Görüş Bildir
Haberler
Burak Sarımola Eleştirilen Söylemlerini Açıkladı: "Düşündüğünüz Gibi Linç Yemedim, Aksine Tebrik Ettiler"

etiket Burak Sarımola Eleştirilen Söylemlerini Açıkladı: "Düşündüğünüz Gibi Linç Yemedim, Aksine Tebrik Ettiler"

Pelin Çini
19.10.2022 - 23:41 Son Güncelleme: 21.10.2022 - 11:02

Eğer Z kuşağına mensup iseniz Burak Sarımola ismini bir YouTube kanalında yaptığı açıklamalarla duymuş olabilirsiniz ama aslında o senelerdir bu sektörde olan, bir dönemin en popüler çocuk oyuncularından. 

Sarımola en çok da Hazal Kaya'nın boyu ile alakalı eleştirileri ile gündeme geldi. Ben de söylemlerini gereksiz sert bulanlardanım. O yüzden sebebini sormak istedim. 

O da 'Kimsenin yapamadığını yaptım' dedi ve ekledi 'Ben sadece fikrimi beyan ettim, bir oyuncu koçu olarak Hazal'ın oyunculuğunu yapmacık buluyorum. Ayrıca kimse kusura bakmasın ama esas kadın karakter olacak kadar da güzel değil ve evet, boyu kısa'

İçeriğin Devamı Aşağıda

* Konuya malum video röportajdan başlayalım. Burak, "Durdun durdun da şimdi mi konuştun" demiyorlar mı? Bu röportaj teklifi nasıl geldi sana biraz anlatır mısın?

* Konuya malum video röportajdan başlayalım. Burak, "Durdun durdun da şimdi mi konuştun" demiyorlar mı? Bu röportaj teklifi nasıl geldi sana biraz anlatır mısın?

Valla senelerdir oyunculuk ve oyuncu koçluğu yapıyorum. Bu çocuklar da benimle bu konuda konuşmak istediler, fikirlerimi merak etmişler. Biraz araştırdım, etkileşimi de iyi bir kanal olduğunu gördüm ve kabul ettim. Orada da bana belli sahneleri izlettiler ve oyuncu koçu olarak yorumlamamı istediler. Aslında hepsi bu. Gayet de hazırlıksız gittim. Tamamen spontan olsun istedim. Öyle de oldu. Ben de geri vites yoktur.

* Yorumların sert olduğu için eleştirildin. Özellikle Hazal Kaya ile alakalı bölüm çok tepki aldı. 

Aslında çok da tepki almadım daha doğrusu çok kötü tepki almadım. Şöyle söyleyeyim 10 tepkiden maksimum ikisi kötüydü ki onları da videonun tamamını izlemeye ikna ettim ve fikirlerini değiştirdiler. Çünkü ben orada kimseye hakaret etmedim. Yanlış bir şey de söylemedim sadece fikrimi açıkladım. Ben net bir adamım, sivri bir dilim var, yapım bu ve bu halimle de 35 senedir sektörün içindeyim. Benimki dürüstlükten başka bir şey değil aslına bakarsan. 

* '35 senedir bu sektörün içindeyim 'diyorsun. Z kuşağı seni tanımıyor, 'Bu adam da kim? diyorlar.

Çünkü popüler kültürün tuzağına düşmedim. Magazine malzeme olacak bir hayatı tercih etmedim, 28 yaşında evlendim ve ortamlardan uzak durdum. Başka türlü bir yol seçseydim, piyasanın bana teklif ettiği şeyleri kabul etseydim bambaşka şeyler konuşuyor olurduk. Beni zirveye taşıyacak teklifleri elimin tersiyle ittim hep. 

* Ahlaksız teklifler mi aldın?

Sektörümüzün bilinen ama çok da dillendirilmeyen hoş olmayan teklifleriyle ben de karşılaştım tabi ki. Sektörde yer edinebilmek, bir projede rol alabilmek adına ne bu tekliflere karşılık verdim ne de “magazin haberleri ile gündeme gelmeli, sansasyonel haberler yaptırmalısın” gibi akıl oyunlarına uyup, duruşumu bozdum. Yani oyunu kuralına göre oynamadım.

*Kariyerini de iyi yönetememişsin sanki...

*Kariyerini de iyi yönetememişsin sanki...

350’ye yakın projede oynadım ama çok azı benim oyunculuk performansı göstermemde etkin oldu. Kendim için doğru projeleri seçemedim. Çok genç yaşta popüler olunca, dağıldım ve toparlayana kadar yanlışlar yaptım. Bunların hepsi öncelikle zaman kaybına sebep oldu. Oyunculuktaki memnuniyetsizliğim bana oyuncu koçluğu kapısını açtı. Berk Atan, Anıl Tetik ve daha birçok genç arkadaşa koçluk yaptım ama onları kullanarak da kendime fayda sağlamaya çalışmadım. Ben ön plana çıkmak için ekstra uğraş veren bir adam olmadım. Hangi mesleği yapıyorsam en iyisini yapmaya çalıştım sadece…

* Nasıl bir yerde büyüdün? Nasıl bir aileden geliyorsun? Oyunculuğa çocukken başlamışsın, nereden çıktı?

Ailem orta -alt sınıf diyebilirim. Gecekondu mahallesi kültüründe yetiştim. Oyunculuk da bizim mahallenin imamının TRT'de ilahi okumasıyla başladı. 

* Nasıl yani? 

8 yaşlarındaydım ve o dönem tek kanal yayını vardı. Mahallenin imamı da orada ilahi okuyordu. İzlerken dedim ki 'Ben de bu ekranda olmalıyım'. Neyse imamdan rica ettik o da beni TRT'ye götürdü. 'Gelsin burada programlara konuk olsun hevesini alsın' dediler ben 'Olmaz, bu benim için yeterli değil' dedim. Sonra da ajansa kaydoldum. Çok hevesliydim ve diğer çocukların arsından sıyrılmayı başardım. Sinema filmleri, projeler gelmeye başladı ve ben lise dönemimde “ünlü” bir insan olmuştum. Bu kadar erken olunca da haliyle biraz sarsıldım ve kariyerimi de yönetemedim.

* Peki bu videonun kariyerine bir etkisi oldu mu? Ne bileyim bir anda gündeme geldin, bu iş tekliflerini tetikledi mi? Fayda sağladı mı sana?

* Peki bu videonun kariyerine bir etkisi oldu mu? Ne bileyim bir anda gündeme geldin, bu iş tekliflerini tetikledi mi? Fayda sağladı mı sana?

Hayır, işime yansıyan ekstra bir etkisi olmadı. Sadece fazla sayıda tebrik mesajı geldi. İnsanların düşündükleri ama söylemeye çekindikleri şeyleri dile getirmişim belli ki. Bizim sektörden, hepinizin tanıdığı isimlerden de mesajlar geldi. 'Abi ağzına sağlık, abi efsanesin' dediler. Yaptığım yorum aslında hemen hemen herkesin fikriymiş de kimse yüksek sesle söylemiyormuş.

* Onlar neden fikirlerini beyan etmiyorlar sence?

Popüler kültüre yenilmekten, pozisyonlarını kaybetmekten ürküyor olabilirler. Saygı duyuyorum, benim bir korkum yok. Çünkü hakaret boyutuna taşıdığım bir yorumum yok sadece siyah siyah ise bunu dile getirip, kendimce yorumlarımı katıyorum.

* Fikrini beyan etmenle bir derdimiz yok ama Hazal Kaya ile alakalı fiziksel görüntüsü üzerinden yaptığın yorumları ben de bir kadın sert ve gereksiz buldum. Sana da söyledim. 

Ben de sana nedenini anlattım. Ben orada Hazal Kaya'ya kişisel olarak bir saldırıda bulunmuyorum. Ben diyorum ki 'Bu kadın bu boy ile nasıl jön-dam oldu yani nasıl esas kadın oldu?' bu basit soruyu soruyorum sadece. Çünkü jön dam dediğimiz, yani esas kadın, ana kadın karakter dediğimizde uzun boy, güzel yüz hatları gibi belli fiziksel şartlardan ön planda tutulur. Başrol algısı dünyada da aslında genellikle böyledir. Esas oğlan da uzun boylu, güzel vücutlu, yakışıklıdır. Üstelik ben de bu kalıplaşmış zihniyetten memnun değilim, yavaş yavaş da bu tarz başrol algısı yıkılmaya da başladı. Bunun yanısıra ben oyuncu ya da oyuncu koçu olarak Hazal Kaya'nın oyunculuğunu da doğal bulmuyorum. Oyuncu koçu olduğum için performansını farklı bir gözle değerlendirebiliyorum. Bunu söylemek de en doğal hakkım mesleğimin yanısıra ben bir izleyici olarak da bu yorumu yapabilirim. Kişisel bir derdim yok, tanımam kendisini.

* Jön olma kurallarından en çok ben rahatsızım diyorsun. Peki bu kurallar olmasaydı sence sen jön olabilir miydin?

* Jön olma kurallarından en çok ben rahatsızım diyorsun. Peki bu kurallar olmasaydı sence sen jön olabilir miydin?

Evet kendimi jön olabilecek kadar yakışıklı buluyorum. Boyum 1,78 olmasaydı ve kariyerimi doğru yönetebilseydim belki ben de jöndüm. Yaş aldıkça, yüzüm oturdu, oyunculuk da daha demlendim üstelik yaşıtlarıma oranla kendime daha iyi bakıyorum. Haftanın 5 günü spor yapıyorum, sağlıklı besleniyorum. Yani kendime yatırım yapıyorum ve meyvelerini topluyorum.

* Bana röportajın başında gösterdiğin fotoğrafı ve anını burada da anlatmanı istiyorum. Nedir bu "öncesi/sonrası" hikayesi?

* Bana röportajın başında gösterdiğin fotoğrafı ve anını burada da anlatmanı istiyorum. Nedir bu "öncesi/sonrası" hikayesi?

O fotoğrafı şu an başrollerinden biri olduğum işimizin yapımcısına gösterdim ve dedim ki 'Abi bu rolü bana bu halimle de verir miydin?' Fotoğrafa bakmadan önce 'senin gözlerin, karizman yeter' diyen insan fotoğraftaki eski halime bakınca 'haklısın abi veremezdim' dedi. Bahsettiğim gerçekler tam da bunlar işte. Ne yazık ki bu sektör görsellik ve yetenek arasında duruma göre önceliğini belirleyen bir sektör. Kendimi revize etmeseydim o halimle bugün oynadığım rolü alamazdım.

İçeriğin Devamı Aşağıda

* Peki seni bu değişime iten ne oldu? Ne oldu da kilo vermeye karar verdin?

* Peki seni bu değişime iten ne oldu? Ne oldu da kilo vermeye karar verdin?

Muhteşem Yüzyıl projesinde Zümrüt Ağa, Mihrimah Sultan'ın harem ağası rolünü oynuyordum. O rolde kendimi televizyonda izlediğim zaman ' Burak böyle devam edemezsin, bu halinle hayalini kurduğun rolleri alamazsın' dedim. Sıradan buldum kendimi ki hayatta en korktuğum şey sıradan olmaktır. O gün oyunculuğa ara verdim. 4 sene hiçbir işi kabul etmedim, büyük risk aldım aslında. Ve oyuncu koçluğu yapmaya başladım. Bu sırada da adım adım kendimi yeni halime doğru değiştirmeye başladım. Şu an çıkan sonuçtan da çok memnunum. 

* Bu görsellik meselesinde hiç istisna yok mu peki? Sokakta herkes yakışıklı ve güzel değil. Hayat böyle bir yer değil..

Var az evvel belirttiğim gibi parametrelerde değişim olmaya başladı. Aras Bulut İynemli, Tolga Sarıtaş gibi bazı arkadaşlarımız oyunculukları, karizmaları ve auraları ile dikkat çekip daha sonra başrol oldular. Yetenek, tipolojinin önüne geçmeye başladı. Yine yeteneği ile herkesin beğenisini kazanan Merve Dizdar var. Bundan üç sene önce birlikte çalışırken 'İyi bakın bu kız ülkenin yeni starı olacak' dediğimde sözüm dikkate alınmamıştı. Merve'ye de sorabilirsin bunu. Merve bence çok güzel bir kadın ama klasik başrol algısının karşılığı değil. Son derece yetenekli, asla yapmacık ve monoton değil. Bu istisnalar beni de mutlu ediyor. Dünya starlarının da bazıları kısa boylu Al Pacino gibi fakat oyunculukları o kadar ön plana çıkıyor ki sen onun tipine takılmıyorsun.

* Hayatımda yepyeni bir döneme girdim demiştin röportajdan önce. Neler oluyor? Yeni projelerinden, hayallerinden bahsedelim biraz da..

* Hayatımda yepyeni bir döneme girdim demiştin röportajdan önce. Neler oluyor? Yeni projelerinden, hayallerinden bahsedelim biraz da..

43 yaşındayım Pelin. Artık vakit kaybetmek istemiyorum. Kariyerimde emeklerimin karşılığını görebilmek istiyorum. Söylemlerim ilgi çekmek için değil böyle de algılanıyorsa bu düşüncede olanlarda kendi düşüncelerini ifade etmekte özgürler. Ben sokak çocuğuydum ve halen ruhum aynı yerde… Derdim işimi en doğru şekli ile yapabilmek. Menajerim Tümay Özokur ve onunla doğru bir kariyer yolculuğu için planlı, programlı çalışıyorum.

Leylifer adında günlük dizide başrollerden biriyim. Kadir Doğulu'nun yapım şirketinin ilk projesi ve yurt dışına satılıyor. Burada da gösterim olur mu bilmiyorum ama çok keyifli bir iş. 

Onun dışında Agarta diye bir iş var ki dünya çapında bir benzeri yok. İnteraktif film oyunu. Yani konsol oyunu gibi karakterlerin hikayeleri farklı bitebiliyor, oyunda 22 tane farklı finali var. Önü kesilmez ise ses getirecek bir iş bu. 

Bir de 'Karanlık İmparatorluk' diye bir proje var ki onu Oscar'a bile göndermeyi planlıyorlar. Hem dizi hem kısa film şeklinde olacak. Başrol için Kıvanç Tatlıtuğ ve benim aramda kalmışlar, bir şekilde ibre benim yanımda oldu, bu da mutluluk verici. 

* Seni tercih ettiler yani..

Evet, şartlar öyle gerektirdi diyebilirim ama o meşhur videoda da söylemiştim. Kıvanç çok takdir ettiğim bir isim. Kendini geliştirmiş bu işe emek vermiş biri. Onunla ismimin anılması da bana keyif verdi elbet. Bu işi çok önemsiyorum ve beni bambaşka bir yere getireceğini düşünüyorum. 

Burak Sarımola

Pelin Çini

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
4
1
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
ömer

Jön mü ? Yok oscar ödüllü oyuncu amk 😅😅