Finale 1 Kala! Soluksuz İzleyeceğiniz Fi'nin 9. Bölümünü Anlatıyoruz
Finale sadece 1 bölüm kaldı ve heyecan dorukta. Şimdi tuzaklarla dolu, müthiş bir kovalamacanın yaşandığı, kadın dayanışmasının zirveye çıktığı, adaletin yerini bulduğu ve hayallerin gerçek olduğu bir bölümle karşınızdayız.
Hazırsanız başlamadan önce küçük bir uyarımız var. Bölümü henüz izlemediyseniz kendinizi bu zevkten mahrum etmeyin!
Daha önceki bölümde ne olmuştu hatırlamak isteyenleri şöyle alalım.
Hatırlarsanız geçen bölümün sonunda Can ve Duru merdivenlerden aşağı uçmuştu. Duru bundan sonra dans edebilecek mi diye hepimiz bu bölümü bekledik.
Bu bölümün daha ilk sahnesinde ise Duru'yu çocukluğu ile dans ederken gördük. Bir kez daha anladık ki bu kız dünyaya gerçekten dans etmek için gelmiş.
Tabii ki bu bir rüyaydı! Duru'nun dans ettiği sahne bir anda alev aldı ve korkunç bir acıyla gözlerini açtı. Yaralıydı, üstelik bacağı da alçıya alınmış.
Duru aklına bile getirmek istemedi ama... Bir daha dans edebilecek miydi?
Sinir krizi geçiren Duru'ya Can korkunç haberi verdi: "Bacağın bir daha eskisi gibi olmayacak."
'Dans edemezsem ne yaparım ben Can?'
Başına gelenler yüzünden Duru Can'ı suçladı ve evi terk etmek istedi ama Can onu korkunç bir gerçekle daha yüzleştirdi. "Nereye gideceksin Duru, kim bakacak sana?"
Duru'nun gerçekten gidecek hiç kimsesi yoktu. Hiç arkadaşı yoktu, hatta annesi bile -nedenini bilmiyoruz hala- Duru'ya sırtını dönmüştü.
Bu arada geçmişe ufak bir yolculuk yapıyoruz. Can Manay, Can Manay olmadan önce SMK'nın kapısına gidiyor ve onu kendisiyle ilgili bildiklerini anlatmakla tehdit ediyor.
Bunun karşılığında ise SMK ona hayatı boyunca çalışsa kazanamayacağı miktarda para teklif ediyor.
Bu sahnede Can'ın ne kadar zeki ve vizyon sahibi bir psikopat olduğunu bir kez daha anladık. Meşhur mu olmak istiyorsun diyen SMK'ya "Yok daha fazlası. İnsanların akıllarına, kalplerine ve bilinçaltlarına girmek istiyorum. Herkesin istediği gibi sevilmek istiyorum." dedi.
SMK'nın kanalında programa başlaması da böyle gerçekleşiyor.
Öte yandan Can Manay Özge'yi öldürmeye çalıştı biliyorsunuz. O arabanın içinden nasıl çıkar acaba dediğimiz Özge'yi meğer polisler bulmuş ve hastaneye getirmiş.
Ne hikmetse kazanın olduğu yerde ise kamera yokmuş.
Bunun sebebi kim olabilir? Can Manay. Şaşırdık mı? Hayır!
Hastanenin televizyonunda çıkan haberle hepimiz yıkıldık! SMK'nın helikopteri düşmüş ve arama ekipleri ölü bedenini bulmuşlardı.
Bunu bize yapamazsınız. SMK ölmüş olamaz...
Can sen nasıl bir şeytansın! Kimin aklına gelir bu tuzak, bu ne cesaret. Koltuk değneklerle banyoya giden Duru tesadüfen ayağının kırık olmadığını fark etti. Hepsi Can'ın onun kaçmaması için yaptığı bir oyunmuş.
Her şeyi anlayan Duru, sakinliğini korudu ve doğru anı bekledi.
SMK'nın ölümü üzerine gözü dönen Özge ise hastaneden çaldığı neşteri kaptığı gibi Can Manay'ı buldu onu öldürmek istedi. Güvenliklerin koruduğu Can Manay, bu olayı küçük bir sıyrıkla atlattı.
Ne istiyorsun diye soran Can Manay'a Özge'nin tek bir cevabı vardı: ADALET!
Can'ın bir anlık yokluğunu fırsat bilen Duru alçısını kırıp bu sefer kaçmayı başarabildi.
Tüm bunlar olurken Bilge'nin de hayatı değişiyordu. Eti avukatı aracılığıyla tüm mirasını Bilge'ye bırakmış: 3 ev, 1 ofis ve bir miktar para. Avukat, Bilge'ye bir de bilgisayar teslim etti. O bilgisayardan şimdilik bir mektup çıktı.
'Sevgili Bilge, seninle uzun vakit geçiremedik ama biliyorum ki ikimiz için de acının tanımı aynı: çaresizlik ve ikimiz için de hayatın anlamı aynı: en yakınlarımıza veremediğimiz desteği başkalarına vermek. Can'ın yanında çalışmaya başladığında seninle ilgili bilmem gereken her şeyi öğrendim. Kardeşini, babanı ve annenin ölümü. Senin iyi bir psikolog olmak için paraya ihtiyacın yok, insanlara yardım etmek için paraya ihtiyacın var. Senin Can'a ihtiyacın yok, Can'ın sana ihtiyacı var sevgili Bilge. Sana bir miras değil bir yük bıraktım farkındayım. Yine de seçim senin. Sen her zaman doğru olanı yaparsın öyle değil mi?'
Duru ise soluğu hemen karakolda aldı ve şikayette bulundu. Can güvenliğim yok dedi ama polisler sırf kocası ve Can Manay ünlü bir kişi diye hemen Can'ı aradılar.
Karakolda beklerken Deniz'i aradı Duru ama ulaşamadı.
Deniz ise Duru'nun bacağını kırdığını ve Afife'nin iptal olduğunu öğrendi.
Gidecek başka kimsesi olmayan Duru bütün gururunu çiğneyip annesine gitti. Sonunda Duru'nun annesiyle karşılaştık derken söylediğimize bin pişman olduk. Böyle anne olmaz olsun.
Annesi Duru'ya bir yabancı gibi davrandı, önce eve almak istemedi sonra acıdı. Üstüne de kocasına Duru'yu yeğeni gibi tanıttı ama Duru bu kadarını kaldıramadı. Orayı da terk etti.
Öğrendik ki yıllar önce Duru'nun annesi de kendisi gibi bir dansçıymış. Duru'ya hamileyken konservatuarı bırakmak zorunda kalmış. Sonra da Duru 3 aylıkken terk edip kendine bambaşka bir hayat kurmuş. Duru'yu ise babaannesi büyütmüş. Üstelik Duru'nun minicik de bir kardeşi varmış.
Annesinin evinden çıkıp arabaya binen Duru, Can Manay'ı bitirecek cd'yi buldu ama yine Can'a yakalandı. Can kaptı cd'yi.
Avazı çıktığı kadar bağıran Duru'nun imdadına güvenlikler yetişti. Duru kaçmayı yine başardı.
Yaşasın kadın dayanışması! Duru Can'dan kaçtı ama yolda arabasının benzini bitti. Bir otobüs durağında Duru'nun imdadına hiç tanımadığı kadınlar yetişti.
'Korkma kirpiğin yere düşmesin güzel kardeşim.' diyen kadınlar Duru'ya annesinin göstermediği şefkati gösterdiler.
Duru'yu kaybeden Can, Deniz'i arayacak kadar çaresiz. Deniz ona zarar verirse kendisini öldüreceğini söyledi ama nafile! Can delirmiş bir halde. Artık Deniz de Duru'nun peşinde.
'Duru nerede Deniz? Ben Duru olmadan ölürüm. Senin gibi değilim ben. Duru nerede Deniz?'
Hepimiz rahat bir 'Ohh' çektik. Kadınların sayesinde Deniz'e ulaşan Duru sonunda güvende.
Aşkından depresyona giren, hıçkıra hıçkıra ağlayan Can'ı ise Bilge teselli etti.
Depresyonda olan bir başka kişi de SMK'nın ardından Özge idi. Vicdan azabından mahvolan Özge psikologa gitti ve bipolar olduğunu öğrendi. Meğer annesi de aynı hastalıktan muzdaripmiş.
Her bölüm karşımıza başka bir formda çıkan SMK bu sefer de sedir ağacı olarak karşımıza çıktı. Evine giden Özge'nin kapısına bir sedir ağacı bırakıldı. İçinden Can Manay'ı bitirecek kamera kayıtları çıktı. Yaşasın SMK ölmemişti!
İddia ediyoruz! Özge'yi başka hiçbir bölümde bu kadar mutlu görmediniz.
Ve sonunda 'adalet' yerini buldu. Özge kayıtları aldığı gibi Can Manay'la ilgili suç duyurusunda bulundu. Helal olsun Özge ne yaptı etti Can Manay'ı bitirdi.
Şimdi Can Manay düşünsün! Bütün Türkiye onun nasıl bir katil olduğunu konuşuyor.
Tabii ki Duru da artık her şeyi biliyordu. Nasıl bir beladan kurtulduğunu anlayınca derin bir nefes aldı. Can Manay'sız aldığı nefeste özgürlüğü, gökyüzünde gördüğü kuşlarda sevgiyi hissetti.
Hala Duru'nun peşinde olan Can ise Deniz ve Duru'nun arkasından bakakaldı ve hiçbir şey yapamadı. Çünkü o her yerde aranan bir suçluydu artık.
Bu 1 ayda neler oldu da biz bu afişi gördük? Afife oyunu sahnelenmeye başlamış ve Duru hayallerine kavuşmuş.
Can ise bir meczup gibi saklanıyor ve Duru'nun afişleri önünde kim bilir kafasından neler geçiyor? Final bölümünü nasıl bekleyeceğiz şimdi biz :(((
Yorum Yazın
Durunun duraktaki kadınlardan yardım isteme sahnesi o kadar içime dokunduki anlatamam. O çaresizliği iliklerimde hissettim. Mükemmel oyunculuk gerçekten
Boyle bir dizi bir daha gelmez oyunculuklar karakterler sarkılar replikler en onemlisi de gercekler en iyi bu kadar yansıtılabilirdi ve biz boyle bir dizinin... Devamını Gör
Dizi gerçekleri o kadar çıplak yansıtıyor ki, insan gerçekten izlerken bütün duyguları iliklerinde hissediyor. Ülkemizde sonunda böyle bi çalışma olması guru... Devamını Gör