Kafa Sondajı 17 - Kitap Alıp Okumamak Daha mı İyi, Hediye Alırken Dikkat Edilmemesi Gerekenler
Kafa Sondajı'ndan merhaba. Burada birbiriyle bazen alakalı, çoğu zaman bağlantısız konulardan bahsedeceğim, aşağıdaki satırlar bir köşe yazısı da sayılabilir, sayılmayabilir de. Sonra 'Ne okudum ben ya?' demeyin, ne okuduğunuzu bilin.
İlk sorumuzla başlayalım mı?
"Ben kitap okumaya bayılırım" diyen bir dostunuz var mı? Yoksa eğer o kişi siz olabilirsiniz.
Ama sizi biraz tanıyorsam o kişinin siz olmadığınızı biliyorum. Kitap okumayı seven fakat sadece kitabı okumayı seven o dostunuz hepsinden öte şu görseldeki gibi bir manzarayı seviyor olabilir. Aslında haksız da değil, mis gibi bir kahve kokusu sayfaların üzerinde eserken birkaç satır okumak, hayatın anlamını bulmanın nesi kötü?
Hatta manzaralara böylesine odaklı biriyse devasa bir kütüphanenin varlığı da dostunuzun gönlüne bir küşayiş veriyor olabilir.
Muhtemelen okumayı sevmenin, kütüphaneleri kitaplarla doldurup çoğunun yüzüne bakmamanın zararlarına dair bir nutuk atmamı bekliyorsunuz. Beklemiyorsanız da hakkınızı yemeyeyim çünkü aslında okumadığımız kitaplar da bize iyi geliyor.
Kitap kokusunun mucizelerinde değil keramet, varlıklarında. Japonların tsundoku olarak tanımladığı insanlar kimlerdir bilir misiniz? 'Sürekli kitap alan ama bu kitapları okumayan” kişilere tsundoku adını vermişler, kelimeden tasarruf etmekle kalmamış etraflı bir kavram ortaya atmışlar.
Tsundoku kavramında bir olumsuz anlam yatmadığını şöyle anlatalım, kaleminin her hareketi milyonlar tarafından ilgi gören Umberto Eco'nun tam 30 bin kitaplık bir kütüphanesi vardı ve büyük bir kısmını da okumamıştı, kendisi itiraf etmişti. Ama bu kadar çok okunmamış kitabın varlığı, kütüphanede cisimleşerek ona durmaksızın bilmediği ne çok şey olduğunu hatırlatıyordu.
Öyle ki Eco’nun merakını hep canlı tutan yazma arzusu değil, bilmediklerinin etrafındaki varlığıydı. Henüz okumadığımız kitaplar birer edebi polis gibi etrafımızda durdukça halen bilmediğimiz, anlamadığımız, yanlış bildiklerimiz olabileceğini hatırlatırlar.
Olur da Japonca tutkunuz şahlanır da Tsundoku yazmak isterseniz, şuna bakıp deneyebilirsiniz. Ayrıca yazması bizce de zor, size has değil.👇
Ama Japonca tümüyle karmaşık değil, bu bize yabancı gelen dili öğrenmek için eğlenceli yöntemler de var.
Hatta Japonca öğrenmeye biraz olsun isteğiniz varsa içinizdeki bu kıvılcımı harlayacak şöyle eğlenceli bir içerik de var, aklınızda bulunsun.
O halde konumuza dönersek, sevdiceğimize, ailemize ve dostlarımıza hediye arama devri sona ersin, kitaplıklarını bu faydalı "edebi polislerle" dolduralım.
Hazır yeni yıl arefesindeyken bir sevdiğinize o farkında olmadan motivasyon şelalesi sunmuş olacaksınız. Öte yandan yapılan araştırmaların maddi hediyelerdense deneyim hediye etmenin her zaman daha kıymetli olduğu sonucunu da teğet geçmiş olabiliriz, maddi hediyenin somutluğu ve uzun süre etki edecek bir deneyim.
O halde bu hediye bahsinde ben de payıma düşeni yapayım, yaklaşın biraz.
Bu haftadan itibaren her cuma bilgi dağarcığına kat çıkmak isteyenler için Onedio IQ Instagram sayfasında kitap ödüllü bir yarışmamız olacak. İpuçları için Kafa Sondajı'nı ve Instagram sayfamızı takip etmenizi salık veriyorum. Kitap en güzel hediyeyse bu öğrendiklerimizin ardından kitapların kıymetini daha iyi bileceğiz.
İşte böyle. Sondaj sırf farklılık olsun diye haftaya kaldığı yerin biraz gerisinden devam edecek. Bu sondajı, Kafa Sondajı Modern Danslar Topluluğu'nun karşı çıktığı bu dansla sonlandırıyoruz.
Takipte kalınız, sevgi dolu selamlar! 🌹
Yorum Yazın
Merhaba, Kafa sondajı ve kitaplarla ilgili bir yazı görüp direk girdim ama sonunda şaşırdım. Sadece kısa bir özet için kafa sondajı başlığı atılmasını veya ... Devamını Gör