Hafriyat Kamyonu Teröründe Can Vermişti: 1 Yıl Oldu. #ŞuleİdilDere Yok. Adalet Yok.

Şule İdil Dere bir yıl önce bugün, bir hafriyat kamyonu çarpması sonucu 23 yaşında can verdi. Bugüne kadar dava açılamadı, kimse yargılanamadı. Üç soru önergesine yanıt verilmedi. Valilik cevap vermedi. Ailesinin adalet arayışı sürüyor... 

Açıklamada 'İstanbul Valiliği, asli kusurlu İBB yetkililerinin yargılanması talebine 92 gündür cevap vermediği için dava açılamadı' denildi ve bir yıl boyunca yaşananlar özetlendi.

• Üç soru önergesine yanıt verilmedi

Mayıs, Haziran ve Ekim 2016’da ikisi doğrudan, biri hafriyat kamyonlarının aldığı canlar kapsamında olmak üzere, İdil için TBMM’ye üç soru önergesi verildi. Cevap alınamadı.

• HSYK soruşturdu ama dava açılmadı

Davanın açılmasının gecikmesi üzerine HSYK’nin başlattığı soruşturmaya rağmen bugüne kadar dava açılamadı.

• Valilik cevap vermedi, sorumlular yargılanmadı

İstanbul Valiliği, 45 günlük yasal cevap verme süresini aşarak 92 gündür sorumluların yargılanması talebine cevap vermediği için dava açılamadı, hiçbir sorumlu yargılanamadı. Şoför zaten cenazemiz yerdeyken serbest bırakılmıştı, diğer sorumlular evlerinde, görevlerinde...

Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'e konuşan Şule İdil’in annesi Nesrin Aslan, “Hukuki olarak sonuna kadar gideceğim. Katilleri tanıyorum. Biliyorum hiçbir şey bana İdil’i geri getirmeyecek. Ölümleriyle ünlenen gençler ülkesi olduk” diyor.

Anne Aslan şöyle devam ediyor: 

“Bu olay İBB’nin kent yaşamından haberi olmayan bir belediye olduğunu çok iyi ortaya koydu. Oradaki yaya yolunda günün her saatinde gençler, kadınlar aklınıza kim gelirse yürür. Uyumayan bebekleri bebek arabasına koyup orada uyutanlar var. Ben de İdil’i bebek arabasıyla orada çok gezdirdim. Benim muhatabım doğrudan belediye. Bir kişi söyle dediklerinde de belediyeyi temsil eden Kadir Topbaş. Hafriyat kamyonlarının ezmesi sonucu onlarca kişi öldü. Burada bir zihniyet sorunu var. Gereğini yerine getirmeden iş yapmaya kalkarsan böyle benim gibi katil diyenler olur sana. Kamu vicdanında mahkûmlar.”