Çocuk Bakıcılarının Ücretleri Beğenmemelerinden Şikayet Eden Hemşireye Gelen Tepkiler ve Memleketin İçler Acısı Hali
Bakıcı haklı, anne haklı... Ne diyebiliriz ki?
Bugün yepyeni bir tartışmamız daha oldu: Çocuk bakıcılarına verilen ücret...
Hemşire olarak çalışan nurayblkzbay evdeki iki çocuğuna bakması, evi derleyip toplaması ve yemek yapması için bakıcıların 2 bin 900 lirayı beğenmediğini, 3 bin 500 lira istediklerini söyledi.
Tartışmaya ve tepkilere geçmeden önce biraz anlatalım: Aslında hem çocuklara bakan hem de evin işlerini yapan kadınların istedikleri bu ücret aslında çok değil; zira artık alım gücü çok düştü, hiç kimse geçinemiyor. Dolayısıyla bu para aslında az bile...
Diğer açıdan Nuray Hanım haklı, çünkü bir hemşire olarak muhtemelen o da çok az kazanıyor. En azından hak ettiğinden daha az...
İnsanların bir kısmı Nuray Hanım'ı bir miktar yanlış anladı ya da kendisi tam anlatamadı, bilemiyoruz ama tepkiler gecikmedi...
👇
👇
👇
Bir kısım ise ekonomik nedenlerle kadınların eve hapsolduğunu, çocuklarına bakmak zorunda oldukları için çalışamadıklarını ve yerel yönetimlerin kreş hizmetini artırmaları gerektiğini ifade etti.
👇
👇
👇
Sahi siz kreşlerin aylık ne kadar istediklerini biliyor musunuz?
Büyükşehirlerde 2 bin liradan başlayan ücretler İngilizce olması, sanat eğitimi vermesi ve 'şekersiz, unsuz' beslemesi gibi özelliklerle 5 bin liraya kadar çıkabiliyor. Hem ilköğretim hem de lise eğitiminden bile pahalı anlayacağınız.
Her ne kadar ötekileştiren bir tamlama olsa da çalışan anne olmak bu ülkede çok ama çok zor...
Mesela çocuğunuz büyürken yanında yeterince olamadığınız için çok büyük bir suçluluk duygusuyla dolarsınız. İlk adımlarını kaçırmak, ilk kelimelerine o anda şahit olamamak, düştüğünde orada olup yaralarını saramamak…
Mesela ev temiz, yemekler hazır olsa bile -ki bu Türkiye ortalamasını düşününce çok güç- sorumluluklar asla bitmez. Ucunu kaçırırsanız her şeyin darmaduman olacağını bildiğinizden, her şeyin bir düzen içinde olması için çabalarsınız.
Mesela çocuğunuz hasta olduysa, kreşte yaralandıysa ya da en basiti o sabah işe gitmemeniz için bacaklarınıza yapıştıysa yaşadığınız telaş canınızı sıkar ve neredeyse her gün bu aksaklıklardan biriyle karşılaşırsınız.
Mesela her şeyi bir arada ve kusursuz yapmaya çalışmak ve kendinizi tüm dünyaya kanıtlamak için yüklenmeye çalıştığınız mükemmel olma misyonu sizi her zaman bitkin düşürür. Mükemmel olamayacağınızı kabul edip yola devam etmek daha kolay ama…
Ve tabii ki bakıcı bulmaya çalışırken, aklınızdan sürekli sokaklarda çığlık çığlığa bağırarak koşmak geçer. Belli bir standardınız var sonuçta, çocuğunuza iyi bakılmasını istiyorsunuz ama kime, nasıl emanet edebilirsiniz ki? Sizden başka ona en iyi kim bakabilir? Bakıcı, büyükanneler ya da kreş fark etmez, çocuğunuza iyi bakılıp bakılmadığı sorusu tüm gün kafanızın bir yerinde sizi sürekli dürter. Yemeğini yedi mi, uyudu mu, hava aldı mı? Yoksa tüm gün telefonla, tabletle mi oynadı, televizyon karşısında saatler mi harcadı?
Ne diyelim ki...
Hepimiz haklıyız ama hiçbir şey yapamıyoruz. İşte memleketin içler acısı hali...
Yorum Yazın
kadın aşağılayıcı bir dil kullanmamış. ilkokul mezunu olduğunu söylemek aşağılamak değil durumu belirtmektir. hemşire hakkını alıyor olsa zaten bu Twitti atm... Devamını Gör
hemşire haklı laga luga yapmayın amk .
İlkokul mezunu bakıcı için 3500TL çok fazla, Asgari ücret yeterli bence. Sen lise, üniversite oku yıllarca sonra ilkokul mezunu herhangi bir mesleki vasfı ol... Devamını Gör
Aradığım yorum👍🏾 sonuna kadar haklı. İlkokul mezunu hiç bir vasfı yok ayrıca yapacağı işte basit. Biz kalkalım senelerce bi halta sap olcaz diye yırtalım kend... Devamını Gör