Basını Susturmaya Çalışmışlardı: Manastırın, Yetim Çocukları İş İnsanlarına Sattığı Ortaya Çıktı
Almanya'da bir manastırda görev yapan rahibelerin, yetim çocukları iş insanlarına 'kiraladıklarına' dair soruşturmaya ilişkin skandal rapor basına sızdırıldı.
Köln Katolik Başpiskoposluğu’na mensup rahibelerin, yetim çocuklara yönelik cinsel taciz ve istismarda bulunduklarına ilişkin soruşturma geçtiğimiz ay sonuçlanmıştı.
Haber Global'de yer alan habere göre, Soruşturma sonuçlarının yer aldığı rapor, kamuoyu ile paylaşılmamıştı ancak rapor içeriği basına sızdı. ABD merkezli Daily Beast gazetesi, 560 sayfalık soruşturma raporunun bazı bölümlerini yayımladı.
Raporda 1960 ve 1970'li yıllar arasında Almanya'nın Speyer kentinde bulunan bir manastırda görev yapan rahibelerin, öksüz çocukları, işadamları ve din görevlilerine 'sattıkları' detaylı bir şekilde yer alıyor.
175 çocuk, 20 yıl boyunca tacize uğradı...
Gazetenin alıntı yaptığı soruşturma raporuna göre, cinsel taciz ve istismara maruz kalan yetim çocuklardan bazıları önce zorla iş adamlarına gönderildi, sonrasında da giysilerini kırıştırdıkları ya da kıyafetlerini kirlettikleri için rahibeler tarafından cezalandırıldı. Raporda, çoğu 8-14 yaşları arasındaki 175 çocuğun 20 yıl boyunca tacize uğradığı bilgisi de yer alıyor. Soruşturma, bazı çocukların evlat edinilmesinin kasıtlı olarak yasaklandığı veya rahibelerin onları satmaya devam edebilmeleri için koruyucu bir eve götürüldükleri ortaya çıktı.
Manastırın bağlı olduğu makamların belgeleri görmek isteyen gazetecilerden bir gizlilik anlaşması imzalamalarını talep ederek, raporu kamuoyuna açıklamayı reddetmesi üzerine ayrıntıların basına sızdırıldığı belirtildi.
Söz konusu manastırın bağlı olduğu bölgede görevli Piskopos Karl-Heinz Wiesmann, medyaya sızdırılan taciz raporunun çok rahatsız edici olduğunu vurgulayarak, halkın okuması için uygun olmadığını söyledi. Wiesmann, skandal raporu okuduktan sonra görevinden 1 ay uzaklaşmak zorunda kaldığını ifade etti.
63 yaşındaki kurban Karl Haucke, 11-14 yaşları arasında haftada en az bir kez, genellikle birden fazla rahip tarafından taciz edildiğini söylemiş, yaşananları tarif edemeyeceğini anlatmıştı.
Dini tarikatlarda, manastırlarda, bu çevrede yaşayan 1412 kişiyle anket düzenledi. Ankete katılan kurbanların yaklaşık yüzde 80'i erkek, yüzde 20'si kadındı. Ankette ayrıca, istismarcıların yüzde 80'inin öldüğü, 37'sinin rahiplik veya dini oluşumları terk ettiği ortaya koyuldu.
Basını susturmaya çalışmışlar...
Alman medyasında yer alan haberlere göre, Köln Başpiskoposu Rainer Maria Woelki'nin Katolik kiliselerindeki taciz iddialarına yönelik yayımlanmamış raporlarla ilgili düzenlediği toplantıya katılanlara, 'Sözleşmeyi imzalayan gazeteciler, bu bilgilerle ilgili mutlak olarak sessiz kalmayı taahhüt eder' yazılı belge imzalatılmak istenmiş, 8 gazeteci bu talep üzerine toplantıyı terk etmişti.
Alman Gazeteciler Derneği'nin Kuzey Ren-Vestfalya (DJV-NRW) Eyalet Başkanı Frank Stach, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, yazılmamak şartıyla paylaşılan bilgilerin gazeteciler tarafından yazılmamasının günlük rutin işlerin bir parçası olduğunu ancak bunun bir olayın üzerini örtme amacı taşımaması gerektiğini ifade etmişti. Stach, raporlarda yer alan ve tacizle suçlananların isimlerinin karartılması ve bu raporların kopyalanmasına izin verilmemesinin anlayışla karşılanabileceğini ancak gazetecilere imzalatılmak istenen gizlilik anlaşmalarının sıra dışı bir istek olduğunu, bunun kabul edilemeyeceğini belirtmişti.
2014'te Köln Başpiskoposu olarak atanan Woelki, rahiplerin çocuk istismarı vakalarını örtbas etmek ve istismar iddialarıyla ilgili Vatikan'ı bilgilendirmemekle suçlanıyor.
Xiaomi'den 30 Milyon Dolarlık Yatırım: Türkiye'de Üretime Başlıyor
DNA'sı Uyumlu Çıktı! Aleyna Çakır'ın Şüpheli Ölümünde Yeni Gelişme
Yavruları Donarak Ölen Anne Köpek 5 Gündür Başlarından Ayrılmıyor...
Yorum Yazın
rahiplerde ve islamcılar da ki bu pedofili sevdasını anlamak güç. inanç sistemlerinde bir sıkıntı var demek ki. pedofili sapkınların geneli buralardan çıkma.
Aha Ensar. Bakalım devlet; sorumluları ve ihmali bulunan yetkilileri koruyacak mı yoksa yargılayacak mı?
Hep aynı kafa.