Caniliğine Rağmen İndirim Almış: Gökten Koçların İnmesini Bekleyen Baba, 55 Günlük Oğlunu Allah'a Kurban Etmiş
Çocuk sahibi olmak o kadar farklı bir duygu seline neden olur ki o duyguları ancak ebeveynlerin anlayabileceği ifade edilir. Öyle ki anne babaların en korkulu rüyası, çocuklarının zarar görmesi olur. Keşke her ebeveyn böyle evlatlarının üzerine titrese, değil mi? Şimdi sizlere öyle bir ebeveynden bahsedeceğiz ki hayret edeceksiniz. 55 günlük oğlunu Allah'a kurban eden babanın tüyler ürperten hikâyesini dinlemeye hazır mısınız? Öyleyse gelin, bu vahşeti detaylı olarak ele alalım.
Her şey bir iftira ile başlar.
Erzincan'ın Kargın köyünde meydana gelen trajik olay 1962 senesinde yaşandı. Bu olay tarihe 'Mızrap çocuk vakası' olarak geçti. 26 yaşındaki Müslim Koca bir erkek çocuk babası. Askerliğini gardiyan olarak yaptığı esnada Müslim Koca'ya çirkin bir iftira atılır. Para çalma suçundan yargılanan genç adam, suçsuzluğu ispat edilirse Allah'a doğacak ilk erkek çocuğunu kurban edeceğini söyler. Kısa bir süre sonra gerçekler gün yüzüne çıkar ve Müslim'in suçsuz olduğu kanıtlanır.
Allah'ın çocuğunu kurban etmesini istediğini düşünür.
Askerliğini bitiren Müslim Koca, Erzincan'daki Kargın köyüne geri döner. Ardından adamın nikâhsız eşi Gülbahar ikinci çocuğuna hamile kalır. 11 Şubat 1962 tarihinde dünyaya bir erkek bebek getirir ve ismini Mızrap koyarlar. Müslim, çocuğunun erkek olmasının Allah tarafından kendisine gönderilmiş bir işaret olduğunu düşünür. İnançlı ve dinine bağlı biri olan genç adam, bu yüzden adağını gerçekleştirmesi gerektiğine inanır. Aksi takdirde büyük bir günah işlemiş olacağını düşünür.
Müslim Koca, sözünde durup adağını yerine getirmeye karar verir.
Zaman hızla akarken Müslim Koca geçim sıkıntısı yaşamaya başlar. İlk erkek çocuğu hastalıkla boğuşur. Köyün mücadele etmek zorunda kaldığı kuraklık da cabası! Müslim, bunları yaşamasının nedeninin sözünde durmayışı olduğunu düşünür. Bu yüzden sözünü tutmaya karar verir.
Bebek zayıf olduğu için onun biraz daha büyümesini bekler.
Adağını yerine getirmek isteyen Müslim Koca, 40 günlük Mızrap bebeği kesmeyi düşünür ama henüz tam olarak gelişmediği ve zayıf olduğu için 55 günlük olana kadar bekler. 24 Nisan 1962 tarihinde karısı Gülbahar hanımdan Mızrap'ı yıkamasını ister.
Mızrap'ı da alıp boş bir araziye gider.
Bebeğin banyo yaptığı esnada abdest alan Koca, namazını kılar ve 55 günlük oğlu Mızrap ile ıssız, boş bir araziye doğru yola çıkar. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in hikâyesini düşünen genç baba yapacağı şeyin kesinlikle doğru olduğuna inanır ve Hz. İbrahim'in hikâyesinde yaşananlar gibi Allah'ın kendisine koç ve melek göndereceğini düşünür.
Cani baba oğlunu kurban eder.
Boş araziye ulaşan Müslim, Mızrap bebeği yere yatırıp onun boğazını kesmeye başlar. Çırpınan bebeğin anbean can verişini seyreden cani baba umduğunu bulamaz. Gökten inmesini beklediği koçu ve meleği göremeyen katilin işlediği suçun haberi köyde hızla yayılır. Olayın ardından Müslim Koca tutuklanır. Verdiği ifadede pişman olmadığını belirten cani adam, Hz. İbrahim'in izinden gittiğini ve Allah'a kulluk görevini yerine getirdiğini söyler. Yanlış bir şey yapmadığını savunan katil baba, bunu yapmadığı takdirde büyük bir günah işlemiş olacağını dile getirir.
Acı olay, Türkiye gündeminden haftalarca düşmez.
Kan donduran olay, Türkiye'de büyük yankı uyandırır ve o dönem haftalarca gündemde kalır. Halk tarafından linçlenen Müslim Koca, akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespit edilebilmesi için psikiyatrik muayeneden geçer. Akli dengesinin yerinde olduğu fark edilen Koca ölüm cezasına çarptırılır. Üst mahkemeye taşınan olayı Yargıtay 1. Ceza Dairesi inceler. 27 Ekim 1964 yılında bu katliamın ilahi bir amaç uğruna işlenmesi, hafifletici sebep olarak görülür. Katilin cezasında indirim yapılır ve cezası müebbet hapsine çevrilir.
Mızrap çocuk vakası, bir filme konu olur.
Bu vaka, Atıf Yılmaz'ın yönettiği 1979 yapımı Adak filminde işlenir. Başrollerini usta oyuncu Tarık Akan ve Necla Nazır'ın üstlendiği dram filminin IMDb puanı 6.7. Tam yedi ödül kazanan film de o dönem epey yankı uyandırmıştı.
Yorum Yazın
Aptalca verilen bir yemin; körü körüne inanmak, kuraklığı, hastalığı, geçim sıkıntısını yemini tutmadığına bağlamak. Günahsız bir yavruyu kurban etmek, bir d... Devamını Gör
Sen Hz. İbrahim misin birader
çok iyi olmuş çok güzel olmuş bu tarz inancına aşırı bağlı insanların inançları uğruna çektikleri pişmanlıklara çok seviniyorum bu sadece müslümanlar için ge... Devamını Gör