Büyük Değişim Geçiren Jim Carrey’nin Toplum Eleştirisi Gerçeği Görmenizi Sağlayacak!
Geçtiğimiz New York Moda Haftası'nda verdiği ropörtajda felsefî yorumlarıyla dikkatleri üzerine çeken Jim Carrey bu kısa ropörtajda kırıntılarını paylaştığı yeni kişisel öğretisinin detaylarını bir diğer konuşmasında paylaştı. Her zaman güldürdüğü anlarla akıllarda kalan Carrey hayata dair alınacak büyük derslerle dolup taşan, kendinde yaşadığı bu değişimi tüm dünyaya aktarmaya kararlı.
Jim Carrey hakkında bildiklerimizi sorgulatan o New York Moda Haftası röportajı buydu.
O zamanlar farkında mıydı bilinmez, ünlü oyuncunun hayatının kırılma noktası ünlü komedyen Andy Kaufman'ın hayat hikayesinin anlatıldığı Man on the Moon'daki başrolüydü.
2015 yılında intihar eden sevgilisi Cathriona White'ın aktöre bıraktığı ve ondan özür dileyen intihar notu da ona hayatın kurallarını yeniden ve unutamayacağı bir şekilde hatırlatmıştı. 'Durmaksızın farklı karakter ya da karakterlere hayat verirken aslında kendimin de yani Jim Carrey'nin de benden bağımsız bir karakter olup olmadığını düşündüm.' diyor Carrey.
"Peki Jim Carrey de bir karakterse, o zaman ben kimdim?"
Carrey bu varoluşsal soruyu yanıtsız bırakmamıştı, hayatına yön verecek o yanıtı bulmuştu.
"Aslında bizler birbirine kenetlenmiş şekilde ve bir şekle sahipmiş gibi duran fikirlerden ibaretiz. Bir beden ve bir zihin elbette var fakat beden dediğimiz şey bilincimizin yönlendirmesine muhtaç bir varlık, tek başına bir geçerliliği yok."
'İnsanlık olarak duygularımız var, insanlık olarak bilincimiz var ve bu yetilerimizle yarattığımız kişisel imgeyle başa çıkmak zorundayız.
"Tüm bu sorumluluklarımızı yok sayarak benim adım, kimliğim ve diğer her şeyim kalıtsal ve tüm bunlar ben seçmeden bana sunuldu, ben buyum! diyemeyiz" diyor Jim Carrey, ona göre bu düşünce büyük bir hata.
Peki bu hatadan nasıl kaçınabiliriz? Ünlü oyuncuyu kökten değiştiren kişisel öğretisi bizleri felsefi sulara daldırıp benliğimizle yeniden tanıştırıyor.
"Bu hataya düşmemek için yapmamız gereken tek şey hayatımızdaki gözyaşı ve kederden gücünü alan o korkutucu metaforik odaya adım atabilmek."
'Aslında alkol, uyuşturucu, karşı cinsle yaşadığımız o tutarsız ilişkiler ve belki de cep telefonlarımız... Tüm bunlar yanı başımızda olan o kaçınılmaz uçurumun varlığını bir an bile düşünmememiz için tasarlanmış şeyler. Bir an durup düşünmememiz, kendimiz için nefes almamamız için var edilmişler.'
"Tüm bu icat ettiğimiz hisler ve aletlerle asla terk edilmiş hissetmeyiz, asla yaşadığımız acının farkına varmayız. Ben tüm bunların farkına vardım ve bununla mutluyum."
'Elbette hayat yolculuğunda acı veren, başıma gelen olaylar yeniden tekrarlanabilir fakat fark ettim ki eğer düşmekten korkmadan kendimi olayların akışına bırakırsam korkacak bir şey kalmıyor. Hatta ölümden dahi korkmaz oluyor insan.'
Peki hayatın rüzgarına kendini bu denli bırakmış birisi hayat karşısındaki rolünü nasıl bu kadar iyi oynayabilir, nasıl bir "yıldız" gibi parlamaya devam edebilir?
'Açıkçası hayatımda herhangi bir depresyon dönemi yaşamıyorum, herhangi bir ilaç ya da beni toplum önünde daha dik gösterecek şeylere ihtiyaç duymuyorum. Balık haplarım, iyi bir beslenme düzenim ve ara sıra yaptığım egzersizler dışında hayatımda bir değişim yok.'
New York Moda Haftası konuşmasında etkinlik için "Dünya üzerindeki en anlamsız şey!" diyen Carrey'nin anlamsız bulduğu etkinlik için bu kadar şık olma sebebi merak ediliyordu, nihayetinde onun da mantıklı bir açıklaması vardı.
'Dediğim gibi, Jim Carrey de bir karakter, hatta bir video oyunundaki 'avatarım' olarak bile tanımlayabilirim bu karakteri. Bu son moda ceketi giyerek gittiğim davetten belki de avatarıma ekstra puan kazandırdım, kim bilir?'
Yorum Yazın
Adam nerdeyse sufi oluyomuş. Zeki adamdır beğenirim kendisini.
Bu adami seviyorum
Vay be hayatımı masaya yatırdım