Sene Sene Çiftlik Bank Kurucusu Tosuncuk Lakaplı Mehmet Aydın'ın Hikayesi
Tosuncuk lakaplı Çiftlik Bank vurguncusu Mehmet Aydın'ın geçmişi, yaşamı, biten evliliği çokça konuşuldu. Abisiyle birlikte Bursa'da bir işçi ailesinin tutunamayan çocuklarından milyonlarca dolarlık vurguna yaşanan her şey adeta kurgulanmış gibi oldukça magazinel gelişti. Biz de ne oldu ne bitti toparlayalım dedik.
Geçtiğimiz günlerde Mehmet Aydın'ın Türk yargısına teslim olacağını açıkladığı video Çiftlik Bank defterinin yeniden açılmasına neden oldu.
Görkemli açılışlar, büyük hayaller, Fatih Sultan Mehmet benzetmeleri, ülke hayvancılığında bir devrim yaratacak olması...
Söylendi de söylendi. Yere göğe sığdırılamadı. Uyaranlara karşı yıllardır alışkın olduğumuz hain söylemleri yapıştırıldı ve kartondan da olsa Mehmet Aydın önderliğindeki Çiftlik Bank kartondan da olsa kısa süre içinde bir imparatorluğa dönüştü.
Öyle ki daha sonra Tosuncuk lakabını alacak Mehmet Aydın Filistin için bile umut olmuştu.
Bürokratların, ünlülerin, belediye başkanlarının da destek vermesiyle ülkenin her yerinde satış mağazaları, tesisler açılıyor, binlerce üyeye ulaşan ponzi sistemli uygulama bir koyup beş almak isteyen yurdum insanına umut oluyordu.
Öyle ki Adalet Bakanı'nın bile açılışına katıldığı Çiftlik Bank daha önce onlarca kez dolandırılmış halkı yine inanırdı.
Farmville benzeri oyundaki sanal hayvan yetiştirme zamanla yatırım aracı halini aldı. Oyundaki puanlar para etmeye, piyasa oluşmaya başladı. Hatta bu yatırımların sanal değil gerçek olduğunu ispatlamak için üretim tesisleri açıldı, ardından fason süt ürünü üreticilerine ürettirilen başka ürünler satış mağazalarında satılmaya başlandı.
2016'da Kuzey Kıbrıs'ta kurulan Çiftlik Bank kısa süre içinde 130 binden fazla üye kazandı. Bu üyelerin sisteme bıraktığı para ise yaklaşık 1 milyar 139 milyon olarak hesaplanmıştı.
2017'de Çiftlik Bank sistemi de her ponzi gibi çökmeye başladı. Kullanıcılar ödemelerin aksadığından, sisteme giriş yapamadıklarından şikayetçiydi.
2017 yılının sonlarına doğru Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı güven kazanmak amacıyla isimleri kullanıldığı için ilk soruşturmayı başlattı.
2018 yılının Ocak ayında SPK devreye girdi ve Mehmet Aydın'ın şirket hesabındaki paraları kendi hesabına geçirdiğini şirket hisselerini de ağabeyine devrettiğini ortaya çıkardı.
SPK'nın konuya dahil olmasından bir hafta sonra yeni üye alımı durduruldu.
Bakanlıkların ardı ardına inceleme başlatmasının ardından bankalar da hesapları bloke etti. 17 Ocak 2018 günü Mehmet Aydın üyelerine panik edecek bir durum olmadığını ancak ödemelerin günlük değil aylık yapılacağını belirtti. Bunun sebebi olarak da sistemsel ve bankalarla ilgili sorunları ileri sürdü.
Gemiyi ilk terk eden ise o dönemki genel müdür bugünkü firari sanık Niyazi Karakoç oldu. Üyelere Mehmet Aydın'a günlerdir ulaşamadığını söylemesiyle infial yaşandı ve bazı üyeler şirketin genel merkezini ve çiftlikleri bastı. Ancak baktıklarında tüm binaların boş olduğunu gördüler.
Tabii bu sırada olaydan dört sene öncesine kadar garsonluk yapan hiçbir işte tutunamayan ve yırtmak için rap müzik, internet üzerinden bahis kuponu satmak gibi işlere girilen esas oğlanın nerede olduğu merak konusuydu.
Öyle ki 2015 yılında iddiavadisi sitesinin sahibini alıkoyup tehdit etmekten hüküm giyen Aydın kanunlarımız sağolsun ceza almasına rağmen tek gün içeride yatmamıştı. 2014'te amatör rapçi, 2015'te yırtmak için suça bulaşan sıradan biri, 2016'da insanların yeni umudu, 2017'de yeni Fatih Sultan, 2018'de ise tarihimizdeki en ünlü dolandırıcıydı.
Tabii Uruguay rastgele bir seçim değildi. Aydın 2017 yılında Sıla Aydın'la evlendiğinde balayı için Uruguay'a gitmiş söylentilere göre sermayesinin bir kısmını Latin Amerika ülkelerine aktarmıştı.
Üstelik Türkiye'nin Uruguay'da büyükelçiliğinin bulunmaması gibi detaylar da uzun vadede planının Latin Amerika olduğunu ortaya çıkarmıştı.
Uruguay'a kaçmasıyla eşinden de boşanan Tosuncuk lakaplı Aydın'ın geçtiğimiz iki yıl boyunca Uruguay'daki lüks yaşamı sızdırılmıştı.
Üstelik aranmasına rağmen Dubai, Hong Kong, Brezilya gibi ülkeleri de gezdiği ortaya çıktı.
2019 yılında Türk İnterpol'ü Aydın'ı Uruguay'da iyice sıkıştırınca o da çareyi Brezilya ve Uruguay arasında mekik dokumakta buldu. Sınır komşusu olan iki ülke arasında geçiş yaparken bolca rüşvet dağıttığı da iddiaların bir diğer tarafıydı.
Bu esnada halkımız yeteri kadar dolandırılmadığını hissetmiş olacak ki benzer dolandırıcılık yöntemleri de yurdun dört bir yanında patlamaya başladı.
Süt Bank, İnek Bank gibi pek çok 'girişim' vatandaşın milyonlarca lirasının kuş olup uçmasına sebep oldu.
Hikayenin sonu ise şimdilik Mehmet Aydın'ın Sao Paulo'daki Türk konsolosluğuna teslim olup yurda getirilmesiyle son buldu.
Belki de sona erdi dediğimiz hikaye başka bir aşamaya geçecek. Kim bilir?
Yorum Yazın