Ebru Şinik Yazio: Mutlu Olmanın Garanti Yolu: Wellbeing
Şüphesiz evrenin en büyük paradokslarından biri tabiatın sonsuz dengesizlikleri içerisindeki dengesini çözmek olmalı... İnsanoğlu da tabiatın bir parçası olduğuna göre yüzyılımızda özellikle metropollerde yaşayanlar için dengeli, huzurlu, dingin ve neşe içinde bir zihne ve bunlar neticesinde gelen dengede bir fizik-beden-ruh sağlığına sahip olmak mümkün mü?
Bu köşemde sizlere bunun ne kadar az çaba ile mümkün olabileceğinden bahsedeceğim.
Neden mi?
Çünkü eğer zihnimizin günlük olarak binlerce uyarıcı yüzünden otomatik olarak girdiği stres tepkisini yönetemiyorsak, hayatımızı yönetemiyoruz demektir.
Çünkü o zaman hayat bizi adeta rüzgarın kuru bir yaprağı oradan oraya savurduğu gibi kontrolsüz bir şekilde savuruyor demektir.
Çünkü böbrek üstü bezlerimiz stres hormonu kortizolu sürekli optimal seviyelerin üzerinde salgılıyorsa, fizyolojimizdeki tüm sistemler hem kısa hem de uzun vadede yerle bir oluyor demektir.
Çünkü insanoğlunun bütünsel sağlığının temeli, evrendeki tüm oluşumlar gibi titreşim bedeninde başlar ve zihin bu bedeni çok etkileyendir.
Çünkü sürekli aktivite bağımlısı olan yorgun bir zihnin insanlığı götüreceği nokta son derece sınırlıdır.
Elbette zihin dediğim zaman pre-frontal korteksimizin içinde bulunan organlarımızdan değil, 3500-5000 yıllık verilere dayanan Vedik metinlerde belirtilen insanın sahip olduğu 3 ana bedenden biri olan Zihin Bedenimizden bahsediyorum.
Son 30 yıldır dünyadaki Beden-Zihin Tıbbının öncü biliminsanları ve doktorları tarafından ısrarla Bütünsel Sağlık konsepti üzerinde duruluyorsa, bunu sağlamanın yolunun tüm gün üzerinde soğuk sıkım zeytinyağı gezdirilmiş haşlanmış brokoli yiyerek mümkün olamayacağını çok net olarak anlamış durumdayız.
200.000 yıldır var olduğu belirtilen modern insanoğlu olarak tanımlanan homo sapiens’lerin fizyolojisindeki, biyokimyasındaki stres tepkisi neyse, 2020 yılındaki insanda da aynısının tıpkısıdır.Ve batı tıbbının tanımlamış olduğu yaklaşık 45.000 hastalığın büyük çoğunluğundan ancak stresinizi yönetebildiğiniz kadar uzak durabilirsiniz.
Kısaca wellbeing dediğimiz iyi olma halimizi yükseltmenin birincil anahtarı sadece temiz beslenme ilkeleri ve düzenli hareket ile sınırlı olmayıp, sahip olduğumuz tüm bedenlerimizi besleyici bazı günlük rutinleri de yaşamımıza katmaktır.
Ne için?
Daha mutlu, sağlıklı, enerjik, dingin ve dengede bir hayat yaşamak için...
Bu hayattan daha çok keyif almak için...
Daha çok sevmek ve sevilmek için...
Yaşam amacımızı bularak evren ile uyum içinde birlikte hareket etmek için...
İyi Ol, Mutlu Ol!
Yorum Yazın