phil Jackson'ın olmadığı 1984-91 aralığında şampiyonluk görülmemesi, Phil yokluğunda Jordan’ın varlığının tek başına Chicago Bulls için bir anlam ifade etmediğini göstermişti.
2000 yılı, büyük efsane için yeni bir çağın başlangıcıydı.
Büyük koç bu kez kaprisli, asi ama bir o kadar fişek olan oyuncularla baş etmek zorundaydı. Bu pek de göründüğü kadar kolay olan bir iş değildi. Gerek oyun gerek oyuncular en çok da basın Jackson’ın üstünde büyük bir baskı oluşturuyordu.
Michael Jordan yani namıdiğer ‘Majesteleri’nin veliahtı Kobe Bryant ve Wilt Chamberlain’in veliahtı olarak görülen Shaquille O’Neal ile başı dertteydi.
Phil, takım için her şeyini ortaya koyarak 2000-01 ve 2002’de 3. ‘Three Peat’ zaferini yaşadı. Aynı anda iki starında parlamasını sağlayacak bir oyun kurmayı başarmıştı. Yeri geldiğinde Kobe’nin, yeri geldiğindeyse Shaq’ın marifetlerini ortaya seren sistem, Lakers’a çok da yakıştı.
Her şey çok iyi derken Kobe’nin tek yıldız olmak istemesi üzerine Shaq’ın kendini ezdirmemek için takımdan ayrılması büyük bir sorun haline geldi.
Bu olay giderek büyüyen bir takımdan ayrılma dalgası başlattı. Haliyle takım 7 yıl kadar uzun bir süre boyunca tek bir şampiyonluk dahi kazanamadı. Gary Payton, Karl Malone gibi başarılı isimler bile bu gidişata bir dur diyemedi.
Bu durumdan yeterince bunalan Phil Jackson, ipleri tekrar eline aldı. Tüm riskleri göze alarak Kobe Bryant ve Pau Gasol ikilisini yarattı. Herkesin dört gözle beklediği zaferse 2009-10 yıllarında iki yıl üste üste gelmiş oldu.
1989-2010 yılları arasında 11 şampiyonluğun mimarı olan koç, bir rekora imza atarak basketbolda ‘Yüzük Canavarı’ olarak anılmaya başladı.
Hala daha rekoru elinde tutan Phil Jackson, 1996’da NBA’de ‘Yılın Koçu’ seçilmişti. ‘Kutsal Çemberler’ ve ‘Ruhunu Arayan Takım’ olmak üzere iki kitap yazdı. Kitaplarında tecrübelerine ve çalıştırdığı takımların soyunma odası muhabbetlerine yer verdi.
Oyuncu olarak dikkat çekememiş olsa da gözlem kabiliyetini koçluk yıllarında sonuna kadar sergileyen Phil, basketbol tarihine adını resmen altın harflerle kazıttı.
NBA tarihinin gelmiş geçmiş en büyük 10 koçunun bulunduğu listede zirvede olan Phil, 2007’de ‘Basketball Hall of Fame’ müzesinden kendisine yer verilmesiyle büyük bir gurur yaşadı.
Namıdiğer ‘Zen Master’, şüphesiz NBA'in en iyilerinden birisiydi…
Phil Jackson, her şeyin üstesinden gelen ve fazladan parmağa ihtiyaç duyacak kadar şampiyonluk yüzüğü kazanan bir kraldı. 11'i antrenör olduğu, 2'si oyuncu olduğu yıllardan olmak üzere 13 yüzüğe sahip oldu…
Yorum Yazın