Bilim İnsanları Uzaylılarla Temas Haline Geçtikten Sonra Yaşanacak Her Şeyi Detaylarıyla Açıkladı
İnsanlığın aktif olarak gezegenimizin ötesinde yaşam aradığı on yıllarda, birçok kişi bizimle başka bir akıllı uygarlık arasındaki ilk temasın nasıl gerçekleşebileceğini merak etti. BBC'nin yeni uzun metrajlı drama-belgesi 'First Contact: An Alien Encounter', dünyanın önde gelen uzmanlarıyla yapılan röportajları ve akıllı kurgusal senaryoları bir araya getirerek, konunun tam kalbine iniyor. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.
Kurulan senaryo, şu anda yıldızlararası uzayda seyahat eden Voyager 1 sondası yönünde algılanan bir sinyal.
İlk varsayım bu sinyalin bir hata olduğu yönünde ancak birden fazla sinyal alındıktan sonra gerçek bir sinyalin alındığı fikri yaygınlaşacak. Belgesel; bilim insanlarının, kuruluşların, medyanın ve sıradan insanların önümüzdeki 12 gün içinde yapabileceklerini ve söyleyebileceklerini araştırıyor.
Bu uzaylı sinyali doğrulandıktan sonra organizasyonlar ve bireyler nasıl tepkiler verir?
BBC Studios Production'da Bilim Birimi Başkanı olan yapımcı Andrew Cohen, “Son birkaç on yılda yabancı dünyaları keşfetmemizdeki olağanüstü ilerlemeleri takip ediyoruz ve aynı zamanda SETI [Dünya Dışı İstihbarat Arayışı] ve Birleşmiş Milletler gibi organizasyonların bu ilk sinyale verecekleri olası tepkilerle de ilgilendik' diyor. Belgesel, dünya dışı bir uygarlıkla ilk temas için gerçek yaşam stratejilerinin yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen spekülatif tepkilerden bilgi alıyor.
Belgeselin formatı, hem klasik belgesellerden hem de popüler kültürden etkileniyor.
Yönetmen Nic Stacey, ''Threads' benim için büyük bir mihenk taşıydı (1980'lerde nükleer savaşla ilgili bir BBC draması), çünkü çok yoğun bir şekilde araştırılmış ve gerçeğe uygun bir drama kullanarak bir 'ya olsaydı' hikayesini gerçek bir duygusal yumrukla anlatıyordu. Ayrıca, kurgulanmış haber raporlarıyla orijinal 1938 Dünyalar Savaşı radyo uyarlaması çok yararlı bir erken ilham kaynağıydı' diyor. Bazı etki kaynakları biraz daha yeni kalıyor. Stacey, 'Pandemiye gösterilen toplumsal tepki de aynı zamanda senaryoyu gerçekten şekillendirdi; çünkü bu salgın toplumun büyük ve beklenmedik bir küresel olaya nasıl tepki verdiğine dair pek çok örnek sundu' diyor. 'Bilginin sosyal medya aracılığıyla filtrelenip parçalanma şekli, duyguların alenen dışa vurumu, fırsatçılık… ve binlerce bilim insanının gerçekte ne olduğunu yorumlamak ve bir sonraki adımda ne yapacağını bulmak için ihtiyaç duyduğu muazzam sıkı çalışma ve özveri” şeklinde pandeminin özelliklerini vurgulamaya devam ediyor.
Dünya'nın ötesinde yaşam arayışı, özellikle gelişmiş uygarlıkların varlığını arayan SETI'nin yaklaşımının ötesinde çeşitli yaklaşımlara sahip.
Antik bakteri formundaki yaşam, Güneş Sistemi'nin başka yerlerinde, Mars yüzeyinin altında veya Europa ve Enceladus uydularının okyanuslarında saklanıyor olabilir. Webb teleskobu bir tür biyolojik imza işareti tespit etmek için dış gezegenlerin atmosferlerini inceliyor. Bakteri türünde uzaylı yaşam her ne kadar sarsıcı olursa olsun, gezegenimizin ötesindeki diğer zeki türlerle tanışmak tamamen farklı bir şey olurdu.
Uzaylılarla iletişim kurabileceğimiz bir ortamda, onlara soracağımız çok fazla soru olurdu.
University College London'dan bir astrobiyolog olan Dr Louisa Preston, 'Bir tür olarak şu anki gelişme seviyemiz göz önüne alındığında, uzaydaki herhangi bir akıllı uygarlığın bizden çok daha zeki olması kuvvetle muhtemel görünüyor. Bu zekiliğin bahsi geçen uzaylı uygarlığına yıldızlararası iki yönlü iletişim kurabilme özelliği de kazandırması çok büyük bir ihtimal. Bu nedenle, bu uzaylılar muhtemelen bizden daha uzun süredir varlar ve bizim hala kafamızı karıştıran bir dizi bulmacayı çözmek için daha fazla zamanları oldu. Hal böyle olunca da onlara sorularımızın en büyüğünü sorardım: 'Hayat nereden geliyor?' Onlara nasıl var olduklarını sorardım; yaşamın onların gezegeninde hangi şartlar altında ortaya çıktığını sorardım; gezegenleri oluştuktan ne kadar süre sonra yaşamın ortaya çıktığını sorardım' diyor.
Preston'ın işaret ettiği gibi, Dünya'da yaşamın nasıl, nerede ve ne zaman ortaya çıktığını hala tam olarak bilmiyoruz.
Bize verebilecekleri herhangi bir ipucu çok yardımcı olacaktır. Preston, 'Umarım, bu daha gelişmiş uygarlığın bazı cevapları bulmak için zamanı olmuştur ve bizim sorularımızdan bazılarını yanıtlayabilirler. Ayrıca onlara Star Trek benzeri taşıyıcılar, warp sürücüleri ve evrensel çeviriciler yaratıp yaratmadıklarını da sorabilirim. Eğer böyle bir cihaz yaptılarsa bir kaç tanesini ödünç almak isteyebiliriz' diyor. 'First Contact: An Alien Encounter' belgeseli tüm bunları yanıtlamamıza yardımcı olamaz, ancak böylesi benzeri görülmemiş bir keşfin nasıl tepkiler oluşturabileceği konusunda bize bir fikir verir.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Yorum Yazın