Bulutlara Uzanan Ağaç Evlerle Yeryüzü Cenneti ve Korowai Kabilesi
Hem geleneklerine hem de birbirlerine oldukça bağlı bir kabileden söz ediyoruz.
Kabileden bir kez ayrılan biri olursa, onu yeniden kabileye kabul etmiyorlar. Ancak yamyamlıkları da bir geleneklerinden geliyor...
1974 yılında, antropolog Peter Van Arsdale'in kabileyi tanıması ile dünyada kalan son yamyamlar arasında yerlerini almışlar.
Ancak Korowailer her insanı yiyen yamyamlardan değiller...
Yamyamlık gelenekleri eskisi gibi devam etmiyor olsa da, anlatalım...
Khakhua adını verdikleri bir kötü ruhun varlığına inanıyorlar ve khakhua olduğuna inandıkları erkekleri cadılıkla suçlayarak öldürüyorlarmış. Ölmek üzere olan kişiler, ölümlerinden sorumlu tuttukları bir erkeğin ismini kabile reisine fısıldıyor ve o kişi Khakhua ilan ediliyor.
Elbette ki, çocuklar bu geleneğe dahil değil.
Khakhua olduğuna inanmadıkları hiçbir insanı da öldürmüyorlar.
Dış dünyayı merak ederek kabileden ayrılan ve döndüğünde kabul edilmeyen Boas bu geleneği şöyle anlatıyor:
“Khakhua öldürmek istediği kişilerin yakını ya da arkadaşı kılığına girer, onlar uykudayken iç organlarını yemeye başlar. Organların yerine küller koyar, böylece kurbanlar hiçbir şey fark etmez. Khakhua'nın kim olduğu ortaya çıkarsa, bu defa kurban o olur. Kalbine bir ok saplanır ve diğerleri tarafından yenir.”
Korowai'lerin bu tüyler ürpeten ünü, müthiş özelliklerinin üstüne bir avuç toprak atıp geçiyor...
Korowailer aynı zamanda dünyanın en yüksek ağaç evlerine sahipler.
Bu evlere gökyüzü evleri de deniyor.
Antropologların yanı sıra pek çok ünlü mimarın da dikkatini çekme sebepleri ev yapım şekilleri.
Sel gibi doğal afetlerden ve diğer tehlikelerden korunmak için 50 metre uzunluğundaki demir ağaçlarının üzerine evler inşa ediyorlar.
Kille sıvadıkları palmiye yaprakları ve ağaç kabuklarını da çatı yapımında kullanıyorlar.
Her yeni ev bir törenle kutsanıyor. Ev için bir ateş yakılıyor ve orman selamlanıyor.
Hayvanlar dahil, herkes devasa merdivenleri tırmanıyor ve ev kutsanırken taşınma işinin bitişi bu törenle kutlanıyor.
Korowailerin en önemli özelliği, her yüksekliğe hiç düşünmeden, en hızlı şekilde tırmanabilen insanlar olmaları.
Bu özellikleri sayesinde kendilerini her türlü tehlikeden koruyabiliyorlar.
Yürümeyi öğrenmeden tırmanmayı öğreniyorlar desek, abartmış olmayız...
Daha bebekken anne sırtında yükseklik korkusunu yenerek büyüyorlar.
Şeytan ve hayalet anlamına gelen "Laleo"nun varlığına inansalar da bugüne kadar hiçbir kabile üyesi bir Laleo görmemiş.
Laleolara aynı zamanda beyaz insan da diyorlar, ancak onları ziyarete gelen beyaz insanlara karşı uyguladıkları bir ırkçılıktan söz etmiyoruz...
Yarattıkları cennetin içerisinde, kötü ruh dışında kötü bir inanışları yok. Bu sebeple de oraya gidenlere karşı oldukça misafirperverler.
Ancak kendi kabile üyelerinin dışarı çıkmasına aynı şekilde baktıklarını söyleyemeyiz...
Bir Korowai ile karşılaşırsanız, ilk anda bir korku sarabilir sizi.
Ancak kadınsanız korkmanıza hiç gerek yok. Erkekseniz, umut edelim bir kabile üyesi sizin khakhua olduğunuzu söylemesin!
Yorum Yazın
ohhh mk dal daşşak ne güzel yaşıyonuz !!! algısı yok vergisi yok bedava hayat -.-
tuzaklı içerik hazırlayan o kabileden olmalı dikkat edin !!
Aşağıda bişey unutsan bi ton in çık zor iş