Yılmaz Güney'in Ailesinden Farah Zeynep Abdullah'a Tepki: “En Nazik İfadeyle Hadsizlik”
Bir televizyon kanalında başlayan “Dilek Taşı” dizisi, yeni bir tartışmanın daha ortaya çıkmasına neden oldu. Hapishane sahnelerinde gördüğümüz Yılmaz karakteri, gerçek hayattaki Yılmaz Güney mi? diye tartışılırken, oyuncu Farah Zeynep Abdullah öyle bir şey dedi ki ortalık tamamen karıştı.
Yılmaz Güney'in ailesi ile oyuncu Farah Zeynep Abdullah karşı karşıya geldi.
Kanal D’de başlayan ve 12 Eylül dönemini anlatan “Dilek Taşı” dizisi, yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Hapishane sahnelerinde gördüğümüz Yılmaz karakteri, gerçek hayattaki Yılmaz Güney mi? diye günlerdir bir tartışma dönüyordu. Kimi izleyiciler kesinlikle Yılmaz Güney olduğunu iddia ederken, kimisi de olmadığı yönünde ifadeler kullanıyordu.
Tartışmalar devam ederken, Yılmaz Güney’in 39’uncu ölüm yıldönümü geldi çattı. Güney'in ölüm yıldönümüne ilişkin paylaşımda bulunan yazar Murathan Mungan, “İyi bir yönetmen, iyi bir oyuncu, iyi bir senarist olmasının yanı sıra sinemamızın en iyi yürüyen erkeğiydi. Bir daha kimse onun gibi boynunu hafifçe yana kırarak hüzünle bakarken içimizin en ücra yerine dokunamadı...”
Murathan Mungan’ın bu paylaşımına Farah Zeynep Abdullah’tan tepki geldi.
Farah Zeynep Abdullah, Yılmaz Güney için "Sinemamızın en iyi kadın döven ve şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan erkeği" dedi.
Yılmaz Güney'in ailesinden ünlü oyuncuya yanıt gecikmedi.
Güney'in ailesi adına yazılı açıklama yapan avukat Bişar Alinak, "Yılmaz Güney, kendi sözleriyle kadın haklarına yönelik tavrında 'kendisini yetersiz bulduğunu ve gelişme değişme çabası olduğunu' ifade eden, bu başlıkta ona yüzünü dönmüş herkesi dönüşmeye, yine kendi ifadesiyle 'feodal ve gerici kodlardan' uzaklaşıp bıkmadan özeleştiriye ve ilerlemeye teşvik etmiş bir sanatçıdır" ifadelerini kullandı.
"Toplumda şiddet sarmalının sona ermesi hususunda samimi gayretlerin, kendini bu başlıklarda eleştirmiş, toplumun dönüşmesi ve değişmesi umudunun sembolü olmuş bir sanatçıyı karalamak, hatırasını aşağılamak ve ailesinin kişilik haklarını ihlal etmek en nazik ifade ile hadsizliktir" denilen açıklamada, şu ifadeler kullandı:
'Bugün Türkiye'de; kolluğun, iktidarın, kolladıklarının ve cezasızlık politikalarına, kadınlara, Kürtlere, işçilere, devrimci güçlere, LGBTİ+'lara yönelen sistematik saldırılara karşı ses çıkaramayan yeni dönem sanatçılarının hatırası milyonlara barış ve umudu çağrıştıran Yılmaz Güney'i hedef koymasını, manipülasyona maruz kalan milyonlara göz kırpan samimiyetsiz bir alkış alma hezeyanı olarak görmekteyiz. Samimi uyarılarımızı dikkate almayan başta oyuncu Farah Zeynep Abdullah olmak üzere karalama kampanyasına karışan her birey için her türlü kanuni hakkımızı kullanarak Yılmaz Güney'in manevi hatırasını, ailesinin ve yakınlarının kişilik haklarının muhafazasını sağlamaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla sunarız.'
21 Nisan 1968 yılında Yılmaz Güney, o zaman evli olduğu oyuncu Nebahat Çehre'yi arabayla ezdi.
Yorum Yazın
Kadın dövmek hadsizlik değil, adam öldürmek hadsizlik değil ama adamın yediği belgeli bokları dile getirmek hadsizlik
Savcı öldürmüş, araba ile çocuk ezerek öldürmüş, hamile karısını terk edip 18 yaşından küçük bir kız ile evlenmiş bir mahluk. Ne çok fanatiği va cidden şaşır... Devamını Gör
bizim memlekette hastalıktır hocam. nerede illegal oç mahluk var, hepsine hayran olurlar.
yilmaz güney terör destekçisi bir katildir. ve hiçbir şey bu gerçeği değiştirmez