Safın Önde Gideni Sandığınız Keloğlan'ın Erotik Filmi "Keloğlan İşbaşında" ile İlgili Bilinmeyen Detaylar
Safın Önde Gideni Sandığınız Keloğlan'ın Erotik Filmi "Keloğlan İşbaşında" ile İlgili Bilinmeyen Detaylar
23.02.2022 - 14:26
Son Güncelleme: 23.02.2022 - 14:33
Yaa işte arkadaşlar, hayat şaşırtıcı. Bir gün karşınıza saflığına, naifliğine çok güvendiğiniz birisinin libido çılgını çıkacağı pek aklınıza gelmez. Kim derdi ki padişahın kızına tertemiz duygular besleyen Keloğlan aslında bir seks objesi olsun? Daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız buyurun aydınlanalım...
İçeriğin Devamı Aşağıda
En baştan söyleyeyim, konu çok ilginç ve heyecanlı. Ama durumu biraz anlamak için ülkenin o buhranlı dönemini ve Türk Sineması sektörü çökmek üzereyken erotik film furyasının imdada yetişmesini hatırlamak lazım.
Sanatsal değeri yüksek filmlerin maliyeti kurtarmadığı bu süreçte komik-erotik filmler tüm sektör için can simidi oldu. Hal böyle olunca Mine Mutlu, Arzu Okay, Zerrin Egeliler gibi erotik film yıldızları da doğmaya başladı.
Bu isimlerden Arzu Okay, sektörde en çok rol alan oyunculardan bir tanesi. Bu arada Yeşilçam erotik filmlerini porno filmlerle karıştırmamak önemli. Çıplaklığın, seksi kamufle etmek için kullanıldığı ve senaryonun sabun köpüğünden mizahla kurgulandığı filmlerden bahsediyoruz.
Daha önce farklı ekip tarafından çekilen Keloğlan serisi, Rüştü Asyalı'nın başrolünde olduğu yeni bir düzenlemeyle 1971 yılında yeniden çekilmeye başlandı.
En büyük korkusu anası olan, tarhana çorbasından aldığı zevki hiçbir şeyden alamayan, "yakışıklı değil ama sempatik" Keloğlan'dan bahsediyoruz.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Bütün ömrünü aç susuz bir şekilde padişah kızı Aykız'ın / Cankız'ın peşinde koşmakla heba etmiş tarama engelli bir birey aslında.
Hatta sevgilisi derin uykudayken dürtmelere kıyamayıp başında "Uyan uyan uyan benim ay kızım, sultanım" diye türkü söyleyecek kadar da minnoş. Peki bundan emin miyiz? Görcez şimdi!
1972'ye kadar evet. Keloğlan'ın hormonları ve erojen bölgeleri olduğu hiç aklımıza gelmemişti. Ama 1975 yılında serinin üç filminden sonra gümbürrrrt diye bir şey oldu ve araya "Keloğlan İşbaşında" diye akıllara gelmeyecek bir yapım eklendi.
Erotik ve komik film furyasının ticari gelirini fark eden yapımcılar, artık Keloğlan'dan bir seks objesi yaratmak gerektiğine karar verdiler. Arzu Okay'ın başrolde olduğu filmde Keloğlan, zengin kızın şoförü ve aynı zamanda koruması gibi bir şeyi canlandırıyor. Arzu Okay öğrenci ama libidosu yüksek, bu yüzden çıplak bedenlere şokella sürülen partilere katılmayı pek seviyor. Kelimiz de kapıda kızın çıkmasını bekleyerek babasına teslim ediyor, misyon bu.
Eli silahlı, muhafazakar babasının baskılarını donunda sallamayı adrenalin olarak kabul eden kızımız, özel şoförüne "sana biraz İngilizce öğreteyim mi?" diye bir teklifte bulunuyor. Derse başlarken de üstüne rahat bir şeyler alıp yatağa uzanıyor. Çünkü biliyoruz ki okul sadece dört yanı duvarla çevrili, tepesinde dam olan yer değildir. Okul her yerdir!
İçeriğin Devamı Aşağıda
Kelimiz "dil dile değmeden dil öğrenilmez" diyerek birinci kurdan başlamaya karar veriyor. Burada can sıkıcı olan tek şey kelin muhtar stili sevişmesi. Öyle bir açlık, öyle bir estetiksizlik var ki insan konuya yabancılaşıyor bir an.
Neyse tabii hayatı bu kadar uçlarda yaşamanın da bir bedeli var. Bu bedel kızın ruh hastası babasına yakalanmaksa yakalanıyorlar tabii. "İnşallah buna değmiştir" diye düşünürken babası "Bu utancı ancak nikah masası temizler" diyerek dünyanın en saçma çözümüyle geliyor. Genç çiftimiz evlenmek zorunda bırakılıyor, ki bu fikir az evvelki seksten daha kötü.
Her iki taraf bu anlık isteğin saçma bir birlikteliğe dönmesinden şikayet ediyor. Bu arada tabii kelin başına başka dertler geliyor. Fakat her olayda bir kadın bunu yatağa atıyor, inanılmaz bir cazibe merkezi haline dönüşüyor keltoş. Tüm kriz anlarında kelle sevişmek için can atan bir kadın görüyoruz. Hayatta kalma iç güdüsü herhalde böyle bir şey...Ve hiç de yabancı olmadığımız bir yüze dönüşüyor bu annesinin bir tanecik oğluşu. Kime mi?
Evet, Brazzers'daki kel adama. Omzunda kuru ekmek taşıdığı azıkla saf aşkın peşinde çayır çimen yürüyen o naif ergenin gün gelip Johnny Sins'e dönüşeceği aklınıza gelir miydi? İnanın bizim de gelmezdi ama hayat böyle bir şey işte dostlar. Hiç kimse tanıdığınız kadar saf değil...
Uyan, uyan... Hadi, uyan... Uyan, uyan, uyan, uyan... UYANMIYO YA :(((
Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Yorum Yazın