Solucan Deliklerinden Gönderilen Uzay Araçları Bize Sinyal Göndermeye Devam Edebilir!
Uzay-zamandaki farklı noktaları birbirine bağlayan teorik uzay köprüleri olan solucan delikleri, bilim insanlarının oldukça ilgisini çeken yapılardır. Son çalışmalarda bu solucan delikleri hakkında daha fazla bilgi toplandı. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.
Uzayda bir solucan deliğine düşerseniz, geri gelmeniz mümkün değildir: Delik arkanızdan kapanacaktır.
Ancak araştırmacıların raporuna göre bize diğer taraftan bir mesaj göndermek için yeterli zamanınız olabilir. Henüz kimse bir solucan deliği gözlemlemedi. Yine de teorik olarak bu delikler, evrenin uzak bölgelerine veya varsa diğer evrenlere bir 'kısayol' işlevi görüyor olabilirler. Fizikçiler, üzerinde en çok çalışılan solucan deliği türlerinden birinin son derece dengesiz olduğunu ve içine herhangi bir madde girerse çökeceğini uzun zamandır tahmin ediyorlar. Yine de bunun ne kadar hızlı olabileceği veya bir şeyin ya da birisinin deliğe doğru gitmesinin ne anlama geldiği net değildi.
Yeni oluşturulan bir bilgisayar programı, solucan deliğinin içinden bir şey geçtiğinde nasıl tepki vereceğini bizlere gösteriyor.
Worcester'daki Holy Cross Koleji'nde fizikçi olan Ben Kain, solucan deliği simülasyonunda 'Bir sonda yapıp bunu diğer tarafa gönderiyoruz' diyor. Kain 'Solucan deliğinin çökeceğini bildiğimiz için sondanın geri gelmesini beklemiyoruz. Ancak delik tamamen kapanmadan bir ışık sinyali gönderebilmesinin mümkün olabildiğini gözlemledik' şeklinde sözlerine devam ediyor.
Solucan delikleri neden sürekli olarak açık kalamıyorlar?
Solucan delikleriyle ilgili önceki araştırmalar, 'hayalet madde' olarak adlandırılan çok egzotik bir madde biçimiyle desteklenmeleri koşuluyla kozmik geçitlerin sürekli olarak açık kalabileceği sonucuna varmıştı. Teorik olarak hayalet madde, yer çekimine normal maddenin tam tersi şekilde tepki verir. Kain, Einstein'ın genel görelilik teorisinin buna izin vermesine rağmen, hayalet maddenin gerçekte var olmadığını söylüyor.
Yine de Kain, bir solucan deliğinden geçen hayalet maddeyi simüle etti ve bunun, deliği çökertmek yerine beklendiği gibi genişlemesine neden olduğunu buldu.
Kain, hayalet maddenin, normal maddeden yapılmış herhangi bir şeyden farklı olarak deliği çökertmek yerine bunu geciktirmesi gerektiğini gördü. Deliğin bu senaryoda, hızlı hareket eden bir sondadan gelecek ışık hızındaki sinyalleri bizim tarafımıza iletmesine yetecek kadar yavaş kapanması gerekiyor.
Kain, deliklerin varlığı kesinleşse dahi insanları bir solucan deliğinden içeri göndermeyi hayal etmiyor.
Bunu 'Sadece kapsül ve bir video kamera olacak; her şey otomatik şekilde gerçekleşecek. Tek yönlü bir yolculuk olacak ama en azından bu cihazın gördüklerini görerek bir video çekebiliriz” şeklinde ifade ediyor. Münih Matematiksel Felsefe Merkezi'nden fizikçi Sabine Hossenfelder, bu fikre biraz şüpheyle yaklaşılması gerektiğini söylüyor. “[Bu], bildiğimiz kadarıyla var olmayan [şeylerin] varlığını varsaymayı gerektirir…. Matematiksel olarak yapabileceğiniz pek çok şeyin gerçeklikle hiçbir ilgisi yoktur” diyor.
Bahsi geçen bir solucan deliği, Christopher Nolan yönetmenliğinde 2014 yılında vizyona giren Yıldızlararası isimli filmde de mevcuttu.
Bu filmde 'Lazarus' görevleri adı altında solucan deliğine önce bazı insansız sondalar gönderilmiş, ve deliğin diğer tarafının başka bir galakside bulunan Gargantua isimli bir kara deliğe açıldığı öğrenilmiştir. Daha sonra ise insanları taşıyan uzay araçları delikten içeriye yolculuk ederler.
Bilim insanlarının tahminine göre bir solucan deliğinin içinden geçerseniz, gözleriniz yaklaşık olarak aşağıda verilen sahneyi görecek.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Bu içerikler de ilginizi çekebilir
NASA, Samanyolu'na Şaşırtıcı Derecede Benzeyen Galaksiler Buldu!
Yorum Yazın
Tam olarak bu: "Matematiksel olarak yapabileceğiniz pek çok şeyin gerçeklikle hiçbir ilgisi yoktur".