Hangi Yüzle Kadınlar Gününü Kutluyorsunuz?
Çok açık şekilde soruyorum, Türkiye’de, her gün kadınların bin bir türlü şiddete, tacize, aşağılamaya, tecavüze, ölüme, dayağa, vs. maruz kaldığı bir ülkede, “sevişirken şeyhinizi düşünün” diyen insanların makam sahibi olduğu bir yerde hangi yüzle kadınlar günü kutluyorsunuz?
365 günün, 364’ünü erkeklere veren bu düzen, sağ olsun kadınları da unutmayıp onlar için de bir günü uygun görmüş. Siz buna da şükür diyebilirsiniz, pozitif bir ayrımcılık etiketiyle pazarlanan bu günü kabul edebilirsiniz, ancak ben kadınların sokağa dahi çıkmasına tahammül edemeyen bir zihniyetin hakim olduğu bu topraklarda kadınlar gününü hangi yüzle kutladığınızı anlamıyorum.
Kadına şiddeti, tacizi, ayrımcılığı, vs. anlatmaktan dilimizde tüy bitti. Her gün kadınlar öldürülüyor ki 8 Mart Kadınlar Gününde de kadın cinayetleri haberleri gelmeye devam ediyor, diye haykırmaktan sesimiz kısıldı, Özgecan, Dilek, Ayşe, Saliha, Nazmiye, Fatma ve binlerce kadının ismini zikretmekten boğazımız ağrıdı, ama gelinen nokta ortada. Hiçbir yere gelemedik.
Çünkü kadın, erkekten ayrı bir familya değil. İkisi de insan, bu ayrım kafalarda bitmediği, kadın ve erkek cinslerinin aynı türün bireyleri olduğu kabul edilmedikçe sona ermeyecek bir şeyin mücadelesini veriyoruz. Biz erkeklerden bir şey istemiyoruz, bize lütuf gibi sunulan şeyleri kökten reddediyoruz, biz sadece hakkımız olan şeyleri erkeklerin kafasına, gerekirse vura vura kazımanın mücadelesini veriyoruz.
Kılık kıyafetimize, yürümemize, gülmemize, konuşmamıza, gece sokaklarda olmamıza takılan, bize ne yapıp ne yapamayacağımızı buyuran erkek egemenliğinden bıktık. Bu söylemlerle kadınların sindirilmesinden, şiddete, tacize, tecavüze uğramasından, öldürülmesinden illallah dedik. Kadının hayatın her alanında olmasından gocunan, kadının yerini ev olarak gören, kadın denince aklına anneden başka bir şey gelmeyen sığ, yoz ve yobaz düşüncelerden bıktık.
“Senin anan bacın” yok mu gibi bir çıkıştan, “adam gibi”, “adam ol”, “karı gibi gülme”, “karı gibi giyinme”, “adamın dibi”, “adamsın”, “adam akıllı”, vb. ifadelerden yorulduk ve bunların çocuklarımızın da beynine kazınmasını istemiyoruz. Çocukların kız-erkek olarak büyütülmesinden, “o erkek” gibi söylemlerin daha küçücük yaşlarda çocukların beynine kazınmasından şikayetçiyiz. Erkeğin malı meydanda olurken, kızları “kukunu yakarım” diye tehdit eden bir anlayış yerin dibine batsın.
Erkeklerin hepsi suçlu. En suçsuz olanı bile suçlu. Bakışlarınızla, sözlerinizle, hareketlerinizle, kavga sırasında ağzınızdan taşan bilinçaltınızla aslında ne olduğunuzu her gün görüyoruz. En masumunuz bile küçücük bir olayda ne kadar “eril” bir dile, bakışa, düşünce yapısına sahip olduğunu hemen kusuveriyor. Mesela erkek adamın erkek çocuğu olur diyor, adam gibi yap şu işi diyor, iş arkadaşının kalçalarına, memelerine bakmaktan geri durmuyor, kadın müdür altında çalışmaktan rahatsızlık duyuyor, sinirlenen kadın amiri için “birisi akşam iyi s*kilmemiş”, “birinin muayyen günü anlaşılan” deyip anıra anıra gülmekten geri durmuyor. Kimse temiz olduğunu iddia etmesin, hepiniz suçlusunuz.
Sadece erkekler mi? Kadınlar çok mu masum? “o saatte orada ne işi varmış” diyen anneler yok mu sanıyorsunuz? “e kıçını başını açarsan böyle olur!” diye öldürülen, tecavüz edilen kadının arkasından hayıflanan kadınlar yok mu zannediyorsunuz? Var, hem de sandığınızdan çoklar. Bunun sebebi ülkenin üzerine kabus gibi çökmüş olan, din sosuna bulanmış tipik erkek bakış açısıdır. Kadına görevlerini bildiren, yerini hatırlatan, onların lütufları sayesinde yaşadığımız, onların verdikleriyle yetinmemiz gereken erkeklerin bakışı.
Hamileyken sokağa çıkıyorsun daha ne? Gece en az 8’e kadar rahatsın başka ne olsun? Kahkaha atmadan gülme hakkın da var, çocuğuna baktığın sürece evden falan iş de bulabilirsin… Erkeğin lutfettiği bir hayatı yaşamayı reddediyoruz, kadınların çile doldurduğu, kelle koltukta yaşadığı böyle bir ülkede kadınlar günü kutlamaktan hicap duyuyoruz.
Hiçbir şeyin değişmeyeceğinin, bundan sonra da sürekli kadın ölümlerinin, kadına şiddetin, tacizin, tecavüzün arkasından ağlayacağımızı, konuşacağımızı da biliyoruz. Çünkü bataklık orada dururken biz sivrisineklere ne yapabileceğimizi konuşup duruyoruz. Bu ülke bataklık haline gelmiş durumda, bu kadar sivrisinek hepimizi öldürür.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Yazanın kim olduğunu değil de yazılanlara baksak? Bunlar gerçek. Gece dışarı çıkıp taksiye bindiğim andan inene kadar babamla konuşmak zorunda hissetmediğim,... Devamını Gör
Pislik konumdaki erkekleri terbiye etsek olmaz mı? Ya da kendine dikkat eden huyu güzel insanları bir kenara bırakıp ortada kalan insanları öldürsek ne güzel... Devamını Gör
Burda her erkeğin bir olmadığını savunan varlıkların , Merve Ç. hakkında yaptığı yorumların çoğu aslında yine yazılanları haklılığını ortaya çıkarıyor. Bu yü... Devamını Gör
Benim burda bahsettiğim şey sizin savunma yapmanız değil.Savunma yaparken kullandığınız kelimeler,hakaretler,küfürlerin yazılanları haklı çıkarmasıdır.Ben ka... Devamını Gör
Bu sefer Merve Ç. haklı