Hangi Ünlü Resim Senin Ruhunu Yansıtıyor?
Resimler; kapalı anlatımı, benzetmeleri ve içerdiği anlamlar bakımından sanat eserleri arasında en derinlikli olanıdır. Peki, bu başyapıt resimlerden hangisi senin ruhunu yansıtıyor?
1. Öncelikle kendine yaşamak için bir çağ seç!
2. Sence ideal sanat eseri nasıl olmalıdır?
3. Arkadaşların seni genelde nasıl tanımlar?
4. Bu hayatta en çok görmek istediğin müzeyi sorsak!
5. Bir mekandasın diyelim; hesabı ödeyeceksin ama cüzdanın yok! Hadi bakalım, ne yapacaksın?
6. Boşluğu doldur! Ben ... isterdim.
7. Hangi mimari yapı seni daha çok kendine çekti?
8. Son soru: Genel anlamda resim sanatı hakkında ne düşünüyorsun?
"Ayna Karşısındaki Kız" çıktı!
Senin ruhunu yansıtan resim: Pablo Picasso'nun Ayna Karşısındaki Kız tablosu. Öncelikle şunu demek gerekir ki, sen bildiğimiz hiçbir şeye benzemiyorsun. Bu yüzden insanlar, ya seni sever ya da senden nefret eder; ortası yok! Çünkü insanlar anlamadığından ya korkar ya da hayran olur. Bunun yanında kural tanımaz bir tarzın olduğunu da eklemek gerek. Senin için kurallar çiğnenmek için vardır; yani sen tam bir baş belası, tam bir zurnanın zırt dediği deliksin. İşte tam da bu yüzden farklısın, tam da bu yüzden orijinalsin!
"Frida Kahlo'nun Otoportesi" çıktı!
Senin ruhunu yansıtan resim: Frida Kahlo'nun Otoportresi (Dikenli Kolye ve Sinekkuşu)! Her şeyden önce şunu demek gerekir ki, sen çok güçlü ve olgun bir karaktersin. Bir nevi bilge birisi olarak dünyaya gelmişsin diyebiliriz. Tabi yaşadıklarının da bunda payı var; ama sen çoğu kişinin aksine yaşadıklarından ders çıkarmayı iyi biliyorsun. Kendini iyi tanıyorsun; çünkü biliyorsun ki, kendini tanıyan insan üst-insandır!
"Çığlık" çıktı!
Senin ruhunu yansıtan resim: Edvard Munch'un Çığlık tablosu. Senin bir derdin var, o ne şüphe! Ama senin derdin, öyle çıtır-çerez, yok 'aşk acısı çekiyorum' tadında basit şeyler değil asla; daha derin, daha varoluşsal! Bu dünyada yapayalnızsın, bazen kendine bile yabancısın. Diğer insanlarla da aranda tedavi edilemez bir aşk-nefret ilişkisi var: Bir yanın insancıl, bir yanınsa onlardan kıyasıya nefret ediyor. Bu zıtlıklar seni çoğu zaman bitirme noktasına getiriyor; bağırmak, çığlık atmak istiyorsun; fakat duyacak kulaklar yok! Her şeyin şekli bozuk, seslerin bile! Fakat her daim umut vardır, resmin sol köşesindeki şekli bozulmamış iki insan gibi: Aramaya devam!
"Son Akşam Yemeği" çıktı!
Senin ruhunu yansıtan resim: Da Vinci'nin Son Akşam Yemeği! Öncelikle senin oldukça anaç/babacan bir yapın olduğunu belirtmek gerek. Kusur örtmede gece gibisin; affedicisin yani. İnsanlardan bugüne kadar çok kazık yedin, yemedin değil. Fakat senin kalbin asla kin tutmuyor; çünkü su gibisin, asla kirlenmezsin. Suda kir, en fazla dibe çöker. Suyunun dibine çöken şeyler çoğu zaman sana ağırlık yapsa da sıkıntı yok: Sen kendi kendini tedavi edebiliyorsun. Son olarak şunu unutma: Sana yapılanları affetmek salaklık değil; erdemdir. Aksini söyleyenlere inanma!
"Eriyen Saatler" çıktı!
Senin ruhunu yansıtan resim, Salvador Dali'nin Eriyen Saatler tablosu. Öncelikle muhtemelen dünyanın en karmaşık insanı olduğunu söyleyelim. Nereden nereye bağlayacağın şüphelidir, beynin ise çıfıt çarşısı. Konuştuklarından, söylediklerinden anlayabilene aşk olsundur. Ama bu demek değil ki, sen safi saçmalıyorsun. Sadece insanlar seni anlayabilecek kadar zeki değil. Hani vardır ya zamanının 50 sene ilerisinde olan insanlar, heh sen işte onlardan birisin!
"Mona Lisa" çıktı!
Senin ruhunu yansıtan resim, Da Vinci'nin Mona Lisa tablosu. Sen, Altın Oranın insanısın. Hayatta en değer verdiğin şey denge yani: Siyahla-beyazın dengesi, sevgiyle-nefretin dengesi, ölümle-yaşamın dengesi... Terazin hiçbir zaman şaşmaz kısacası. Bunun yanında oldukça ironik bir insansın. Gülüşüne aldanmak hata olur. Onun içinde çok gizli anlamlar besleyebilirsin. İki kişi barındırıyorsun içinde son olarak: Ying ve Yang misali!
"Öpücük" çıktı!
Senin ruhunu yansıtan resim: Klimt'in öpücük adlı tablosu. Senin naif bir kişiliğin var; kibarsın, duygusalsın ve bu yüzden de çabuk kırılabiliyorsun! Ancak kırılmak, senin değer verebilen bir insan olduğunun göstergesidir; yani şu bok devrin bize dayattığı gibi bir zayıflık değildir. Aşka olan inancınsa tam; hatta bu devrin tek kurtuluşunun gerçek aşkla olacağına inanıyorsun. Yani gerçek bir romantiksin; vıcık vıcık aşk şovmenlerinden değil ama! Seninki en saf olanından...
"Yıldızlı Gece" çıktı!
Senin ruhunu yansıtan resim: Van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosu. Öncelikle şunu demek gerekir ki: Sen dışarıdan oldukça sakin, normal, uysal gibi duruyorsun; fakat içindeki fırtınaları kağıda dökmeye çalışsak kitaplar yetmez, ansiklopedi olur. İçine içine atan bir yapın var; 'acım var', 'dertliyim, kederliyim' diye diye ortalıkta dolanıp acından prim yapanlardan değilsin yani. Son olarak, sen bu dünyaya ait değilsin; çünkü senin yıldızlı gecelerini aydınlatan parlak hayallerin var!.. Senin dünyan orası.