21 Ay Pedofil Bir Adam Tarafından Alıkonulan ve 'Lolita' Lakabıyla Birçok Yapıma İlham Veren: Sally Horner
Sally Horner, Frank La Salle adlı pedofili adam onu kaçırdığında sadece 11 yaşındaydı! Tam 21 ay boyunca bu adam tarafından esir tutulan Horner'ın ismini, onun hikayesini anlatan film ve kitaplarda 'Lolita' olarak sıkça duymuştuk...
Bu trajik hikaye, Vladimir Nabokov’a edebiyat dünyasının en ünlü romanlarından birini yazmak için ilham verdi: Lolita.
Bu öykünün inkar edilemez bir rahatsız ediciliği vardı. Fakat ne yazık ki, bu gerçek bir öyküydü!
O dönemlerde (1955), bu kadar aykırı bir hikayeyi anlatan çok az kitap vardı.
Orta yaşlı bir adamın bir kız çocuğuna duyduğu 'tutku'nun anlatıldığı atmosfer gibi, kitabın edebi kalitesi de inkar edilemez.
Nabokov’un romanından sonra bu hikaye, 1962 yılında Stanley Kubrick tarafından beyaz perdeye de uyarlandı.
Gösterime girdiği dönemde en az roman kadar ses getirmiş ve sansüre uğramıştı. Senaryosunu her ne kadar Vladimir Nabakov yazsa da Kubrick’in müdahaleleriyle film, romandan ayrılmış, başka bir yapıt haline gelmişti.
Bu arada yine aynı hikayeyi işleyen ve Adrian Lyne tarafından yönetilen 'Lolita' isimli bir film de 1997 yılında sinemaya uyarlandı.
Şimdi ise, Lolita kitabına ve filmlerine ilham veren Sally Horner'ın gerçek hikayesine gelelim...
Frank La Salle, çevresinde 12-14 yaş aralığındaki çocukları istismar etmesiyle tanınan 52 yaşında bir tamirciydi.
New Jersey’e yerleşip hayatına yeniden başlamaya karar verdiğinde hapishaneden henüz çıkmıştı. Fakat böyle bir adam için her şey istediği gibi gitmeyecekti...
Mart 1948’te Sally Horner adındaki kızı takıntı haline getirdiğinde, La Salle eski hayatına geri dönmüş oldu.
Sally Horner, bir gün, her çocuk gibi arkadaşlarıyla birlikte okuldan çıkıyordu.
Onun yaşındaki diğer tüm çocuklar gibi herkese güvenen ve oldukça naif biriydi. Dolaysısıyla birinin onu takip ettiğini bile fark etmedi.
La Salle ise, arzularını tatmin edecek fırsatı yakaladığını düşünerek onu takip etti.
Sally Horner'ın arkadaşları ise, ona gruplarına dahil olması için bir şart koşmuştu...
Bir dükkandan 5 sentlik bir not defteri çalması gerekiyordu...
Frank La Salle, onu yakalayıp FBI ajanı olduğunu söyledi. Eğer annesinin ne yaptığını öğrenmesini istemiyorsa onu takip etmesi gerektiğini ekledi. Sally ise, korku ve pişmanlık içinde onunla gitmeyi kabul etti.
İkisi bir otobüse bindi ve aslında her şey bundan sonra başladı...
Atlantik Şehri, Baltimor, Dallas ve Kaliforniya gibi şehirleri ziyaret ederek birlikte 2 yıl geçirdiler. Bu yolculuk boyunca otellerden kamp alanlarına sürüklenip herkese baba kız olduklarını söylediler.
Sally’nin üzgün ve korkmuş tavrını fark eden bir otel misafiri hariç, kimse kızını gözünün önünden bir saniye bile ayırmayan bu takıntılı babadan şüphelenmemişti.
Bu otel müşterisi Sally’yi La Salle’den uzaklaştırıp ona iyi olup olmadığını sorma fırsatını yakaladı. Sally ise adamdan yardım istedi. Yalnızca ailesini aramak istiyordu.
Polisin oraya varması uzun sürmedi ve Sally sonunda evine geri dönebildi.
Döndüğünde, cinsel istismar, aşağılama ve hissettiği korku dahil bütün hikayeyi anlattı. Frank La Salle ise, ona “ahlaki açıdan cüzzamlı” diyen hakim tarafından 35 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Fakat en acısı, davadan iki yıl sonra gerçekleşti; Sally Horner bir araba kazasında can verdi...
İddiaya göre, Frank La Salle kazadan 16 yıl sonra, Sally’nin mezarına haftada bir çiçek gönderdiği hapishanede öldü.
Sally Horner'a kitap kapaklarında ve film afişlerinde, kalp şeklindeki gözlüğü ve şekeriyle "davetkar" bir genç kız imajı verildiğini siz de fark ettiniz mi?
Bu durum daha önce birçok kişi tarafından fark edilmiş ve oldukça tepki çekmiş. Artık bu kapaklar ve afişler yerine, Sally Horner’ın yaşadığı gibi, büyük bir adam tarafından tacize uğrayan küçük bir kızı görüyoruz.
Adını Lolita olarak duyduğumuz, Sally Horner'ın bu acıklı hikayesi hakkında siz ne düşüyorsunuz?
Yorum Yazın