Merkez Hakem Komitesi (MHK) Başkanı Bir Kadın Oldu...
Futbolda adalet bir kadına teslim edildi...
Uzun zamandır sana buradan cinsiyet eşitliği, kadınların yükselişi, dişil uyanışın bu topraklardan oluşu ile ilgili sesleniş ve paylaşımlarda bulunuyorum. Bunun bireysel ve toplumsal faydalarını ve yollarını aktarıyorum. Lütfen önceki yazılarıma bir göz at...
Öncelikle Lale Orta’yı tebrik ederek başlayalım. Erkeklerin hâkim olduğu ve bugüne kadar hep eril yetkinliklerle yönetilmiş olan bir alan daha kadının yetkinliklerine güvenilerek, teslim edildi.
Oldukça anlamlı bir gelişme. Hem bahsettiğim uyanış, yükseliş hem de Türk ve dünya futbolu adına... Hatta bir adım daha ileri gidip Türk futbolunda kangren olmuş sorunların çözümlenebilmesi için müthiş bir karar olduğunu düşündüğümü de paylaşmadan geçemeyeceğim.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun yaptığı açıklamasıyla bugün ilan edilen bu durum, bu mesleki alanda çalışan mevcut pek çok kadın dostumuzun yolunu açacağı gibi, gelecek nesillerdeki yetiştireceğimiz genç kızlarımıza da umut vaat bir kariyer alanı anlamına geliyor. Henüz açıklanan diğer sekiz kişiden oluşan üyeler listesinde başkan dışında bir kadın dostumuzun ( Aynur Aysun Akar ) oluşu da yine çok sevindirici ve tabi daha eşitlik ve denge adına yolumuzun da olduğunun göstergesi.
Hakemlik gibi başta adalet, denge erdemlerinin çok önemli olduğu bu alanın lider pozisyonuna getirilen bir deneyimli kadın olması Türkiye ve dünyanın pek çok ülkesi için de kabul edelim ki çok rastlanır bir durum değil. Ülkemiz için ise bir ilk.
Bu günleri görmüş olmak o kadar güzel ki...
Prof. Dr. Lale Orta’yı hızla araştırdım. Okudukça mutluluğum daha da arttı. Bir kadın olarak emeklerine ve yoluna hayran kaldım. Onur duydum. Türkiye’nin hali hazırda ilk kadın futbol antrenörü, ilk kadın futbol hakemi ve FIFA kokartlı ilk kadın hakemi... Futbola ve hakemliğe katabileceği değeri düşünebiliyor musunuz?
Daha önceki yazılarımda tarihin sayfalarındaki kadınların, tanrıçaların, imparatoriçelerin, sultanların, lider kadınların nasıl da bulundukları ortamları dönüştürebildiklerini, yücelttiklerini anlatmıştım. Konu hakemlik alınca bazı erdemleri ve bunları ilgili toplumlara getirenleri şöyle bir hatırlayalım isterim.
Goethe’nin Faust eserinde ortaya koyduğu gibi “Ebedi dişi. Bizi yukarı taşıyan”.
Burada bahsi geçen geçmişten günümüze yaşamış, kandan kana, soydan soya geçmiş ve hep tekrar etmiş olan dişil düşünce ve davranış örüntüleridir.
Bu şu anlama gelir. Bu ortak erdemler sonsuzdur, ebedidir. Yunan Mitolojisinde gördüğün Uranüs ve Gaia’nın kızı Tanrıça Themis nasıl ki ilahi adaleti elindeki terazi ile simgelemiş ise Mısır Mitolojisindeki Tanrıça Maat da yine iki yöne eşit açılan kanatlarıyla düzen ve adil olmayı işaret eder. Themis, Zeus’ un alacağı kararların adil olabilmesi için onun yanında sağlıklı düşünen yapısı ile danışılan kadını ifade eder. Anlaşmazlıklara çözüm getirir. Ma’at’ın başında bulunan tüy ise saf iyiliği ve he rşeyden önemlisi HAKİKATİ temsil eder. Roma’ da Themis adını Justita olarak değişikliğe uğratmış ve bugün İngilizcede latinceden gelen Justice ( adalet ) kelimesinin latince köklerini oluşturmuştur. Hatta Romalılar aynı bildiğiniz Themis heykeline bir de gözlerine bant koyup içine bakarak, sezgileriyle olan gücünü de eklemişlerdir.
Tanıdık geliyor mu? Yeni Dişil kitabında sana hep hatırlattığım gibi. Tarih tekerrür ediyor. Şimdi, şu an dünyanın pek çok yerinde ve ülkemizde anayanlı bakış açısı, kadınların evrensel dişil hikmetlerine olan ihtiyaç büyüyor. İş dünyası bunun farkında, sosyal yapılaşmalar farkında... Ve vizyon sahibi erdemli erkekler tarafında destekleniyor. Tam da geçmişte olduğu gibi... Tam da şimdi olması gerektiği gibi... İnan bana, bu yükseliş hepimize iyi geliyor.
Pek çok diğer meslek grubunda olduğu gibi, hukuk, avukatlık mesleğinde son yıllarda sayısı giderek artan kadın dostlarımın da olmasını yine aslında devam eden ve uyanışa geçen kadınlığın, dişil yetkinliklerin bir yansıması olarak görüyorum. Bugün eğitimlerimize, Goddess aplikasyonuyla yolculuklarına devam eden pek çok avukatımızın olmasını da bu anlamda yakından gözlemliyorum. Ve tabi yine çok mutlu oluyorum...
Bugün dünyanın en çok ihtiyacı olan şey adalet, doğruluk ve HAKİKAT... Hakikatten hepimiz bakan gözlerimiz değil, gönül ve kalp gözlerimiz kapatılarak uzaklaştırıldık. Maddi çıkarlar, manevi dünyanın önünde dengemizi yitirmemize sebebiyet verdi. Hız ve sonucun, sürekli finansal büyümenin öncelik olduğu yaşamlarımızda gerçek manayı yitirdik.
Umarım bu büyük gelişme, futbolun manasını, zevkini, neşesini, coşkusunu arttıracak...
Ve bundan sonra bu çok sevindiğimiz bir ilk, son derece doğal olacak...
Not : Futbola genç bir kaleci yetiştiren bir anne, bir aile olarak da bu gelişmenin evlatlarımız için önemini de kalbimin en derinlerinde hissettim. Kararı duyduğumuzda eşim ve ben hem cinsiyet eşitliği adına emek hizmet ettiğimiz alan hem de ailemiz adına gerçekten çok sevindik..
Yorum Yazın
Inşallah Tansu Çillerin ülkeyi yönettiği gibi yönetmez mhk yı... BAŞARILAR DİLERİZ