Öğrenince Aynaya Bakmaya Korkacağınız, Vücudunuzla İlgili Bilmediğiniz 10 Ürkütücü Şey
Konu vücudumuz olunca, bilmediğimiz yerlerde dostlarımız ya da düşmanlarımız vardır.
Her saniye, ürkütücü şeyler vücudumuzdan bir şeyleri alıp götürüyor. O rastgele ortaya çıkan kaşıntılara ne demeli? Belki de basit bir kaşıntıdan daha fazlası oluyor.
Vücudunuzla ilgili kendinizi belki de paranoyak hissettirecek 10 ürkütücü madde geliyor Listverse'ten:
10. Minik dostlarımız.
Ara sıra başınıza gelen göz seğirmesini bilirsiniz, değil mi? İşte bu küçük çaplı kasılma şaşırtıcı derecede pek sık karşılaşılan kirpik kurduyla haşır neşir olunduğundan kaynaklanır.
Dünya nüfusunun neredeyse yarısı kirpiklerinde bu küçük yaratıkları taşır. Kirpiklerinizden birkaçını alıp mikroskopla incelediğiniz zaman onları görebilirsiniz. Boyları 1 milimetrenin yaklaşık 3'te 1'i kadardır. Cildinizdeki hücrelerle ve yağla beslenir.
Gözlerinizi kaşındırmak dışında, kirpik kurdunun pek bir zararı yoktur aslında. Onlardan kurtulmak için göz çevresinde hijyene dikkat etmelisiniz ve bazı durumlarda, gözlerinize değdirmeden (sağlıklı gözlerinizi sıkıntıya sokmamak için) çay çiçeği yağı kullanabilirsiniz.
Doğal olarak, kurt arkadaş göz kapaklarımıza da iyiden iyiye dışkılıyor tabii. Çay çiçeği yağı akla yatmaya başladı sanırım?
9. Yüzünüz bir ölüm bölgesi...
Yüzünüzdeki kan damarları, beyin kökünüzdekilerle oldukça yakın arkadaştır. Yani yüzünüzden beyninize ciddi anlamda kan taşınmakta ve T bölgenizdeki (burun) olası enfeksiyonlarla zararlı maddeleri kanınız yoluyla kafanızdaki kötü bir yere yönlendirebilirsiniz.
Yani burun bölgenizdeki sivilce vb. şeyleri patlatmaya bayılıyorsanız ya da fazlasıyla kaşıyıp yaraya dönüştürmeyi, o halde biliniz ki kendiniz öldürme tehlikesiyle karşı karşıyasınız.
8. İç kulak saldırısı...
Kulaklarınız çınlamaya başlarsa ya da ara ara duymanızda ufak kesintiler hissederseniz sevdiğiniz şarkıları dinlemeye başlayın çünkü duyma yetinizi kaybetmeye başlıyor olabilirsiniz. AIED yani 'bağışıklık sistemi-iç kulak hastalığı' dahilinde bağışıklı sisteminiz kulağınızı hedef alıyor. Eğer teşhisi geç olursa, tedavisi de çok zorlaşıyor.
Bu hastalığın başlangıcı çok belirsiz oluyor ve tedavi daha başlamadan, hastanın duyma yetisi çoktan hasar görmüş oluyor.
7. Et yiyen bakteri.
Her geçen gün daha fazla insan Nekrotizan Fasiit (Yumuşak Doku Enflamasyonu) hastalığından etkileniyor. Bu pek hoş olmayan durum genelde stres altındaki ya da diyabet gibi rahtsızlıklara sahip, baskılanmış bağışıklık sistemi olan kişileri buluyor.
Tabii, sağlıklı ve genel olarak mutlu bir hayat sürdürdüğünüzü sanarak dışlanmış hissetmeyin kendinizi! Sigara ve alkol tüketimine özen gösterenler de bu hastalığın hedefinde. Cildinizle beslenebilecek bakteri çeşidi de az sayılmaz hani. NF'den etkilenen hastaların %70'inin sonu ne yazık ki ölüm oluyor.
6. Patlayan gözler.
Fuchs Korneal Distrofisi (kornea büyümesi) son ana kadar fark edilemeyebilir. Nüfusun sadece %1'i bu rahatsızlığa sahip olur, ancak talihsiz olanlar oldukça dramatik bir göz patlaması deneyimler.
Peki ama nasıl?
Gözün içindeki jel korneayı doldurmaya başlar, basınç artar ve jel çıkış yolunu bulur. Eğer bu başınıza gelirse, ailenize biraz kızabilirsiniz çünkü anneniz ya da babanızdan bu geni almış olmalısınız.
5. Bir "ağaç"a dönüşebilirsiniz.
İnsan Papilloma Virüs'ü (HPV) cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan en sık karşılaşılanlardan bir tanesi. Sonuçlarından bir tanesi cinsel bölgede oluşan siğiller. İhmal edilmesi halinde bir ağacı andıran bir ciltle baş başa kalabilirsiniz. Tahlillerse enfeksiyon kapıp kapmadığınıza dair kesin sonuç sunamıyor.
4. Hain mide bakterileri!
Öldükten sonra mideniz mutlu bir yer olmaya devam eder. İçindeki bakteriler sizden daha çok yaşayabilir. Ölüm sonrası gaz kaçırmaları ve bağırsak çürümesinden sorumlu olan bu bakteriler, laktik asit (süt asidi) başta olmak üzere midenizin sunacağı her şeyle beslenirler.
Hele ki ölmeden önce bol etli bir yemek yediyseniz hayatta kalma süreleri daha da artacaktır ve bedeninizin şişmesi ve kokması için boş durmayacaklardır.
3. Göbeğiniz aslında bir yağmur ormanı.
Bilim insanları yakın zamanda, çoğunlukla yağmur ormanlarında karşılaşılan biyo-çeşitli bakteriyel ekosistemin benzerinin göbeğimizde de olabileceğini keşfettiler.
'Mikrokok'ların (nokta biçimindeki mikroplar) etinize asılı ve oksijenle yaşayacak şekilde göbeğinizin yüzeyinde oldukça mutlu olduğu ortaya çıktı.
Ortalama bir göbek deliği yaklaşık 65 çeşit bakteriye ev sahipliği yapıyor. Tabii kirli, nemli ve sıcak bir göbek deliği mükemmel bir ev demek onlar için. Bu bakteriler ara ara seyahate de çıkabilir. Örneğin, 9. maddede konusu geçen T bölgesine, oradan da malum, beyninize... Dikkatli olun!
2. Vücudunuz kurtlarını özlüyor.
İnsanlar bedenlerinde her daim kurtçuklar taşımıştır. Crohn Hastalığı gibi bağışıklık sistemi rahatsızlıklarında, vücut kendini artık vücudumuzda olmayan kurtlarla savaşmaya hazırlar.
Bu tarz durumlarda tedavi amaçlı kancalı kurtlar kullanılır ki vücudun saldırısını kurtlara ya da organlara yapıp yapmayacağı anlaşılsın.
1. Uykuda ölmek?
Uyku felci (halk arasında 'karabasan' diye bilinir, göğsünüzde bir tür iblis oturmuş gibi hissedersiniz) yeterince kötü bir durum değilmiş gibi bir de bu durumdan dolayı yaratıcınızla tanışma fırsatı yakalayabilirsiniz!
SUNDS yani 'Açıklanamayan Ani Gece Ölümü Sendromu' kalp krizi geçirenleri ilgilendiriyor. Bu aslında çok acı verici bir şekilde gerçekleşirdi, sizi uykunuzdan uyandırırdı ancak kalp ve diyafram kaslarınız felce uğradıysa, hiç şansınız yok.
Uykuda ölmeyi dilemeye devam edin bakalım!
Yorum Yazın
daha birincide saçma olduğunu anladım içeriğin.. milimetrenin üçte biri gayet büyük bir ölçüdür ve çok rahat gözle görülür... sonrasındaki ise başlı başına b... Devamını Gör
Anatomi hocam şakaklardan sonraki yüzümüzün üst tarafındaki sivilcelerin sıkılmasının aslında tehlikeli olacağını söylemişti. Direk beyne gitmiyor ama sizin ... Devamını Gör
ben bu içeriği niye okudum ki
Okumamam gerektiğini biliyordum.