Talat Bulut'un Tacizinin İfşası ile Yükselen Tepkiler, Paylaşılan Hikayeler... Türk Kadınları Haykırıyor: "Ben de!"
Koca binaları, ormanları yok edecek kadar büyük yangınlar, ufacık kıvılcımlarla başlıyor.
Belki bu gündem olayı da, büyük bir yangının başlangıcıdır ve tacizciyi, tecavüzcüyü daima koruyan kültürün küllerini savurur.
Dizi sektörümüz, dışarıya ihraç ettiğimiz en kıymetli üretimlerimizden biri... Ama bunun fena yanları da var elbette!
Dizilerin sürelerinin uzunluğundan kaynaklı, sette çalışma saatlerinin yoğunluğu pek çok defa oyuncular sendikası tarafından dile getirilmiş ve protesto edilmişti. Oyunculardan ziyade set çalışanlarına karşı insanlık dışı muameleler sıkça dillendirildi. Hatta bir kadın set çalışanı, yoğun çalışma saatlerinden dolayı hastanelik olarak hayatını dahi kaybetmişti. Bir değişim oldu mu peki? Hayır.
Türkiye'de hala dizilerin çalışma temposu, özellikle set emekçileri açısından, çok çok çok ağır. Ayrıca fazlaca hiyerarşik ilerleyen bu çalışma sisteminde, set çalışanları çokça eziliyorlar. Her anlamda!
Çalışma saatlerinin ve şartlarının yoğunluğundan öte... Bir de fazlaca "erkek egemen" bir sektör olduğunu da belirtmemiz lazım.
Örneğin Aslı Enver, Özcan Deniz ile aynı şartları -aynı karavan, aynı ücret ve sahnelerde onu bekleme zorunda kalmamak gibi- talep ettiğinde, basın tarafından 'kaprisli' olarak yaftalanmıştı geçtiğimiz günlerde.
Setlerde, erkeklere tanınan imtiyaz var ve bu artık nasıl kabullenilmiş, normalleştirilmişse; kadının eşit haklarını 'talep etmesi' gerekiyor. Şimdiye kadar kimse bu adaletsizliğe ses çıkarmamış.
Daha önce Nurgül Yeşilçay bu konuda -hem set şartları, hem de taciz konusunda- ses çıkarmış ve ortalığı yıkmıştı adeta!
Şimdi bahsedeceğimiz olay ise Yasak Elma dizisinin setinde geçiyor. Söz konusu iddia: Taciz!
Özge Ş. isimli set çalışanı, Talat Bulut'u, 'kravatını düzelttiği sırada 'sen gel şöyle bir kenara' diyerek, görünmeyen bir kısma çektiğini ve zorla dudaklarını öptüğünü' söyleyerek tacizle itham etti.
19 yaşındaki Özge Ş., bu durumu derhal iş arkadaşlarıyla paylaştı, açıklama yaptı ve dava açacağını söyledi.
'Ben daha 19 yaşındayım ve birçok yaşıtıma yapılıyor bu. Karşımızdaki insan oyuncu olduğu için bu durumu yaşayanlar korkabiliyor, susabiliyor. Ben de belki hukuki yollardan bir şey elde edemeyeceğim ama en azından her yere duyurduğum için vicdanım rahat olacak ki bir daha kimse böyle bir olay yaşadığında susmayacak.'
Bu açıklamaya bir destek de Hande Ataizi'nden geldi. Çünkü o da 18 yıl önce Talat Bulut'un kendisini taciz ettiğini açıklamıştı.
Ama gene medya ve halk 'ilgi çekmek için yapıyor, iftira atıyor' gibi ithamlarla Ataizi'nin sesini bastırmışlardı ve bu taciz olayı magazin tarihinde kaybolup gitmişti. Ta ki bugüne kadar! Ataizi, Özge Ş. için 'Kıza helal olsun' diyerek desteğini verdi.
Şevval Sam başta olmak üzere setteki pek çok çalışan da Özge Ş.'nin bu olayda arkasında olduklarını duyurdular.
Olayı gören kişi olmamıştı, zira Talat Bulut, tacizini gerçekleştirmeden önce Özge Ş.'yi bir kenara çekmişti.
Ünlülerden gelen destek ve Hande Ataizi'nin yenilediği beyanı, akıllara "me too" akımını getirdi.
Şimdi tepkilere girişmeden önce bir konuyu netleştirelim: "Kadının beyanı esastır" ilkesi tam olarak nedir?
'Kadının beyanı esastır' demek, 'kadın ne derse doğrudur' demek değildir.
'Kadının beyanı esastır' demek; kadınların gerek toplumsal baskılar, gerek de 'delil yetersizliği' gibi taciz suçunu adli makamlara taşımak konusunda engelleri olduğundan; sadece iddiaları ile yasal süreci başlatabilecekleri anlamına geliyor.
Bakmayın siz birkaç ünlünün tacize uğrayan genç kadına destek olduğuna, sosyal medyanın çoğunluğu ve ünlülerden bazıları Talat Bulut'u korudu!
Seren Serengil bunların başında geliyor.
Genç kadın için 'ilgi çekmeye çalışıyor, para koparmak için iftira atıyor, ünlü olmak için yapıyor, hepsi prim yapmak için, o adam o kıza bakmaz zaten' vesaire vesaire gibi yüzlerce iğrenç saldırıda bulundular.
Sosyal medya fenomeni Pucca, bu saldırılara sessiz kalamadı ve bir paylaşımda bulundu. Ardından ise olanlar oldu.
Sorgusuz sualsiz daima erkeği koruyan insanlara cevap veriyordu ki; asıl cevap halktan geldi.
Sesleri kısılmış, korkudan ve sırf bu tarz saldırılardan dolayı tepki gösterememiş onlarca kadın kendi hikayesini paylaştı.
Özge Ş. için 'iyi yapmış' dediler ve eklediler 'Siz de sessiz kalmayın!'
Taciz set ortamında gerçekleştiği ve söz konusu kadının "özgür, dizi sektöründe çalışan" biri olduğu için nefret saçanlara cevap gibi...
Daha çocuk yaşta ve ev ortamında gerçekleşen tacizler!
İşte onlar da ses çıkaramadılar. Neden? 'İlgi çekmek için yapıyor, kanıtlayamaz da zaten, baban katil olur, aman huzurumuz kaçmasın' saçmalıkları yüzünden!
Ses çıkaranlar dahi, dışlananlar ve hırpalananlar oldu daima. Bu pek çok insan için örnekleriyle kanıtlı!
Hepsi de mahallede selam verdiğiniz, okulda yan yana oturduğunuz, 'iyi adamdır yaa' diyebileceğiniz insanlardan... Onların 'tacizci' olması için eğlence sektörüne ait bir oyuncu olmalarına gerek yok.
Fakat sessizliğin sebebi aynı: Daima kurbanı suçlamak!
"Şimdiki aklım olsa ortalığı ayağa kaldırırdım."
Bundan sonra istiyoruz ki kadınlar ve çocuklar, korkmadan bu tacizleri dile getirebilsinler!
'Öz baba' diyoruz!
Bu topraklarda çok fazla acı var. Tüm kurbanlar, yalnız kalacaklarını bildikleri için sustular.
Çünkü sürekli mazeretler ürettik:
'Onun da sevgilisi olmasaymış, o da çağırdığı yere gitmeseymiş, o da düzgün giyinseymiş.'
Ama hiçbir zaman erkeği suçlamadık. Sanki gördüğüne dokunmak, taciz etmek, erkeğin kontrol edemediği bir dürtüsüymüş gibi kabullenmişiz! Ama, sosyal hayatta diğer kanun ve kurallara nasıl uyum sağlıyorsanız, buna da uyum sağlayacaksınız. Çünkü artık kadınların sesi çıkıyor. Çünkü artık kadınlar olarak her geçen gün daha da özgürüz, ekonomik olarak bağımsızız ve daha da önemlisi: Birbirimizi kolluyoruz!
Bu kadın dayanışmasının en güzel örneği de avukat ve psikolog kadınlardan gelen destekler oldu.
Siz de eğer bir taciz mağduruysanız, çevrenizdeki en yakın kadın örgütüne başvurun lütfen!
Ses çıkarmazsak, bu düzeni değiştirmezsek ne olur? İşte bu olur!
İster ünlü bir Hollywood yıldızı olun, ister bir set emekçisi, ister küçük bir mahallede yaşayan ilkokul öğrencisi... Hiçbirimiz bu taciz kültüründen muaf değiliz. Ya hep beraber kurtulacağız, ya hiçbirimiz!
Yorum Yazın
Çocuğu olması neyi değiştiriyor? Genç bir kızı varmış. Kimsenin başına gelmesini istemem ama yaşayan bilir tepki verdiğiniz an ses yükselir ve 'benim senin y... Devamını Gör
Tacizciyi tecavüzcüyü aklamaya çalışan kadınlar gerçekten Allah belanızı versin.O kadar çok ki bizim ülkemizde böyle kadınlar ve erkekler. Oraya gitmeseymiş,... Devamını Gör
Çok acayipsiniz gerçekten. 19 yaşında bir set görevlisi kızcağız, gerçek olmasa, susmayı kendine yedirememiş olmasa, dizinin başrol oyuncusunu niye suçlasın?... Devamını Gör
Bu saçmasapan ülkede konuşma cesareti gösterdiği için kutlanması gerekir bu kızın. Bu kadar basit.