Serdar Ekrem Şirin Yazio: Neymiş Ya Bu Z Kuşağı
Düşünmeyi bırakmış insanların müthiş bir kolaycılığı var. Gençlerde en ufak cahillik gördüklerinde, çok bilinen bir genel kültür sorusuna cevap vermediklerinde ya da saçma sapan bir video çektiklerinde hemen tespiti yapıştırıyorlar; işte Z Kuşağı böyle, ne bekliyorsunuz, bunların %90’ı bu durumda, çok bilmişlerdir zaten, şaşırmayın, bir şey de beklemeyin. Kuşaklar üzerine araştırma yapmış ve gençleri hemen küçümseyerek kendi kültür seviyelerinin yüksekliğini de dolaylı olarak ifade ettiğini zanneden bu kitle her ülkede belli oranlarda mevcut. Genel itibariyle herhangi bir konuya hakimiyetlerini ancak üç cümleyle ifade edebilen bu güruh “duyar kasma” ustası olarak adlandırılabilir. Son dönemlerde gençler ve daha genel kabul gören ifadeyle Z Kuşağı bu tiplerin odağında. Hani kimse de onlara gençliklerinde yaptıkları yanlışları, saçmalıkları da hatırlatmıyor ya, yazdıkça yazıyorlar özellikle Twitter’da.
Geçen gün Sevval Şahin diye çocukluğu ve gençliği İngiltere’de geçmiş eski bir Türkiye güzelinin her Türk vatandaşının cevaplayabileceği ilk akla gelen soruları bilemedi diye linçlediler.
İsmi bile saçma sapan, sağlıklı cevap almak yerine sorularla karşı tarafı gererek malzeme çıkarmaya çalışan “Sorgu Sual” diye bir TV programında sorguya çektiler. Ekmeğin fiyatını bile sordular düşünün. Sonunda da bir t-shirte en fazla kaç para verirsin diye sorup, kız adına Afrikalı 4 kişilik bir ailenin ömür boyu su ihtiyaçlarını karşıladıkları bir sosyal sorumluluk projesine bağladılar. Evet İstiklal Marşı’nın yazarını bilmemek kabul edilebilir bir eksiklik değil, tamam aylardır herkesin adını, yüzünü bildiği Sağlık Bakanı’nın ismini çıkaramamak da, hele korona zamanı parti düzenlemek tam bir bilinçsizlik ve cahillik ama asıl o iğneleyici soruları sorup, malzeme kasan sorguculara pek bir şey demedi o linç tayfa. Çünkü istedikleri malzeme geldi önlerine. Ne kadar duyarlı ve kültürlü olduklarını dolaylı ifade etmenin bir yolu olarak bu konuya sardılar. Zaman zaman Youtube’a düşen röportaj videolarında olduğu gibi.
Kolay olan buydu, gençlerin aileleri ya da yetiştikleri sistemi sorgulamak hiç akıllarına gelmedi.
O beğenmedikleri gençler sadece bir ürün ve onları sürekli eleştirerek düzeltemezsin, anlayamazsın, iyileştiremezsin ve çözemezsin.
Bu kadar niye yazdım? Sonuçta kötü TV programları fazlasıyla var, hata yapan gençler de hiç az değil ama korkarım gençleri küçümsemek, Z kuşağını hemen yargılamak ve linçlemek bir alışkanlık haline dönüşüyor. Yetişkinler kendi gençlikleri süper verimli, çok üretken ve insanlığa faydalı faaliyetlerle geçmiş gibi davranıp gençleri her fırsatta kötülemeyi ve yaftalamayı hak görüyorlar. Böyle bir hakları yok. Kimsenin yok. Anlamaya çalışırsanız işiniz çok kolay, onları kendi yaşadıkları zaman bağlamında ön yargıları bir kenara bırakarak oldukları gibi kabul ederseniz iletişim kurabilir ve keyif alırsınız. Bir nevi yeni dil öğrenmek gibi çok da işinize yarar. Dünyanın geleceğini bu gençler şekillendiriyor artık. Ya yanlarında durun ya da ön yargılarınızla gölge etmeyin.
Yorum Yazın