Metrekareye Düşen Yağmuru Saymazsak 14 Madde ile 'Sel Neden Türkiye’nin Kaderi?'
Her yerde sel oluyor gibi bir söylem kolaya kaçmaktan başka bir şey değil. Her yerde sel olmuyor, olsa bile önlemini almayı bilen insanların yaşadığı yerlerde sel bu kadar can almıyor, bu kadar kayba sebep olmuyor.
Bir kere bu baştan kabullenmeyi, kader, kısmet, nasip, vb. kelimelerle başımıza gelen felaketleri açıklamaya çalışmayı bırakmalıyız. Hatta bire adım öte geçip, “nedenini bilmiyorum ama bunu yapan paralel yapıdır” gibi saçmalıklara başvurmayı artık bir kenara koymalıyız.
En azından ülkenin başkentinde, 15 milyon nüfuslu en büyük şehrinde insanları dalgıçların kurtarması rezaletine, yüzme bilmeyenlerin yağmur yağarken dışarı çıkmaktan korktuğu şehirler oluşturmaya bir son vermeliyiz. Çok mu zor doğal afetlerle mücadele etmek? Nasıl olsa yılda bir kere oluyor, onda da 3-5 kayıp verir yolumuza devam ederiz mantığı daha ne kadar sürecek?
Bu ülke insan hayatının bu kadar ucuz olmadığını öğrenmek için daha kaç felaket yaşamalı?
1. En başta doğanın dengesiyle oynamayı bırakacaksın, ormanın içine şehir kurup sonra şehre ayı indi diye ağlamak kadar saçma bir şey yok.
Hayvanın evine giden sensin, tıpkı ağaçları kesip sele yol açanın sen olduğu gibi!
2. Sel belli bir yol izler, daha önceden edindiğin tecrübelere bakarak en azından bu güzergah üzerine konut yapımına yasak getireceksin.
3. Aşırı yağışların ilk vurduğu yerler dere yataklarıdır, burada şehirleşmeyi bırakacaksın.
4. Dere ıslah çalışmaları bir yere kadar etkili, “ama çok yağdı ondan böyle oldu” saçmalığını bir kenara bırak, sana mı soracak ne kadar yağacağını?
5. Ne olursa olsun araştırılmış, etüd edilmiş, üzerinde çalışılıp tatbik edilmiş bir afet planın olacak.
Sel olduğunda “abovvv” diye seyretmeyecek derhal harekete geçecek kabiliyette olacaksın.
6. İnsan hayatı mı - oy mu bu tercihi net bir şekilde yapacaksın.
7. Yönetime geldiğinde önceliğin insan hayatını etkileyen tehlikelerin bertaraf edilmesi olacak, laleyi sonra da dikersin.
8. Doğa ondan aldıklarını bir şekilde geri alır, denizi doldurmadan, derenin yönünü değiştirmeden, ağaç kesip konut yapmadan önce iyi düşüneceksin.
9. Yeşil yol, HES, vb. şeyleri yaparken cebini değil, önce doğayı düşüneceksin.
10. Doğayla ilgili bir iş yapmadan önce uzmanlara danışacaksın, senin siyasi zihniyetinden daha iyi bir bakış açısına ve daha yüksek donanıma sahip olduğunu unutmayacaksın.
11. Her yıl düzenli olarak şehir sular altında kalıyorsa ve 20 yıldır o şehrin başındaysan, dinozor heykellerini bir tarafa bırakıp uzmanlarla bu işin sebeplerini araştırıp önlemini alacaksın.
12. Her yıl “son yüzyılın en büyük yağışı oldu” masalını bir kenara bırakacaksın, demek ki bu oluyor bize sebebini anlatmayacak, sonucunu göstereceksin.
13. İş sadece seninle de bitmiyor, insanları eğitecek, ne yapmaları gerektiğini anlatacaksın.
14. Ve son olarak yapamıyorsan arkadaşım, yapan birine bırakıp gideceksin.
Bu da bir erdem.
