Görüş Bildir
Haberler
Psikolojik Olarak Sen Hangi Fetişe Daha Yatkınsın?

etiket Psikolojik Olarak Sen Hangi Fetişe Daha Yatkınsın?

Fetişizm, özellikle ünlü psikanalist Sigmund Freud tarafından sıklıkla dillendirilen bir olgudur ve vücudun cinsel amacı olmayan bir bölümüne karşı duyulan yoğun istek olarak tanımlanabilir.

Pek çokları tarafından bilinmese de, fetişizm olgusu tamamiyle psikoloji ve bilinçaltı ile alakalıdır ve irdelenmesi de zaruridir.

Bakalım, senin bilinçaltında hangi fetişist yönelim yatıyor!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Bu kadınlar ne yöne doğru dönüyor?

2. Bu resim sana ne çağrıştırıyor?

2. Bu resim sana ne çağrıştırıyor?

3. En korktuğun kabusun nedir peki?

4. Gündelik olarak kahvenizi nasıl içersiniz?

4. Gündelik olarak kahvenizi nasıl içersiniz?

5. Geleceğin Habercileri

Bir cumartesi günü evde tembellik ederken zil sesiyle yerinizden sıçradınız. Kapıyı açtığınızda çok şaşırıyorsunuz. Eşikte 2 hayvan duruyor. Size 2 mektup getirmişler. İçlerinde de geleceğe ait öngörüler var. Zarfları açınca 2 mektubun içeriğinin çok farklı olduğunu görüyorsunuz. Bir mektupta sizi mutlu bir geleceğin beklediği yazıyor. Diğeri ise felaketleri ve mutsuzluğu haber veriyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Aşağıdaki hayvanlardan hangisi size kötü kehaneti iletti?

6. Bir de burada ne gördüğünü seç bakalım!

6. Bir de burada ne gördüğünü seç bakalım!

7. Tüm bu sorulardan sonra, fetişizmin sana ne ifade ettiğini soralım bir de!

7. Tüm bu sorulardan sonra, fetişizmin sana ne ifade ettiğini soralım bir de!

8. Son soru! Bu akan görüntü sana hangi rengi çağrıştırıyor?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam

Ayaklar senin için cinsel bir dürtü!

Sen sevdiğin insanın ayaklarına dokunmaktan, görmekten ayrı bir zevk alıyorsun. Kimi zaman bilinçaltında estetik duygular uyandıran temiz, narin, orantılı bir ayağa karşı, kimi zamanda bir nevi cinsel güç ve üstünlük göstergesi gibi geldiği için sert hatları ile daha güçlü gözüken bir ayağa karşı dokunma, bakma, hatta öpme istediği duyuyorsun. Zira ayaklarla ilgili takıntılarımız bebekken başlıyor. Yani, objektif olarak bakılacak olursa takıntı derecesinde dahi olsa bunun cinsel açıdan masum ve ilişkiye renk katan bir özellik olduğu yadsınamaz bir gerçek.

Sen bedene değil, beyne tutkunsun!

Senin zaafın ne bir nesneye ne de bir organa. Sen, karşındakinde zekâ parıltıları gördüğün an gardını düşürüveriyorsun. Karşındaki insanın zekâsını kullanarak çıkarımlar yapması,nerede nasıl konuşması gerektiğini bilmesi, bilgi birikimi gibi şeyler senin için yeterince tatmin edici. Böyle insanlar, bilinçaltında bir hayranlık uyandırdığı için dış görünüşü nasıl olursa olsun senin için dünyanın en seksi insanına dönüşüyor. Çünkü o zekâyı elde edebilmek, ona ulaşabilmek seni her şeyden fazla tahrik ediyor ve haz veriyor. Kısacası sıradan bir beğenmenin ötesinde vücudunda fırtınalar kopartıyor.

Cinsellik anlayışın koku ile özdeşleşmiş!

Koku duyusu genellikle insanlarda, partnerler birbirlerini istedikten sonra etkili olmaya başlar. Ancak sende işler öyle değil. Çünkü senin beynin karşı cinsi kokusuna göre kodluyor ve bu konuda da oldukça seçici. Bu duyuya karşı o kadar hassassın ki birini beğenip beğenmeme konusunda bu isteğin, diğer dört duyudan çok daha önemli. Partnerinin teninin kokusu sana her şeyden daha çekici ve tahrik edici geliyor. Kişinin teninin kokusunu beğenmezsen eğer dış görünüşü, kişiliği nasıl olursa olsun hiçbir şey hissetmeyebilir, cinsellikten zevk almayabilirsin ya da tam tersi, fazla tanımadığın birine bile sadece teninin kokusu yüzünden aşık olabilirsin!

Cinsel ilişkinin efendisi sensin!

Acı vermeyi ya da çekmeyi seviyorsun! Klasik bir cinsel hayat hatta klasik bir yaşam tarzı bile sana göre değil. Normal yollar seni fazla tatmin etmezken bu yolla adeta var oluş bilincinin normalin çok üstüne çıktığını, aşk ve sevgi dolu bir ilişkide bile daha yüklü duyguların ortaya çıktığını hissediyorsun. Bu yöntemlere karşı zaafının olmasının altında aslında psikolojik ve felsefi nedenler yatıyor. Senin bilinçaltında, bu durum sadece cinsel anlamda doyuma ulaşmanın ötesinde yaşama karşı kazandığın bir zafer tadında. Bunun yanı sıra partnerinle bu yolla bir güven bağı kurduğunu düşündüğün için daha bağlı hissediyor, daha çok zevk alıyorsun. Bir diğer önemli neden ise ahlak olgusunu kırıp seni daha özgürleşmiş hissettirmesi. Bu açıdan bakınca, ölçüyü kaçırmadıktan ve karşındakinin de rızası olduktan sonra pek zararı yok gibi.

Anlaşılan sen sütten kesilmemişsin!

Senin zaafın, insanoğluna kız olsun erkek olsun, ne olduğunu bildiği halde en gizemli gelen organ olan göğüslere karşı. Bilinçaltındaki estetik ve görsel algına göre genelde daha iri ve dolgun göğüslerden hoşlansan bile, senin esas haz duymanı sağlayan şey, bu organ ile kurduğun temas. Elbette bu dürtülerin sebebi tamamen bilinçaltı. Sen anal dönemde, meme ile kurduğun temasta kalmışsın zihin olarak. Bundan dolayı da vücudun diğer tüm noktalarındansa burası ile sağladığın ilişki senin daha çok uyarılmanı ve zevk almanı sağlıyor. Cinsel birliktelik sırasında bu organa dokunmak bile partnerin ile senin aranda daha fazla bağlılık uyandırıyor. Aynı zamanda günlük hayatta kıyafetlerin altında kaldığı için fazlasıyla bir gizem algısı yaratması da bu zaafında büyük etken.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5511
1235
875
384
359
255
203
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
oliver

ne beyni yaa? ben memeye tutkunum!

Beyin fetisim varmis . Doru diyor arkadaslarimin kafasini az sikmiyorum :d

gerzek bükücü

arkadaş herkes beyne tutkuluymuş. ne kadar muhtaçsak artık...