Rengârenk Cazibesine Gönlünüzü Kaptıracağınız Bir Fransız Güzeli: Colmar
Bir 'kaçış' rotası ile daha karşınızdayız dostlar. Bu içeriğimizde gözümüzü kendisinden alamadığımız ve gönlümüzü kaptırdığımız Fransız güzeli Colmar'dan bahsedeceğiz. Ayrıntılar için buyrun içeriğimize! 👇
Colmar, 9. yüzyılda kuruldu. 1226 yılında İmparator II. Frederick tarafından bağımsız imparatorluk şehri statüsü verildi.
1354 yılında Décapole şehir birliğine katıldı. Şehir, Otuz Yıl Savaşı sırasında, 1632 yılında İsveç ordusu tarafından alındı.
Şehir 1673 yılında Kral XIV. Louis'nin komutası altında Fransa tarafından fethedildi ve resmen 1679 Nijmegen Antlaşmaları tarafından Fransa'ya bırakıldı.
Daha sonra Alsace'ın kalanı ile Alsace-Lorraine ili dahil olmak üzere, Colmar şehri Fransa-Prusya Savaşı'nın bir sonucu olarak 1871 yılında yeni kurulan Alman İmparatorluğu tarafından ilhak edildi.
Colmar, 1919'daki Versailles Antlaşması'na göre I. Dünya Savaşı'ndan sonra Fransa'ya bırakıldı.
1940 yılında Nazi Almanyası tarafından ilhak edildi ve daha sonra 1945 yılında 'Colmar Savaşı' sonra Fransız kontrolüne döndü.
Böylece Colmar nihai olarak Fransız egemenliğine girdi.
Colmar, Fransa sınırları içinde olsa da tüm Alsace şehirleri gibi Alman kültürünün derin etkilerini görmek mümkün.
Yukarıda değindiğimiz gibi Colmar'ın sıklıkla el değiştirmesi dolayısıyla bölgenin tüm kültürel ve mimarî yapısına Alman kültürü sinmiş durumda.
Dolayısıyla Alsace Bölgesi'nde yaşayan hemen hemen herkes hem Almanca hem de Fransızca konuşabiliyor.
Ayrıca Alsace bölgesi coğrafî açıdan iki ülkeden de şehirleri kapsıyor zaten. Okullarda çift dilli bir eğitim uygulanıyor.
Bundan dolayı insanlar sıklıkla iki ülke arasında seyahat ediyor. Özellikle Colmar'da yaşayan bir çok insan Almanya'da çalışıyor. Yani Fransa'da yaşayıp Almanya'da çalışıyor.
Şehrin en ünlü bölgesi ise "Petite Venise" (Küçük Venedik) olarak adlandırılıyor.
Bu bölge adından da anlaşılacağı gibi nehir etrafındaki renkli evleriyle Venedik'i andırıyor.
Buralarda küçük tekne ve kayıklarla kanal gezileri yapıp çiçeklerle bezeli bina ve sokaklarını tadını çıkartmak mümkün.
Colmar'ın güzelliğine güzellik katan kanallar ise Ren Nehri'nin kolları. Nehir boyunca sıralanan ve tarihi 1200'lü yıllara kadar uzanan rengârenk tarihî binalar ise şehrin en belirgin, en kayda değer özelliği.
Binaların balkonları, asma katları ve hatta sonradan kaçak kat çıkmış gibi görünen detayları ise şehrin mimarisinin gözden kaçmayacak detayları arasında.
Colmar'ın dikkate değer eserlerinden biri de Saint Martin Katedrali.
13. yüzyılda inşa edilen katedral Alsace bölgesindeki diğer dinî apılar gibi, gotik mimarinin başat özelliklerini taşıyor.
Colmar'ın sanat tarihine verdiği katkı açısından bir dipnot da Amerika'daki Özgürlük Heykeli'nin heykeltraşı Frederic Auguste Bartholdi Colmar'da doğmuş olması.
Kendisinin doğduğu ev müzeye çevrilmiş durumda.
Colmar'ın dar sokaklarında yürümek ise mutlaka yapılması gerekenlerden.
Colmar'ın da içinde olduğu Alsace (Alsaz diye okunuyor) Bölgesi şarapları ile meşhurdur ayrıca. Hatta Strazburg'dan başlayarak Seelestadt, Colmar ile devam edip Mulhouse dolaylarında sona eren 170 km'lik ünlü bir şarap rotası da bulunmakta.
Colmar'ın kışı ise başka bir büyüleyici güzelliğe sahip.
Geceleri ise bir başka...
Gönlümüz sende kaldı Colmar...❤️
Giden kartpostal göndersin lütfen... 📬
Yorum Yazın
Alsace Alsaz değil, "Alsas" diye okunur.
bu dingin görüntü mest ediyor insanı ama turist akımı vardır buraya