Görüş Bildir
Haberler
Gençlik Yıllarında Sıklıkla Rastlanan, Sonradan Komik Gelen 23 Davranış

Gençlik Yıllarında Sıklıkla Rastlanan, Sonradan Komik Gelen 23 Davranış

cakyz
30.05.2015 - 13:29 Son Güncelleme: 30.05.2015 - 18:19

Hepimiz geçtik bu yollardan ki, hatta bazılarımız hala geçiyor... Bu nedenle, bu davranışlarda utanılacak bir durum yok. Fakat onların komik yanlarını görebilmek ve gülümseyebilmek, o dönemden çıkıldığının bir göstergesi olsa gerek. İşte sizi gülümsetmesi muhtemel, ilk gençlik yıllarınıza dair davranışlar;

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Bakkala gitmek istememek.

1. Bakkala gitmek istememek.

İlk gençlik yıllarımızda ilk karşı çıktığımız şey, belki de bakkala gitmek eylemiydi. Ağladık, sızladık... Ve neticede bakkala gitmekten kaçınmak istedik. Küçük bir kardeşi olanlar en şanslılarımızdı...

2. Sık sık aşık olmak.

2. Sık sık aşık olmak.

O yıllarda aşkı tanıdık, yoğun duygular yaşamayı öğrendik. Bu duygu çok güzeldi; çok güzel/yakışıklı olduğumuzun ispatlanması ve karşımızdaki insanın bizi beğenmesi en büyük arzumuzdu. Olmadığında ağladık ve dünyanın ne kadar iğrenç bir yer olduğunu düşündük.

3. Akabinde öğretmenlerinden en az bir tanesine karşı cinsel arzular beslemek.

3. Akabinde öğretmenlerinden en az bir tanesine karşı cinsel arzular beslemek.

Öğretmenlerimiz çevremizdeki diğer arkadaşlarımız gibi değildi. Olgundular, hem fiziksel hem de anlayış olarak bizi kendilerine çektiler. Ne yapalım? Biz de o zamanlar güçsüz varlıklardık ve arzularımızı öğretmenlerimize yönlendirmeden edemedik.

4. Öyle ki, kendinden büyük bir sevgiliye sahip olmayı marifet sanmak.

4. Öyle ki, kendinden büyük bir sevgiliye sahip olmayı marifet sanmak.

Aradığını kendinden yaşça büyük bir sevgili de bulanlar da oldu. Özellikle kızların favori sevgili anlayışı buydu. Bu duruma en çok üzülen sivilceli erkekler oldu elbette. Fakat zaman geçti ve herkes akranıyla kaynaşmayı bildi.

5. Büyük müzisyenlerden birini kendilerine idol olarak almak.

5. Büyük müzisyenlerden birini kendilerine idol olarak almak.

Nirvana veya The Doors gibi gruplar her geçen gün daha da fazla çöküyordu kişiliğimize. Kişiliği koyacak yer lazımdı o dönemlerde bize. Önümüzdeki en çekici seçeneği seçip, tüm benliği o karaktere aktarmadan edemedik.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Akabinde gitara başlamak.

6. Akabinde gitara başlamak.

Hem erkekler hem de kızlar, ilk gençlik yıllarında gitara gönül verdi. Okulda, evde, bahçede, sahilde, dağda, nehirde ve kısacası her yerde gitar çaldık. Nothing Else Matter ve Akdeniz Akşamlarıyla başlayan gitar çalma yolculuğumuz, yine Nothing Else Matters ve Akdeniz Akşamları ile sona erdi.

7. Ve kendilerini bir Rock'N Roll yıldızı sanmak:

8. İmajları tam olsun diye sigaraya başlamak.

8. İmajları tam olsun diye sigaraya başlamak.

Kabul edelim: Birçoğumuz ilk sigarayı denediğimizde nefret ettik o pis şeyden ama kesinlikle bozuntuya vermedik. İçmeye devam ettik. Yanarlı dönerli oyuncakların olduğu bir mahalle parkında başlayan sigara maceramız, bugün akciğer kanseri olma yolunda hızla ilerliyor.

9. Bu süreçte, arkadaşlarına, kendilerini olduklarından daha farklı tanıtmak.

9. Bu süreçte, arkadaşlarına, kendilerini olduklarından daha farklı tanıtmak.

Amacımız farklı olmaktı. Haykırmak istediğimiz cümle şuydun: BEN SENDEN FARKLIYIM. Kişiliğimiz yeni yeni oluştuğu için, oluşmakta olan şeyin özgünlüğüne inanmak ve bunu herkese göstermek istedik... Olmadı... Bugün herkes gibi biriyiz işte.

10. Aile toplantılarına katılmaktan kaçınmak.

10. Aile toplantılarına katılmaktan kaçınmak.

Aile toplantıları başımızı ağrıtıyordu gerçekten. Yok derslerine çalış, yok eve vaktinde gel, yok üstüne başına çeki düzen ver... Nasihatlar İkinci Dünya Savaşı'nda Almanya'nın üzerine yağan bombalar gibi esir alıyordu bizi. Kaçmak ya da o toplantıya hiç katılmamak yapabileceğimiz yegane şeydi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. Çünkü yetişkinlerin aptal olduklarını düşünmek.

11. Çünkü yetişkinlerin aptal olduklarını düşünmek.

Şimdi dönüp bakınca, yetişkinleri o dönemde gerçekten de aptal olarak görüyorduk. Söyledikleri hiçbir şey bize bir anlam ifade etmiyordu. Kafa yapılarımız uyuşmuyordu açıkcası.

12. Ama yeri geldiğinde, arkadaşlarıyla başka bir şehire gidip gezmek için ailelerine izin vermeleri için yalvarmak.

12. Ama yeri geldiğinde, arkadaşlarıyla başka bir şehire gidip gezmek için ailelerine izin vermeleri için yalvarmak.

Ne yapsaydık? Sokağa çıkıp para mı dilenseydik? O izin alınacaktı ve üstüne bir de para ceplenecekti. Başka yolumuz yoktu. Bu konuda elimizden gelen en has mücadeleyi vererek savaştık ve amacımıza ulaşmaya çalıştık.

13. Hayatın genel olarak anlamsız olduğuna inanmak.

13. Hayatın genel olarak anlamsız olduğuna inanmak.

Hayat çok anlamsızdı o dönemlerde. Kuşlar uçuyordu filan... Fakat hiçbir şey bir anlam teşkil etmiyordu. Aile işe gidiyordu, biz okula. Yaşamda değişen bir şey yoktu. Godot'yu Beklerken gibi, anlamsız bir sürüklenişe maruz kalıyorduk.

14. Dış görünüşle kafayı bozmak.

14. Dış görünüşle kafayı bozmak.

Güzel/yakışıklı olmak istiyorduk. Hakkımız değil miydi yani? Berkler bizi beğensin, Cansınlar bize aşık olsun istedik. Okulun gözdesi, mahallenin bombası olmak istedik. Bir yandan harıl harıl bize saldıran sivilcelere inat, elimizden gelen en onurlu mücadeleyi ortaya koyduk.

15. Ama tarz olduğu için kirli converse giymek.

15. Ama tarz olduğu için kirli converse giymek.

Bize öyle öğretilmemiş miydi? Unplugged izlerken gözümüzün içine sokulan o değil miydi? Okulun en havalı erkeği Oğuz kirli converse giymiyor muydu? Hal böyle olunca, biz de kişiliği o yöne kaydırdık ve tarz olduğunu düşündüğümüz dış görünüşümüze, dilenci ayakkabılarıyla son bir hava kattık.

İçeriğin Devamı Aşağıda

16. "Öğretmen şu kitabı alın" dedi diyerek, aileden ekstra para koparmak.

16. "Öğretmen şu kitabı alın" dedi diyerek, aileden ekstra para koparmak.

Ne yani, para lazım değil miydi? Elbette lazımdı. Haftasonu kızla buluşacaktık ya da Berke doğumgününde parfüm alacaktık (pis kokuyordu napalım). Ailenin verdiği günlük 3 lira harçlık yetmiyordu yani. Bize de böyle bahaneler uydurmak kaldı.

17. Sırf beleş içki var diye düğünlere gitmek ve 'kıllatmak."

17. Sırf beleş içki var diye düğünlere gitmek ve 'kıllatmak."

İçmeyi çok seviyorduk ilk geçnlik yıllarımızda ve onu bir büyüklük göstergesi olarak görüyorduk. Zaten cepte para yok, 9 kişi toplanıp bir şişe bira anca alabiliyoruz... Hal böyle ounca düğünlerde geçirdik gecelerimizi. Hiç tanımadığımız insanlarla dans ettik ve kıllattık. Sonuçta içtik mi içtik.

18. Mastürbasyonla baya baya haşır neşir olmak.

18. Mastürbasyonla baya baya haşır neşir olmak.

Orada yatan küçük varlığın bize bahşedebileceği zevkleri de yeni yeni keşfettiğimiz bir dönemdi ilk gençlik yıllarımız. Onunla oynamak bize tarif edilmez bir zevk veriyordu. Genciz tabii, hiç düşünmedik 'ben napıyorum?' diye ve enerjimizi o yöne aktardık.

19. Amca veya dayı nasihatlerinden kaçınmak için telefona sarılmak.

19. Amca veya dayı nasihatlerinden kaçınmak için telefona sarılmak.

Aile toplantılarında başımızı şişirdikleri yetmezmiş gibi, bir de eve akraba gelince onun fikirlerine ve eleştirilerine maruz kalıyorduk. Bizimle hiçbir şekilde empati yapamıyorlardı ve söyledikleri şeyler tamamen anlamsızdı. Biz de çareyi telefonda bulduk ve onlar konuşurken Berke veya Cansına çıkma teklif ettik.

20. Üniversitede okula arabayla gitmenin hayalini kurmak.

20. Üniversitede okula arabayla gitmenin hayalini kurmak.

Abilerimiz ve ablalarımız bunu yapıyordu. Hem de gözümüzün önünde. Daha havalısı var mıydı be dostlar? Biz de o günlerin gelmesi için hayal kurmaya başladık. Arabamıza atlayacak, sigaramızı yakacak ve kızların erkeklere teklif ettiği okulumuza gidecektik.

İçeriğin Devamı Aşağıda

21. Yıkanmayı pek sevmemek.

21. Yıkanmayı pek sevmemek.

Öncelikle üşüyorduk. Bu hoşumuza gitmiyordu. Buna ek olarak, saçımız bozuluyordu yıkanınca. O halde neden bu anlamsız aktiviteyi yapacaktık? Her pazar annemiz tarafından duşa girmek için zorlandık ve buna karşı çıkmaya çalıştık. Sonuçta yenilen biz olduk ve o duşu aldık.

22. Sakalları çabuk çıksın diye tıraş olmak.

22. Sakalları çabuk çıksın diye tıraş olmak.

Abilerimizden ve babamızdan gördüğümüz üzere, sakal harika bir şeydi ve kızlar gerçekten bunu seviyordu. Okul olduğu için sakal bırakamazdık elbette ama en azından favorileri biraz uzun bırakabilirdik. Erkek olmak istiyorduk, haşin ve kuvvetli bir erkek.

23. Fakat neticede, tüm bunları bugün hatırlayınca, baya baya gülmek :)

O günlerde hissettiğimiz ve yaptığımız şeyleri şimdi düşününce, sanki birisi ayaklarımızın altından gıdıklıyormuş gibi hissederiz. Gülmek, o günlere neşeyle bakabilmek ve en önemlisi, bugünün gençlerini -belki de kendi çocuklarımızı- bu sayede anlayabilmek yapabileceğimiz en harika şey olsa gerek.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
114
60
28
13
11
8
3