İçimizi Isıtıyorlar! Kırmızılı Kadınlar ile İlgili Bilmeniz Gereken Her Şey
Onlar aramızdalar; saklanmıyor, gizlenmiyor ve içimizi her anlamda ısıtıyorlar!
Kırmızı... Ateştir, kandır, hayattır!
Medya ve kültür her ne kadar kırmızıyı cinsellik ile sınırlasa da, çok çok daha derindir kırmızı!
Cinsellik kadar da karmaşıktır!
Hayatın temeli işte! Onlarla başlar, onlarla ilerler, onlarla dünyaya zevk ve hayat katar!
Türk mitolojimizde bile 'Al Karısı' olarak geçen figürümüz, kadınların en vahşi yanını korkutucu bir şekilde simgeler. Kanlarından gelen bu vahşiliği taşıyan kadınlar, iyi ki varlar!
Kırmızılı kadınlar illa baştan aşağı kırmızı kıyafetler ile belli etmezler bunu. Kırmızıyı ufacık bir şekilde taşısalar bile; ona sahip olduklarını gösterirler.
Kırmızı bir ruj, küçük kırmızı bir çanta, hatta boyna sarılan ince bir eşarp dahi olabilir... Farkı kırmızının kapladığı alan değil; kırmızılı kadının o rengi benimseyerek taşımasıdır.
Kırmızı ilgi çekmek için giyilir derler... Peki ilgi çekmek gerçekten de kötü müdür?
Kırmızılı kadın hayata açtır; sunabileceği ve insanlardan alabileceği çok şey olduğunu bilir. Sosyaldir, insan ayırt etmez ve kalabalıklara karışmayı sever. Kırmızısıyla herkesi kendisine çeker. Onları tanır, görüldükçe büyür, zenginleşir.
Vahşi bir yanı vardır, bu da onu insancıl yapar...
Kan rengi kırmızı ona hayatın sonunda ölüm olduğunu hatırlatır. Bu yüzdendir ki kırmızılı kadın her şeyin bir sonu olduğunu bilir. İnsanların gideceklerini, hiçbir şeyin kalıcı olmayacağını ve sonsuz döngüyü... Bu yüzden insancıldır; merhametlidir. İnsanları sıkça şaşırtır bu.
Yazın sıcağında kızaran domatesler, karpuzun içi, kopkoyu kirazlar gibi insana hayat veren bir neşesi vardır.
Sanırsınız ki hayatın kaynağı güneş bu kadının kalbine dolmuş, ışıl ışıl parlıyor. Göz kamaştırıyor!
Pembe basitçe hoşlanmaksa, kırmızı delicesine aşık olmaktır. Kırmızılı kadınlar hafif flörtlerle kalmaz; aşk yaşatırlar!
Karşılarındaki kişi istediği kadar soğuk, donuk ve belki de çekingen olsun fark etmez. Kırmızılı kadının rengi ikisine de yeter.
Kırmızı kolay çıkmaz! Kırmızılı kadın da böyledir işte; hayatınıza bir kere girince kolay unutulmaz.
Her duyguyu en zirvede yaşayan ve yaşatan bu kadından sonra ister istemez değişirsiniz. İzi kalır.
Durup beklemek ona göre değildir, durgunluk onda huzursuzluk yapar, sabırsızdır!
Hiçbir şey olmayacağına ya da çaresizce beklemeye, kötü bir sonucu dahi tercih eder. İradelidir, kontrolün kendisinde olmasını sever.
Başkasının seçimiyle mutlu olmaktansa, kendi iradesiyle mutsuzluğu dahi seçebilecek kadar benlik sahibidir.
Mücadeleden korkmaz. Kırmızı rengine boşuna cesur demiyorlar!
Hayat sadece zevklerden ve neşeden ibaret değildir; emek vermeyi, yorulmayı, dövüşmeyi bilirler.
İyi odaklanırlar... Sadece ilişkilere değil; işlere ve ciddi meselelere de!
Bir kere odaklandıklarında dikkatleri kolay kolay dağılmaz. Bir işi hakkıyla bitirmeden rahat etmezler. Tutkuyu aşkı en zirvede yaşadıkları gibi; kariyeri ve başarıyı da aynı şekilde yaşamak isterler. Kırmızı aşırılıktır.
Gülerler, çok gülerler, kahkahalarla gülerler!
Komik şeylere de, sinirleri bozulunca da, hatta üzülünce bile gülerler! Hayat onların baskınına açık bir davet yeridir. Görüldükleri kadar, duyulurlar da!
Vazgeçmezler! Kırmızıdan da vazgeçmeyeceklerdir.
En renksiz olmaları gereken yerde bile en azından tırnaklarında kırmızıyı, ruhlarının imzası gibi taşırlar.
İyi ki, iyi ki varlar!
Yorum Yazın
Kırmızıdan vazgeçmiş rihannayı kırmızıdan vazgeçmez maddesine koymak
Kırmızılı kadını aradı gözlerim