Bizler Dayanılmaz Migren Ağrıları Çekerken Beynimizin İçerisinde Neler Olur?
Migren ağrılarımın sebebini şimdi daha iyi anlıyorum...
Bilim insanları, migrenlerin beyninizin yüzeyindeki kan damarlarının genişlemesi ve daralması nedeniyle oluştuğunu düşünmekteydi.
Fakat artık bu ağrılı belirtilerin beyindeki daha karmaşık bir sinir yolunun sonucu olduğu biliniyor. Araştırmacılar, migrenlerin büyük ölçüde genetik temelli nörolojik bir bozukluk olduğuna inanıyor. Hala migren sırasında olan her belirtinin neden ortaya çıktığını tam olarak açıklayamıyorlar ancak bu konuda çalışmaları sürüyor.
İlk olarak, beyin sapınızdaki sinir hücreleri aktive edilir veya tetiklenir.
Bu aktivasyon; uyku, yiyecek veya su eksikliği gibi çeşitli nedenlerle gerçekleşebilir. Magnezyum seviyelerindeki düşüş, nöron yüzeyindeki anormal kalsiyum kanalları, mitokondriyal değişiklikler veya diğer genetik sebeplerden kaynaklanabilir.
Nöronlar aktive edildikten sonra, beyin sapında başlayan ağrılar çekilmez bir hale gelebilir.
Bu ağrılar, yüzünüz, dişleriniz, gözleriniz, sinüsleriniz ve alnınızın yanı sıra beynin yüzeyindeki kan damarlarına giden büyük bir ağrı yolu olan trigeminal sinirler boyunca mesajlar gönderir. Bu kan damarları yanıt olarak genişler veya kabarır. Aktivite daha sonra 'yayılan kortikal depresyon' adı verilen beynin yüzeyinde gerçekleşir. Bu yayılma, beyninizin arkadan önüne doğru ilerleyen, yavaş ilerleyen bir fırtına gibi hareket eder. Beyinden geçerken kan damarları daralır ve oksijen akışını sınırlar.
Araştırmacılar; kortikal depresyonun, migrenli bazı kişilerin yaşadığı görsel auraların nedeni olabileceğine inanıyor.
Bu auralar; insanların renkli lekeler, parıltılar veya diğer görsel rahatsızlıkları görmesine neden olur.
Kimyasallar da ek semptomlara neden olmaktadır.
Beyniniz; serotonin, noradrenalin, prostaglandinler ve diğerleri dahil olmak üzere nöropeptitler adı verilen kimyasalları serbest bırakarak beyin sapı aktivasyonuna yanıt verir. Serbest bırakıldıktan sonra, beyninizin dış tabakasına (meninksler) hareket ederler ve bu da kan damarlarının iltihaplanması ve şişmesine neden olarak beyin çevresindeki kan akışında artışa neden olur.
Çoğu insanın migren sırasında yaşadığı zonklayıcı, nabız gibi atan ağrının nedeni muhtemelen budur.
Ağrı beyninizin yüzeyinden kaynaklanıyor olsa da gözlerinizde, şakak bölgenizde, boynunuzda, yüzünüzde veya sinüslerde hissedebilirsiniz. Bu nörokimyasallar ayrıca beynin iştah, mide bulantısı ve kusmayı kontrol eden bölümüne sinyaller iletebilir.
Bu iltihaplanma ve kimyasal etkileşimin bir sonucu olarak ortaya çıkan diğer bir durum ise cilt duyarlılığıdır.
Migren hastalarının yaklaşık %80'i küpe, kolye, kravat ve gözlük gibi şeylerin ağrı vermesine neden olan 'kutanöz allodini' denen durumu yaşar. Bundan dolayı da bazı insanların 'saçlarım bile ağrı yapıyor' dediğini duyabilirsiniz.
Beyin sapındaki nöronların aktivasyonu ile başlayan ilk migren ağrısı yaklaşık 1 ila 2 saat sonra değişir.
Migren daha sonra merkezi sinir sisteminin aşırı duyarlı hale geldiği ve dahil olduğu ikinci bir aşamaya geçer.
Migrenin ikinci aşaması oluşmadan ilaç alabilirseniz, ağrıyı durdurma olasılığınız daha yüksektir.
Triptan ilaç, kan damarlarını daraltarak ve ağrı iletimini engelleyerek ilk ağrıyı durdurabilir. Ancak ağrı döngüsü merkezi sinir sistemine devam ederse, ilaçlar daha az etkili hale gelir. Tedavi edilmediği takdirde de migren ağrısı 72 saate kadar sürebilir.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
Yorum Yazın
Ah amk Bu migren benim hayatımı zikti Ne günüm gün Ne gecem gece