Ülke Genelinde Elektrik Kesintisinin Devam Etmesi Durumunda Yaşanması Muhtemel 20 Durum
Bu yazı fantastik öğeler içermekle birlikte, 31 Mart 2015 tarihinde Türkiye genelinde yaşanan elektrik kesintisinin devam etmesi durumunda meydana gelecek şeylere bir ışık tutmaktadır. Temennimiz, ışığın bir daha asla elimizden alınmaması ve karanlığa hapsedilmememiz yönünde oy birliğiyle sabittir. Eminiz ki Türkiye halkının isteği de aynı doğrultudadır.
Onedio bilim kurgu ekibi iftiharla sunar;
1. İlk günden ulaşım sistemleri durur, insanlar sokakları ve caddeleri doldurmaya başlar.
Bu durumu zaten bugün Türkiye'nin büyük şehirlerinde yaşayan birçok insan tecrübe etti. Elektriğin verilemediği büyük şehirlerde, birkaç gün içerisinde insanlar sokakları doldurmaya ve protestolara başlayacaktır. Gitgide artan insan seli bir süre sonra karşı konulamaz bir güç halini alır ve büyük bir kaosun ilk adımı atılmış olur.
2. Kısa bir süre sonra banka sistemleri çalışamaz hale gelir, yabancı sermaye ülkeden uçup gider.
Herkes büyük bir telaşla bankalara koşar ve nakit paraya kavuşmak ister. Acele eden amacına varmıştır ama geride kalanlar ise paralarını alamaz. Bankalar, sistemlerinin bozuk olduğu gerekçesiyle paralarınızı vermez ve Türkiye'deki birçok bankayı ayakta tutan yabancı sermaye yavaş yavaş çekilmeye başlanır.
3. Ülke içindeki para da tıkanır; alım-satım durma noktasına gelir, ne nakit ne de kart ile sirkülasyon sağlanamaz.
Nakite sahip olan insanlar paralarını korumak istiyordur ve canları pahasına paralarını saklarlar. Kart sistemi bir hafta içinde zaten çökmüştür ve bu durum, hiçbir şekilde sirkülasyon oluşmamasına neden olur. Birçok üretim noktası çalışamaz hale gelir ve ürünler satılamaz. Ekonomi durmuştur.
4. Isı sistemleri çöker, şehirlerde patlamalar yaşanmaya başlar.
Hükümet ve diğer tüm partiler bir araya gelmiş çözüm yolları arıyordur. Fakat bu süreçte ülke genelindeki tüm ısı sistemleri çöker. Rusya, Azerbaycan ve diğer tüm anlaşmamız bulunan ülkeler bizi anlaşmaların gerekliliklerini yerine getirmemekle suçlar. Devlet elindeki parayı saklamak istiyordur. İnsanlar ise, kaotik bir görünüm almaya başlayan sokaklarda yaşamlarını sürdürecek yiyecek, içecek ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için çırpınıyordur.
5. Eğitim ve öğretime devam edilemez.
Okul binaları terkedilmiş birer sığınak halini almıştır. İnsanlar için öncelik olan ihtiyaçlar, eğitimin önüne geçmiştir. Programlar yarıda kesilir ve tüm öğrenciler aileleriyle birlikte hayatta kalma mücadelesine ortak olur.
6. Adalet sağlanamaz, suçlular sokaklara çıkar, güven yiter ve demokrasi yürüyemez.
Elektriğin gitmesinin akabinde cezaevlerinde isyanlar başlar ve görülmesi gereken davalar yürütülemez. Polis ve asker güçlerinin öncelikleri farklılaşmıştır. İlk amaç ülke genelindeki atmosferi düzeltmeye çalışmaktır. Bu nedenle ceza evleri boşalır ve görülmesi gereken davalar ertelenir. Halkın ne demokrasiye ne de herhangi bir otoriteye güveni kalmıştır.
7. Belediye başkanlarından ve siyasetçilerden açıklamalar gelmeye başlar ama duyan kimse yoktur.
Sözler havada uçuşur... Devleti temsil eden bir takım insanlar, siyasetçilerden gelen bildirileri sokaklarda okuyarak dolaşmaya başlarlar fakat insanların hiçbir söze güveni kalmamıştır. Karnı aç, boğazı kuru ve sırtı açıkta olan halk, siyasetçilerin sözlerini dikkate almaz.
8. Büyük çaplı yangınlar çıkmaya başlar, ülke yavaş yavaş kaos haline sürükleniyordur.
Birçok dükkan talan edilir. Sokaklar yangın, kavga ve şiddetle dolmuştur. Hiçbir otorite olanların önüne geçemez. Polisler de açtır, askerler de. Herkes kendi canını ve ailesini kurtarmak için sokaklarda amansız bir mücadele vermeye başlar.
9. Medya çöker. Siyasi irade ile halk arasında hiçbir bağlantı kalmaz.
Elektriklerin gitmesinin ikinci haftasında medya tamamen çöker ve medya grupları dağılır. İnternet erişimi de sağlanamıyordur. Halk örgütlü bir şekilde hareket etmeye zorlanamaz. Kolektif bilinç yok olmuştur, yaşam çığlıkları etrafta uçuşuyordur.
10. Toplu göçler yaşanmaya başlanır.
İnsanlar ülkeden kaçmaya çalışıyordur. Nereye olduğu da pek farketmiyordur. Tek amaç buradan kaçmak, canlarını kurtarmak ve hayata devam edebilmek olmuştur. Sırf bu nedenle tüm komşularımızla siyasi krizler yaşanmaya başlamıştır ve Türkiye Cumhuriyeti dünyanın ortasında yapayalnız hayatta kalma mücadelesi veriyordur.
11. Gruplaşmalar olur ve insanlar kurdukları küçük gruplarla senkronize hareket etmeye başlar.
Tıpkı beylikler dönemindeki gibi, insanlar kendi aralarında örgütlenirler. Çıkarları ortak olan insanlar birlikte hareket etmeye ve güç elde etmeye çalışırlar. Farklı gruplaşmalar arasında güç savaşları olur, sokaklar çatışmalarla dolmuştur ve ülkeye anarşi hakimdir.
12. Ülke tamamen bölünür, ulusal kimlik yiter.
Mesele hayatta kalmak ya kalmamak noktasına gelmiştir ve bu nedenle, hiçbir üst kimlik kalmamıştır. Herkes hayatta kalmaya çalışan bir insandır. Ne ırk, ne din nede başka herhangi bir şeyin insanların kimliğini belirleyemediği bir noktaya gelinmiştir.
13. Devletin ordusu ve polisi kendi içinde örgütlenerek para için çalışmaya başlar.
Polis teşkilatları ve askeri birlikler arasındaki bütünlük de yitmiştir. Farklı kişiler bu yapıları kullanarak paranın peşinden koşar. Zengin insanlar birlikleri ve karakolları satın alır; onların karınları doyurur ve karşılığında korunma talep eder. Devletin örgütleri artık bireyselleşmiştir ve milli irade tamamen yok olmuştur.
14. Üretim kademeli olarak düşer ve ilk üç haftanın sonunda %0 noktasına gelir.
Artık bu topraklarda hiçbir şey üretilmiyordur. Fabrikalar birer taş yığını halini almıştır ve tarım alanları insanlar tarafından talan edilmiştir. Yabancı ülkelerden ürün satın alacak bir irade de yoktur ve bu nedenle halihazırda ülkede olan ürünler hızla tükenir.
15. Kıtlık başlar ve iç çatışmalar artar.
Bir süre sonra yiyecek ve içecekler tükenme noktasına gelir. İnsanlar gördükleri bir ekmek parçası için canları pahasına savaşacak noktaya gelmiştir. Çeteleşen gruplar sırf bu amaç uğruna şehirlerde terör estirir; bazı caddeler bazı gruplarca kontrol altına alınır ve geçişler yalnızca bir şey karşılığında olmaya başlar. Açlık insan doğasını ele geçirmiştir, yaşamak için savaşılmak zorundadır.
16. Ulusal güçler ülkemize müdahalede bulunur.
Tıpkı Birinci Dünya Savaşı sonunda olduğu gibi, durumumuzdan faydalanmak isteyen güçler Anadolu'ya saldırır. Bugün dostumuz dediğimiz ülkeler başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanında emperyalist güçler topraklarımıza girer ve yaşanmakta olan iç çatışmaya bir de dış çatışma eklenir.
17. Zenginler özel uçaklarla ülkeden kaçar, olan yine fakire olur.
Günümüzde ülke nüfusunun %2'lik kısmını oluşturan üst tabaka, yabancı devletlerden kiraladıkları özel uçaklarla ülkeden kaçmaya çalışırlar. Fakat havaalanlarında da tam bir kaos hakimdir. Ülkeden kaçmak için yalnızca para değil, aynı zaman da sizi savunacak ve sizin için savaşacak bir gruba ihtiyacınız vardır. İşte bu noktada para konuşmaya başlar ve çeteleşen gruplar, bir takım zengin kişiler için hareket etmeye başlar. Olan yine fakire olur ve açlık ülke nüfusunun %98'ini kontrol altına alır.
18. Ülke tamamen çöker.
Artık ne bir siyasi irade, ne bir askeri güç, ne de bir halk kalmıştır. Ülke tamamen çöker. Ülkenin çöktüğü yabancı devletlerce ilan edilir ve Anadolu topraklarına yapılan emperyalist saldırılar meşrulaştırılır.
19. Nüfusun yarısı hayatını kaybeder.
Yaşanan çatışmalar sonrasında ülke nüfusunun yarısına yakını hayatını kaybedecektir. Ölümlerin çoğu iç çatışmalardan olsa da, açlıktan dolayı yaşanan ölümler de gözlemlenecektir. Geriye kalan nüfusun da artık dövüşecek hali kalmamıştır ve bu nedenle, Anadolu toprakları terkedilmiş bir yer halini alır. Ölü bedenlerle dolup taşan sokakları leş kokusu kaplamıştır ve yaşam, hayatta kalanların gözüne çok uzak bir ihtimal olarak gözükmektedir.
20. Anadolu topraklarında başlayan ulusal güç mücadeleleri yerini üçüncü dünya savaşına bırakır.
Anadolu'ya dünyanın dört bir tarafından saldırılar olur. Çıkarlarına hizmet edecek bölgeleri ele geçirmek isteyen güçler kendi aralarında çatışma yaşamaya başlarlar ve bu durum bir süre sonra üçüncü dünya savaşının çıkmasına neden olur. Tüm dünya gruplaşır ve gruplar kendi halinde hareket etmeye başlar. Anadolu'da ateşlenen kıvılcım dünyanın her tarafına yayılır ve eski hesaplaşmalar gün yüzüne çıkar.
Yani özetle, elektriğimizi kesmeyiniz. Aksi halde, gördüğünüz üzere, sonuçlar oldukça sarsıcı oluyor...