Görenleri Kendine Hayran Bırakan, Yaşayan Tarih: Dağın Eteklerine İnşa Edilen Muhteşem Sümela Manastırı
Elinizi attığınız her yerde bir tarihî esere rastladığınız Anadolu, geçmişte ev sahipliği yaptığı pek çok milletin kalıntılarını bugüne kadar korumuş. Bu milletlerin her biri bu güzel coğrafyaya değer katacak birtakım kalıntılar bırakmış. Bu yazımızda işleyeceğimiz bu tarihî güzelliklerden biri de dağın eteklerine inşa edilen Sümela Manastırı. Günümüz şartlarında bile ulaşımı çok zahmetli olan Sümela Manastırı yüzlerce yıl önce inşa edildi. Gelin bu muazzam yapıyı daha yakından inceleyelim. İşte Sümela Manastırı hakkında sizler için derlediğimiz bilgiler!
Sümela Manastırı'nı ziyaret etmek istiyorsanız rotayı Trabzon'a çevirmek zorundasınız
Birçoklarının hâlihazırda bildiği üzere Sümela Manastırı, Trabzon şehrimizin sınırları içerisinde kalıyor. Trabzon'un Maçka ilçesinde bulunan manastır, dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Bu tarihî manastır tam olarak doğa harikası diyebileceğimiz bir konumda yer alıyor. Öyle ki manastırın yer aldığı vadi millî park ilan edildi
Yemyeşil doğasıyla bilinen Karadeniz, Sümela Manastırı'nı da yeşiliyle süslüyor. Altındere Vadisi Millî Parkı sınırları içerisinde yer alan manastır, gözlere hem tarihî hem doğal bir görsel şölen yaşatıyor. Dağın eteklerindeki manastıra ulaşmak için etrafı yemyeşil ağaçlarla dolu ve yanında şarıl şarıl dere akan yollardan geçeceksiniz.
Tarihin bir kanıtı gibi Karadeniz dağlarını süsleyen Sümela'nın M.S. 365-395 tarihleri arasında yapıldığı düşünülüyor. Önce sadece kilise yapılmış
Anadolu topraklarında sıkça gördüğümüz mağaraların içine oyulan kiliselerden biri de Sümela'daki kilise. Sümela Manastırı'nın yapılmasına neden olan kilise günümüzden neredeyse 1700 yıl önce yapılmış.
Karadeniz Rumları arasında kulaktan kulağa aktarılan efsaneye göre iki keşiş aynı rüyayı görerek Sümela'nın inşaatına başlamış
Rivayete göre Atinalı Barnabas ve Sophronios rüyasında Hz. İsa'nın öğrencilerinden Aziz Luka'nın üç Panagia ikonundan birini görür. Rüyaya göre Meryem Ana'nın Sümela'nın bulunduğu yerde bebek İsa'yı kollarında tuttuğunu görürler. Birbirinden habersiz deniz yoluyla Trabzon'a ulaşan iki keşiş, burada birbirlerine rastlar. İki keşiş gördükleri rüyaları birbirlerine anlatır ve Sümela'nın inşasına birlikte başlar.
Kilise inşa edildikten yaklaşık 1000 yıl sonra manastır ilave edilmiş
Sümela Manastırı olarak ün yapan bu bölgeye aslında manastır yaklaşık 1000 yıl sonra eklenmiş. Manastırdaki fresklerde de sıkça yer verilen Trabzon İmparatoru III. Aleksios, 1349-1390 yılları arasında kilisenin yanına manastır inşa ettiriyor. Manastırın inşasıyla birlikte bölge giderek popülerleşiyor ve bugün bile Sümela Manastırı olarak bahsedeceğimiz bir yere dönüşüyor.
Fatih Sultan Mehmet Trabzon'u fethettiğinde Sümela Manastırı'na hiç dokunmuyor ve bazı imtiyazlar tanıyor
Keskin zekâsı ve açık görüşlülüğüyle Osmanlı padişahları arasında en önemli yere sahip olan Sultan II. Mehmet, o yörenin insanları tarafından kutsal olduğuna inanılan manastıra dokunmuyor ve saygısını gösteriyor. Şehzadeliği döneminde Trabzon'da sancağa çıkan Fatih'in torunu Yavuz Sultan Selim'in de bu manastıra iki büyük değerli şamdan hediye ettiği biliniyor. Padişahlar tarafından gösterilen hoşgörü sayesinde bu bölgelerde çokça Hristiyan köyü ayakta kalmış.
1916 yılında başlayan Rus işgali sırasında bağımsız bir devlet kurmak isteyen Rumlar, Sümela Manastırı'nı karargâh olarak kullandı
Osmanlı'nın son yıllarında dört bir yandan düşman işgaline uğradığı sırada Ruslar doğuda büyük bir baskı kuruyordu. Osmanlı'nın bu zor durumundan istifade etmek isteyen Rumlar bağımsızlık mücadelelerini başlattı. Sümela Manastırı'nı da karargâh olarak kullandılar.
Savaş sonrası yapılan nüfus mübadeleleriyle bölgedeki Rumlar Yunanistan'a yollanmış ve Sümela Manastırı kaderine terk edilmiş
Osmanlı'nın yıkılmasına kadar giden savaşların sonucunda büyük bir direnişle Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Ardından kaybettiğimiz topraklardaki Türklerin Anadolu'ya ve Anadolu'daki Rumların da Yunanistan'a yollandığı nüfus mübadeleleri başladı. Sümela'nın da etkisiyle Rumlar o bölgede yayılmıştı. Rumların Yunanistan'a yollanması ile Sümela Manastırı kısa süreli bir yalnızlığa büründü. Ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın uzun yıllar yürüttüğü restorasyon çalışmaları başladı ve bölge turizme kazandırıldı.
Yorum Yazın