Nereye İşeyecekler? Yakında Sokaklarda Göreceğimiz Yüksek Teknoloji Çiçekli Pisuvarlar
Umumi tuvaletlerin kent sakinleri için son derece önem arz ettiğini söylemeye gerek bile yok. Bugünün cin fikirli teknolojik atılımı da, tam olarak insanlığın bu önemli ihtiyacına yönelik.
Sizin de bildiğiniz üzre, ne zaman ve ne şekilde çişimizin geleceğine karar veremiyor ve idrar yollarımıza bir noktadan sonra söz geçiremiyoruz.
Peki, 'Nereye işeyecekler?' Bilhassa büyük Avrupa şehirlerinin yönetimlerinin kafasını oldukça kurcalayan bir soru bu.
Amsterdam’da yerden yükselen pisuvarlar akıl edildi. San Francisco’ya çişi gerisin geri sıçratan duvar boyası adapte edildi...
Ve her gün metrekarelerce alanı idrardan temizlemekten harap olan Paris yetkilileri, akılcı ve kesin bir çözüme muhtaç durumda.
Bu noktada olası çözümlerden birisi, acayip bir pisuvar sistemi olan Uritrottoir gibi görünüyor.
Urirottoir (kaldırım pisuvarı anlamına geliyor), Faltazi isimli bir tasarım stüdyosunun icatlarından biri. İki büyük kutudan oluşan mekanizmanın son derece basit bir yapısı var.
Üst katmanda idrarın bırakıldığı tekne ve çiçeklerle dolu bir saksı mevcut. Alt katmanda ise samanlarla dolu bir hazne. Çiş buraya gidiyor.
Bu tuhaf ama akılcı fikir, bir mimarlık fakültesi ziyaretinde tasarımcı Laurent Lebot’nun aklına düşmüş.
Zira oradaki bir grup erkek, bildiğin, samanların üzerine işiyormuş. Samanın olayı ise şu: İdrardaki azot, samandaki karbon ile bir araya gelince, bereketli bir bileşim oluşturuyor ve kokuyu da baskılamış oluyor.
Ama sıkıntı şu. Saman, çişi deli gibi sıçratıyor. Lebot’nun stüdyosu ise özel bir malzeme kullanarak bunu engelleyecek tekneyi tasarlamış.
Teknenin sarmaladığı boşluğa ise güzel kokulu çiçekler yerleştirilmış. Saman bir yandan kokuyu giderdiği gibi, idrar ile oluşturduğu bereketli yapısıyla çiçekleri de canlı tutmayı başarıyor.
Paris’in ana tren istasyonlarından olan Gare de Lyon’un iki adet sipariş ettiği pisuvarların 9.730 dolarlık bir maliyeti olmuş.
Her pisuvarın içinde, samana bırakılan idrar seviyesini ölçen internet bağlantılı bir sensör var. Bu sensör, saman haznesinin değişmesi gerektiği zamanı önceden tespit ederek görevlilerin değişimi sağlamasına imkan sağlıyor.
Bunu çok ciddi bir meseleymiş gibi konuşmak tuhaf gelebilir ama, umumi tuvalet şehirler için gerçekten büyük sıkıntı.
En önemli engellerden biri, insanların ulu orta işemek istememesi. Ama, maalesef başka çözüm yok. Sözgelimi New York City’deki parklarda 600’e yakın umumi tuvalet kabini var. Fakat bunların tamamı akşam 8’den sonra kapanıyor. Bu gibi durumlar da bu tarz akıllı (ya da akılsız) pisuvarları, bir noktada zorunlu kılıyor.
Muazzam bir teknoloji barındırmayan ama çevre dostu olan Uritrottoir, herhangi bir umumi tuvaletin üçte biri kadar karbon salınımı yapıyor.
Herhangi bir sifon ya da su bağlantısına ihtiyaç duymaması da onun en önemli avantajı olabilir.
O kadar tuvalet ihtiyacı konuşup yalnızca pisuvarlardan bahsetmek de, dünyayı yalnızca erkeklerden ibaret sanmak gibi gelebilir.
Lebot’nun bir sonraki hedefi ise, kadınların mahremiyetini ihlal etmeyen ve ayakta işemelerini sağlayacan bir pisuvar geliştirmek.
Sizce Türkiye’de de böyle bir sistem kullanılabilir mı?
Yorum Yazın
Avrupa'lılar orta çağ alışkanlıklarını özlemiş. Can çıkar huy çıkmaz diye boşuna dememişler. Sokaklara şırıl şırıl koyverme özgürlüklerini geri istiyorlar.
Köpek gibi
Bana göre yavşaklık