Bu Kez Sorun Bende Değil, Sende: Öz Saygısı Düşük Bir Sevgiliyle Hayatı Paylaşmak Nasıl Bir Histir?
Genellikle daha iyi ve mutlu bir şekilde yaşayabilmek adına birisini hayatımıza alırız. Ancak bazen o kişinin kendi içerisinde verdiği mücadeleler, hayatınızdaki iyiliği ve mutluluğu alıp götürüverircesine hem sizleri hem de sağlıklı bir şekilde devam etmesini beklediğiniz ilişkinizi yorar. Sürekli bir şüphe halinin baskın olduğu, yeri geldiğinde içinden çıkılması çok zor bir hal alan bu sorunlar, romantik ilişkinizi baltalayacak en büyük tehditlerden birisidir.
O halde gelin sizlerle bu sorunu, uzmanların görüşlerinin de yer aldığı içeriğimizde birlikte ele alalım. Detaylar için buyurun...👇
Daha önce hiç öz güven eksikliğinden muzdarip birisiyle bir ilişki yaşadınız mı? Cevabınız evetse bunun ne derece yıpratıcı bir durum olduğunu bilirsiniz...
Aranızdaki aşkın önüne bir set çeken bu sorun, önce kişinin aklında beliren şüphe ibareleriyle gösterir kendini. Öz saygısı düşük olan bir sevgili, sizin ona karşı olan hisleriniz hakkında her zaman şüphe duyar. Bu şüphe kendini; 'Onun için yeterince iyi değilim..' tarzındaki düşüncelerle belli edebilir. Bu ise, bu sorundan muzdarip kişinin sürekli bir güvence ihtiyacı hissetmesine neden olacaktır.
Kişinin kendine koyduğu sınırlar ile şekillendirdiği bu çarpık düşünce yapısı, karşısındaki kişiyi de çok zor bir duruma sokabilir ki bu; sağlıklı bir ilişkinin idamesi söz konusu olduğunda her iki taraf için de oldukça yıpratıcıdır.
Peki karşınızdaki kişinin yaşadığı ve yaşattığı bu ve benzeri sorunları idrak etmemizi kolaylaştıracak belirtiler nelerdir? Gelin birlikte bir bakalım...
1. Öz saygısı düşük partnerler gereğinden fazla kıskanç ve sahiplenicidir.
Birisi sizin için yeterli olmadığını düşündüğünde çevresindeki her şey, ona bir tehdit olarak gelecektir. Daha açık bir şekilde ifade etmemiz gerekirse; kendilerini diğer insanlardan daha aşağıda gören bu kişiler, ortada herhangi bir ibare yokken bile sahip oldukları şeylere karşı çok daha saldıran bir tutum sergileyerek ellerinden kayıp gitmelerine izin vermeyecek her türlü tutum ve davranış içine girebilirler.
Ancak kişiliği oturmuş ve verilen değerin farkına varan bir sevgilide böyle bir şeyle karşılaşmanız pek de olası değildir.
Olaylara karşı çok daha olumlu ve sağlıklı bir bakış açısıyla yaklaşabilen bu insanlar kendilerinin de sevilebileceğini bilirler ve bu sevgiyi, şüphe ya da gerginlik hissetmeden yaşarlar.
2. Sürekli onaylanma ihtiyacı hissederler.
Yazar ve psikolog Glenn Geher'e göre, karşılıklı onaylanma ihtiyacı sağlıklı bir ilişkinin temellerindendir. Ancak birbirinizi anladığınız ve sizi siz yapan şeyleri karşınızdaki insanla paylaştığınız bu süreç; söz konusu korku ve güvensizlikten kaynaklanan onaylamaların sıklaşmasıyla, sağlıklı bir ilişkiye zarar verebilecek bir hale dönüşebilir.
Bu kişilerin, kendilerini sağlıklı bir şekilde değerlendirebilecek herhangi bir iç muhakeme alışkanlıkları olmadığından bu ihtiyacı dışarıdan karşılamaya çalışırlar.
Buradaki asıl sorun ise, bunun asla yetemeyecek olmasıdır. Böyle biriyle flört eden ya da evlenen herkes şüphesiz, karşı tarafa sunmak zorunda hissettiği ardı arkası kesilmeyen güven ihtiyacından dolayı bir süre sonra bunalıp yorulacaktır.
3. Öz saygısı düşük partnerler, aldıkları iltifat ve iyi eleştirileri mizahı da kullanarak ellerinin tersiyle bir kenara itercesine görmezden gelirler.
Bir insan düşünün ki; gerçekten iyi göründüğünü söylüyorsunuz ancak o, dürüst olmadığınızı düşünüyor. Bunu, ona sadece kendini iyi daha hissettirmek için söylediğinizi sanıyor. Ne kadar da yorucu değil mi...
Bir kişinin öz güveni düşükse, ona yaptığınız iltifatları küçümseme eğiliminde olacaktır.
Söylediklerinize inanmadıklarını kelimelerle ifade etmeyebilirler ancak yeterince dikkat ederseniz, bunu davranışlarında gözlemleyebilirsiniz.
Öyle ki; öz saygısı düşük olan bir sevgili, elde ettiği başarıları yeterli görmeyerek "Yeterince iyi değilim!" tarzı çarpık düşüncelerin esiri olabilirler.
Bu nedenle karşınızdaki kişi görünüşü veya zekası hakkında dürüst iltifatları kabul etmekte zorlanıyorsa, muhtemelen bu hissettiği güvensizliğin bir dışa vurumudur.
4. Olayları kendi bakış açılarından yanlış değerlendirerek kaygılı bağlanma sorunlarına neden olurlar.
Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; çok yoğun bir gününüzde sevgiliniz sizi arıyor ancak halletmeniz gereken işleriniz olduğu için cevap veremiyorsunuz. Oldukça olağan karşılanabilecek ve iki kişi arasında bir sorun olarak gündem olmasına hiç de gerek olmayan bu örnek, öz saygısı düşük partnerin endişe hissederek kurguladığı kötü senaryolar ile içinden çıkılması bir hal alabilir.
Bu durumun tek sebebi öz güven eksiliği de değildir.
Klinik psikolog Robert Taibbi'ye göre bu durum, birbiriyle tutarsız ilgi gösteren ebeveynlerden de kaynaklanıyor olabilir. Bu ise kişinin erişkinliğinde bile karşısına çıkabilecek sorunlara sebebiyet verir.
5. Bu insanlar olumsuz eleştirilerle baş edemezler.
Bu insanlar, sırf yanlış yaptığını düşündüğünüz bir şeyi dile getirdiğiniz için aşırı savunmacı davranacaktır. Yapıcı bir eleştiri sunmuş olsanız bile size hemen sizin de mükemmel olmadığınızı hatırlatacaklardır.
Kırılgan bir egoya sahip bu insanlar, bu tarz durumlar ile karşılaştıklarında bunu aşırı duygusallaştırarak yapıcı eleştirilere kulak veremez hale gelebilirler.
Onları içtenlikle önemsediğiniz için eleştiriyor olsanız bile, hatalı olan taraf olmayı kaldıramadıkları için bu eleştirilerin hiçbirini kabul etmeyeceklerdir.
Sonuç olarak romantik ilişkiniz söz konusu olduğunda sürekli kendi sorunları nedeniyle önünüze çıkan olumsuzluklara karşı gelebilmek oldukça yıpratıcı ve yorucudur. Unutmayın; "Özerklik duygusunu terk etmiş birine ilgi duymak zordur."
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın... 👇
Yorum Yazın