Narsistle İlişkiye Başladığınızda Yaşayacağınız Duygular
Narsistle ilişkiye başladığınızda onun narsist olduğunun farkına varmanız zor olabilir. Hatta kendi kendinize “Oh be sonunda bana değer veren insana rastladım.” diyebilirsiniz. Narsist ilişkinin başlarında gerçek yüzünü öyle bir gizler ki görmek pek de mümkün olmaz.
Narsistle yaşayanlar çok iyi bilir. Karman çorman bir duygu seline kapılırsınız. Bir gün mutlu, bir gün üzüntülü. Bir gün acımış halde bulursunuz, bir gün nefret edersiniz. Bir gün kendinizi haklı hissedersiniz ve bir bakmışsınız dakikalar sonra suçlu hissedersiniz. Utanç, merhamet, öfke, sevgi, kısacası ne ararsanız vardır.
Şimdi narsistle ilişkiye başladığınızda sırasıyla hangi duyguları yaşayacaksınız görelim;
İlişki narsistin rollerini sergilediği bir tiyatro sahnesidir. Bütün oyuna hakimdir. Hem oyuncuları hem de seyircileri etkilemek için her şeyi yapar. Herkes büyülenmiş bir şekilde başroldeki narsisti inceler.
Açılış sahnesi flört dönemi ile başlar…
Narsistin birinci perdedeki ilk rolü “AŞK BOMBARDIMANI” dır; O aşk bombardımanına tuttukça onun seline kapılırsınız. Öyle mutlu hissedersiniz ki kendinizi, daha önce böyle sevgi yaşamamışsınızdır. Narsist dışarıdan bakıldığında ne kadar cömert, sevgi dolu ve anlayışlı gözükür. O kadar güzel sözler söyler ki, hemen inanırsınız. İzleyenleri ve oyuncuyu etkilemek için hiçbir şeyden ödün vermez. Hediyeler, sürprizler, çok ilgili davranmalar derken herkesi etkiler. Siz kendinizi değerli hissettikçe narsiste inanmaya başlarsınız.
İkinci sahnede ise narsist YAVAŞ YAVAŞ İLGİYİ GERİ ÇEKER; siz şaşırır ve endişelenirsiniz.
Narsist sizi elde ettiği için artık heyecan duyacağı pek bir şey kalmamıştır. Narsist sürekli olarak birilerini elde etmek ister. Narsist sizden ilgiyi yavaş yavaş çeker. Sizde bir şok etkisi olur ve şaşırmaya başlarsınız. 'Ne oluyor ya ne oldu da birden ilgiyi benden çekti?' düşüncesiyle şaşırırsınız. Ardından endişelenmeye başlarsınız 'Acaba bir yanlış mı yaptım? Benim sıkıntım mı var?' diye düşünebilirsiniz. Endişe duygusunu yoğun bir şekilde hissedebilirsiniz. Kendinizde problem olduğunu düşünerek bu sefer ilgi gösteren taraf siz olursunuz. Fakat narsist tepkilerinize kulak asmaz ve ilgisiz kalmaya devam eder. Bu durum sizi gittikçe kızdırmaya başlar.
Üçüncü sahnede narsist şeytan rolüne bürünür; Sizi ÖNEMSİZ HİSSETTİRİR ve DEĞERSİZLEŞTİRİR;
Narsistle ilişkiye devam ettiğinizde sizleri eleştirir ve küçümser. Sürekli haklı çıkmaya çalışır. Duygularınızı anlamaz, yalan söyler ve inkâr eder. Sizin de kafanız iyice karışır. Çok fazla manipüle edilmeye dayanamazsınız ve bünyeniz derki 'Ne oluyor? Neden kendini bu kadar değersiz ve önemsiz hissediyorsun?' Bu ilişkiyi devam ettirdiğiniz sürece bu duyguları yoğun bir şekilde yaşamaya devam edersiniz. Kendinizi bu kötü giden ilişkiden kurtarmak yerine karşı tarafı düzeltmeye çalışırsınız. Kendinizin önemsiz ve değersiz biri olmadığını göstermek için çabalar durursunuz. Emekleriniz boşuna gider ve başroldeki narsist hayatınızı istediği gibi yönlendirir. O ne derse o olur. Sizin ne söylediğinizin hiçbir önemi yoktur.
Narsistin dördüncü sahnedeki rolü ise suç makinasıdır.
Narsist ne hata yaparsa yapsın suçlusu siz olursunuz. Siz olmasanız bile o nasılsa suçlayacak birilerini bulur. Narsist her şeyde artık sizi suçlamaya başlar. Aldatır, suçlusu sizsinizdir. Hasta olur, sebebi sizsinizdir. Bardağı kırar “Neden o bardağı oraya koydun? Senin yüzünden kırdım.” gibi suçlamalarda bulunur. Uzun süre bu tür suçlamalara maruz kaldığınızda kendinizde sorun aramaya başlarsınız. Bir kişiye 40 kere deli derseniz, deli gibi dolaşmaya başar. Bu da aynı hesap. Siz kendinizi suçladıkça, sorunlu olduğunuzu düşünmeye başlarsınız. Yaptığı her şeyi kontrol eden ve utanç duyan bir insana dönüşürsünüz.
Son sahne ise ayrılıktır.
Siz o kadar yorulmuş olursunuz ki bu ilişkiyi kaldıramaz bir hale gelirsiniz. Bunca suçlama, hakaret, üzüntü derken artık tükenmeye başlarsınız. Karşınızdaki kişinin değişmeyeceğini kabul ettiğinizde ayrılığın doğru olacağını düşünürsünüz. Ayrılığı ilk sizin gerçekleştirmenize izin vermez. Narsist sizi terk eder. Tüm suçu sizin üzerinize yıkar. Sizi terk etmesi ile birlikte kafanız iyice karışır. Ne hissettiğinizi bilemezsiniz. Çünkü onca acıyı siz çektiniz, size kötü davranan o ama ilişkiyi o bitirip gitmiştir. Böylesine kötü gitse de onu içten içe merak edersiniz. “Acaba ne yapıyor, başkasını mı buldu, şimdi mutlu mu, benim çektiğim acıyı o da çekiyor mu?” gibi düşüncelere kapılırsınız. Bu düşünceler narsisti özlemenize sebep olabilir.
Narsist son sahnede güzel bir finalle size veda eder zannedersiniz ama durum pek de öyle olmaz. Bir bakmışsınız tekrar karşınıza çıkagelmiş. İçinizde yaşadığınız acıları hafifletmek için narsistle tekrar ilişkiye başlarsınız. En baştaki sahne tekrar perdelenir. Aşk bombardımanı, ilgiyi geri çekme, şeytanlaşma, suçlama derken aynı döngü içerisine girersiniz. Narsist aynı rolle oyunu sahnelemeye devam eder. Siz zannedersiniz ki, yeni sezonda farklı bölümler olur ama durum pek de değişmez. Bizim narsist yine aynıdır.
Narsistle aynı sahneyi paylaştığınızda birçok duyguyu bir arada yaşarsınız. Güzel bir ilişkide çoğunlukla mutluluk, huzur ve sevgi yaşanırken, narsistle her duyguyu yaşarsınız. Tıpkı lunapark treni gibidir. Bir gün mutlu ve değerli hissederken, ertesi gün aşırı değersiz hissedebilirsiniz. Bunca karmaşık duygu zamanla tükenmenize neden olur. Daha fazla tükenmeden bu ilişkiyi sonlandırmanızda fayda var…
Siz de bu duyguları yaşadınız mı? Ya da daha farklı ne gibi duygular yaşadınız? Yorumlarda deneyimlerinizi bizimle paylaşırsanız çok sevinirim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, sevgiyle kalın...
Yorum Yazın