Okuyanı "Nasıl Olur?" Diye Şaşırtacak Okyanusun 30 Metre Altında 3 Gün Hayatta Kalmayı Başaran Adamın Hikayesi
2013 yılında oldukça üzücü bir olay yaşanmıştı. Harrison Okene ve 11 arkadaşının içinde bulundukları tekne dalgalara yenik düşüp Atlantik Okyanusu'nun 30 metre dibine gömülmüştü.
Harrison Okene bu petrol arama teknesinde aşçı olarak görev yapıyordu.
Bu gemide korsanlara karşı bazı önlemler alınmıştı, bunlardan biri de kapıların kilitlenmesiydi.
İçinde bulunduğu gemi alabora olmaya başladığında Okene tuvaletteydi.
Diğer arkadaşları ne yazık ki kapılar kilitli olduğundan su ile dolan gemiden kaçmayı da kurtulmayı da başaramadılar.
Okene'nin içinde bulunduğu tuvalete su dolmaya başladığında tuvaleti ilk olarak açamamıştı ama bir süre sonra kapı basınçla kendiliğinden açılmıştı.
Geminin içinde akıntıya kapıldıktan sonra kendini başka bir tuvalette bulmuştu ve şans eseri bu tuvalette bir havalandırma boşluğu vardı. Bu boşluk onu boğulmaktan kurtaracaktı.
İlk kurtarma çalışmalarında Okene dalgıçların sesini duysa da, kendi sesini onlara duyuramamıştı. Dalgıçlar yaşam belirtisi bulamadığından ayrılmış, Okene ise bulunduğu yerde geçen 1 günün ardından ortamdaki oksijenin tükenmeye başladığını anlamıştı.
Okene, kaybedecek bir şeyi olmadığından başka bir hava boşluğu aramaya karar vermişti. Karanlık sulara kendini bıraktığında şansı yanında oldu ve başka bir hava boşluğu bulmuştu.
Oksijeni bulsa da hem vücudu çarpmanın etkisiyle çok fazla hasar almış, hem de soğuğun etkisiyle donacağını düşünmeye başlamıştı. Bu yüzden etrafında bulabildiği eşyalarla kendini soğuktan korumaya çalışmaya başlamıştı.
İşler bu noktadayken, bir de arkadaşlarının cesetlerini yemeye gelen balıkların sesini duymuştu. Yani onun için hiçbir şey artık umut verici değildi.
Tam umutsuzluğun arttığı sırada, yeni bir dalgıç ekibinin sesini duymuştu. Ancak ekip, ilk seferde kilitli kapıları açmayı başaramamıştı.
Amacı gemideki cesetleri toplamak olan ekipten bir kişi Okene'nin sallanan elini görünce ona doğru ilerlemiş, elini sıkmasıyla da büyük bir şok yaşamıştı.
Ama şimdi de başka bir sorun ortaya çıkmıştı. Canlı birini bulmayı beklemedikleri için ekibin yanında yedek oksijen tüpü yoktu ve yenisinin gelmesi 1 saati bulacaktı.
Bu sorunu atlatsa da bir de okyanusun dibinden yüzeye çıkınca vurgun yeme ihtimali vardı. Bu iki olasılık Okene'nin sağlıklı bir şekilde kurtarılma ihtimalini fazlasıyla düşürmüştü.
Dalgıçlar oksijen tüpü gelene kadar Okene'yle sohbet edip onu uyanık tutmaya çalışmışlardı. Ancak vurgun yeme olasılığı için yapılabilecek hiçbir şey yoktu.
Bu da yetmezmiş gibi gemi enkazından kurtulmak için önce aşağı sonra yukarı doğru yüzmeleri gerekmişti. Bu basınç farkı Okene'nin ölümüne yol açabilirdi.
Kurtarma çabası sürerken Okene'nin bir süreliğine bilinci kapanmıştı. Ancak dalgıçların çabasıyla kendine gelip halat yardımıyla yüzeye kadar yüzmeyi başarmıştı.
Okene sudan çıktıktan sonra kendine gelene kadar birkaç gün basınç odasında tutulmuştu. Birkaç gün sonra tamamen sağlığına kavuştu.
Yaşadığı bu mucize kurtuluşun ardından 2019'da Okene'nin yaşadıkları kitap oldu. Bu olaydan sonra da aşçılığı gemilerde değil, karada yapmayı tercih etti.
Mucizenin adı olan Okene'ye sağlıklı bir ömür dileriz!
Orta Asya'dan Göç Etmesine Rağmen Türkler Neden Çekik Gözlü Değil?
Yorum Yazın
Ben okurken dahi daraldım, kendisini hiç düşünemiyorum. Gerçekten mucizevi bir durum.
Şanslı mı, şanssız mı karar veremedim ama filmi yapılsa, hikayeyi bilmesek bu kadar da olmaz çok abartmışsınız derdik sanırım. :)
Bir gemici abimiz vardı. Gemide sıkışıp, 1 günden fazla mahsur kalmış. 1 tane bel çantası vardı. İçinde 1 tane kontörlü telefon, pili telefon şarj cihazı, bi... Devamını Gör