'İyisine Doymuyoruz O Zaman Daha İyisini Yapalım!' Denilerek Tekrar Çekilen ya da Uyarlanan Kült Filmler
Sinema tarihinde çok ses getirmiş, başarılı filmlerin uyarlamaları ya da yeniden çekimleri, zaman zaman karşımıza çıkıyor. Usta yönetmenlerin ele aldığı ve enfes senaryolarıyla hafızamızda yer edinmiş filmleri, yepyeni bir kimlikle görmeyi de artık eskisi kadar yadırgamıyoruz. Hatta bazı remake yapımların başarısının eskileriyle kafa kafaya olduğu, bazılarınınsa eskilerinden daha iyi olduğu da su götürmez bir gerçek. Biz de bu alandaki kült filmlerin eski ve yeni versiyonlarını listemizde sizin için inceledik. İşte, ikisini de deneyip tarafınızı seçmeniz gereken filmler...
10. Suspiria (1977 - IMDb: 7.4 / 2018 - IMDb: 6.8)
Dario Argento'nun korku ve gerilimi kendi üslubuyla anlattığı yapıtı Suspiria, kült filmler arasında önemli bir yere sahip. Hâliyle 2018 yılındaki remake çekimleri de hayranlarında büyük bir heyecan yarattı ve pek çok kişi tarafından beğenildi ama yine de ilk filmin başarısına ulaşabilmiş görünmüyor. Filmin yeniden çekiminde başrollerde Chloe Grace Moretz, Tilda Swinton gibi başarılı isimleri bir arada görüyoruz. Senaryoda ise Susie adlı genç bir kadının dünyaca ünlü bir bale okuluna kabul edilişiyle gelişmeye başlayan korku dolu bir hikâye anlatılıyor.
9. Lolita (1962 - IMDb: 7.5 / 1997 - IMDb: 6.9)
Vladimir Nabokov’un olay yaratan kitabından uyarlanan Lolita, günümüzde dahi tartışılan bir film. Stanley Kubrick, hikayeyi yumuşatmış ve dönemin şartlarına uygun hale getirmiş olsa da sansürle defalarca başı derde girdi. 1997 yılında Adrian Lyne tarafından yeniden çekilen fillm, yine sansasyon yarattı. Orta yaşlı bir adamın 13 yaşında bir kızla olan ilişkisinin anlatıldığı bu sıra dışı film, tüm yasaklamalara rağmen adını klasikler arasına yazdırıyor.
8. Total Recall / Gerçeğe Çağrı (1990 - IMDb: 7.5 / 2012 - IMDb: 6.2)
1990 yılında çekilen Total Recall’ın bilim kurgu sinemasında önemli bir yeri var. Kısıtlı imkanlarla çekilmiş olmasına rağmen günümüz filmlerine taş çıkartır nitelikte görsel efektlere sahip. Bu dalda aldığı Oscar ödülü de bunun bir kanıtı. Maalesef 2012 yılında Len Wiseman tarafından çekilen versiyon, ilkinin yarattığı etkiyi yaratamıyor. Colin Farrell ve Jessica Biel gibi başarılı oyuncular da bu durumu değiştirememiş. Film, Recall adlı şirketin sunduğu rüya tatilinden yararlanan kahramanımızın aniden kendisini aksiyondan aksiyona koşarken bulmasını konu alıyor.
7. Funny Games / Ölümcül Oyunlar (1997 - IMDb: 7.6 / 2007 - IMDb: 6.6)
Michael Haneke’nin ünlü gerilim filmi Funny Games, tek mekanda çekilmiş ve başarılı olmuş bir yapıt. 2007 yılında farklı oyuncularla aynı filmi tekrar çekerek daha büyük bir başarı yakalayacağını düşünen Haneke, hayal kırıklığına uğramış görünüyor. Tamamen ilk filmin yeniden çekimi olan ikinci yapım, denenmişi denemenin çok da iyi bir fikir olmayabileceği izlenimi yaratmıyor değil. Senaryoda ise üç kişilik bir ailenin evine giren gençlerin aileye uyguladığı sebepsiz şiddet gösterilerini izliyoruz.
6. The Tale of Zatoichi (1962) - IMDb: 7.6 / The Blind Swordsman: Zatoichi (2003) - IMDb: 7.5
Bazı hikayeleri yeniden izlemek hiç sıkıcı değil. Kör bir kılıç ustasının hikayesinin anlatıldığı Zatoichi de bunlardan biri. 1962 yılında siyah beyaz çekilmiş versiyonu, hâlâ keyifle izlenebiliyor. 2003 yılında ise Takeshi Kitano hem yönetmenliğini hem de başrol oyunculuğunu üstlendiği bir versiyon daha çekiyor. Hikâyeye kattığı espritüel yaklaşımıyla neredeyse ilki kadar seviliyor. Özellikle estetik dövüş sahneleriyle epey akılda kalıcı bir film diyebiliriz.
5. Scarface / Yaralı Yüz (1932 - IMDb: 7.8 / 1983 - IMDb: 8.3)
Scarface, her ne kadar adını Oliver Stone'la duyurmuş olsa da aslında bir uyarlama. Film ilk olarak 1932 yılında Howard Hawks tarafından sinemaya taşınıyor. Çok ünlü bir gangster filmi olarak anılması ise tabii ki Oliver Stone'ın başarısı. Aslında iki filmin senaryosunda büyük farklılıklar var. İlk versiyonda 1920-1933 yılları arasında ABD’de uygulanmaya başlayan içki yasağı döneminde kaçakçılık yapan mafya gruplarını izliyoruz. Oliver Stone versiyonunda ise mülteci olarak ABD'ye gelen Tony Montana'nın zamanla yer altı dünyasına hakim olmasını anlatan farklı bir hikâye görüyoruz.
4. Willy Wonka The Chocolate Factory / Charlie'nin Çikolata Fabrikası (1971 - IMDb: 7.8 / 2005 - IMDb: 6.6)
Willy Wonka, 1962 yılından günümüze kadar her yaştan insan tarafından izlenen eğlenceli bir yapım. Umut dolu ama fakir bir çocuğun bir çikolatayla değişen kaderine odaklanan film, 2005 yılında Tim Burton tarafından yeniden çekildi. Johny Depp'in olağanüstü performansıyla bizi fantastik bir dünyaya çeken ve finale kadar da etkisi altında tutabilen film; ne yazık ki ilki kadar sevilmemiş görünüyor. Yine de battaniyeli, patlamış mısırlı aile akşamlarında mutlaka bir şans vermeniz gereken bir film.
3. Dawn of the Dead / Ölülerin Şafağı (1978 - IMDb: 7.9 / 2004 - IMDb: 7.3)
1978 yılında George A. Romero tarafından çekilen ilk versiyonu, hâlâ severek izliyoruz. Bu denli başarı elde etmiş bir filmi tekrar çeken Zack Snyder da hayranlarını hayal kırıklığına uğratmamış. İki film arasındaki 26 yılda gelişen sinema teknolojileri sayesinde daha başarılı ve gerçekçi görsel efektlerle sunulan yeni versiyon, daha çok izleyiciye ulaşmış ve daha geniş bir kitleyi etkilemiş durumda. Filmde, bir grup insanın zombilerden kaçarken sığındıkları bir alışveriş merkezinde hayatta kalmaya çalışmasını izliyoruz.
2. The Thing / Şey (1982 - IMDb: 8.1 / 2011 - IMDb: 6.2)
The Thing, gerilim ve bilim kurgunun mükemmel bir birleşimi. İlk versiyonu, John Carpenter imzası taşıyan bir kült. Kuzey Kutbu'nda bir grup bilim insanı esrarengiz bir şekilde ölür ve ölümlerine sebep olan 'şey'in sırrını çözmeye karar veren araştırmacılar tüyler ürperten filmin odağına oturur. Filmin 2011 yılında yayımlanan remake versiyonu, ilki kadar ses getiremedi. Sebebininse bu yeni yapımda hikâyenin yeterince iyi işlenememesi olduğu düşünülüyor.
1. Old Boy / İhtiyar Delikanlı (2003 - IMDb: 8.4 / 2013 - IMDb: 5.7)
Bir manga serisinden Park Chan-Wook tarafından uyarlanan Old Boy, ahlaki değerleri sorgulatan bir sona sahip. Bu denli sansasyon yaratmış bir klasiği, Spike Lee daha iyi çekeceğini düşünmüş olacak ki 2013 yılında yeniden denedi. Maalesef filmin ikincisi, gişede umduğu başarıyı yakalayamadı. Filmde uzun yıllar mahkum olarak tutulmuş bir adamın serbest kalışından sonraki intikam arayışıyla gelişen olayları izliyoruz. Old Boy'la ilgili küçük bir bilgi daha verelim. Park Chan-Wook, bu intikam filmlerini seri olarak gösterime sunuyor. Üçlemenin ilk filmi Sympathy for Mr. Vengeance, 2002'de ve üçüncü filmi olan Lady Vengeance ise 2005 yılında gösterime giriyor. Old Boy ise bu serinin ikinci filmi ve göz bebeği.
Yorum Yazın