Meltem Farah Konyalı Yazio: Kaç Kez İçindeki Boşluğa “Olması Gereken Sen”i Çizdin?
Kaç kez “Olması gereken sen”’i yaratmaya çalıştın?
Kaç kez “Olduğun sen”’den vazgeçtin?
Belki de hep…
Kaç kez “Olabildiğin sen “olmak için “Olduğun sen” ’den vazgeçtin?
Belki de hiç…
Biz hep diğerlerinin belirlediği, kolektifin örnek belirlediği kişi olmaya çalıştık…
Aramızda çok azımız gerçek ”olabildiği“ kişiyi hayatında yarattı.
Ben de yıllarca tıpkı senin gibi örnek ve “Sipariş ben” ‘i yaratma çabasında yıllarımı, yollarımı harcadım.
Ben ve sen diğerlerinin bakış açısından serbest kalarak yeni kendimizi yaratsak kime dönüşürdük?
Ne olduğumuzdan vazgeçtiğimiz zaman ancak olabildiğimiz “Yeni ben” ’i yaratabiliriz.
Hayatının odağı kim?
Sen mi?
Diğerleri mi?
Sen kendini kendi yaradılışına, fıtratına göre geliştirmekle yükümlüsün.
Diğerlerine göre dönüşmeye odaklanırsan o odaklandığın diğerlerinin bakış açısı en yüksek gerçek mi?
Doğru yok, yanlış yok…
Sadece bakış açısı var.
Diğerlerine göre değerli, önemli, başarılı, güzel, harika olman sana değer katmaz; değerin özünde, değerin özdeğerinde…
Sen en yüksek gerçeğe odaklanmalısın.
En yüksek gerçek de senin özünde gizli.
İçsel bilgeliğin ve Yüce Yaradan’ın rehberliğiyle en yüksek gerçeği bulacaksın.
Sadece talep edip izleyici olman yeterli.
İhtiyacın olan rehberlik seni bulacaktır.
Doğal akış acele etmez.
Sabır ve sakinlikle akışta, izlemede olmalısın.
Herkesi memnun etme çaban; bu hayatta yaşamaman, kendini ifade edememen, kendini gerçekleştirememen demektir.
Bu hayat sınav dünyası değil bu hayat deneyim dünyasıdır.
Bu hayatta diğerlerine göre yaşarsan deneyimlerini kaçırırsın.
“Gerçek sen”’den uzaklaşırsın.
“Özbenliğinden “kaçarsın.
Herkesi memnun etme çabandan 10 dakika sıyrılma egzersizi yapalım mı?
Sadece 10 dakika diğerlerinden ve onların bakış açılarından sıyrılsan;
1. Şu anki mesleğini seçer miydin?
2. Şu anki yerde yaşar mıydın?
3. Şu anki ilişkilerini seçer miydin?
4. Şu anki zevk aldığını zannettiğin hayatı yaratır mıydın?
5. Sana ait zannettiklerin diğerlerinden satın aldığın düşünceler olabilir mi? İlk aklına gelenler hangileri?
6. Doğru zannettiklerin, din zannettiklerin, gelenek zannettiklerinden hangileri gerçek ya da öz bilgi içeriyor? Hiç araştırdın mı? Bu alanda okur musun?
7. Kimler ve neler için kendinden, gerçekliğinden vazgeçtin?
8. İçinde bulunduğun ilişki için kendi gerçekliğinden vazgeçtiysen; bu bir ilişki mi yoksa kendinden vazgeçiş mi?
9. Bunun böyle olması gerektiğini sana kim söyledi?
10. Kaç kez talep bile edilmeden sadece “Örnek sen”’i yaratmak için kendinden vazgeçtin?
11. Kendi gerçekliğini yaratmak için sana kimler engel oldu? Bunu onlar mı yaptı, sen mi izin verdin? Yoksa bu engel bizzat kendin misin?
12. Kendini sınıflandırmaktan vazgeçsen kime dönüşürdün?
13. Kimlik kaygın olmasa seçimlerin neler olurdu?
Bu soruların yanıtlarını akıcı bir şekilde hiç düşünmeden yazmanı rica ediyorum.
Düşünürsen bilincinden akar ve bu senin %3’ün, düşünmeden yazarsan bilinçaltından akar ve bu senin %97’in…
Akıcı bir şeklide yazdıklarını en az iki kez okumanı rica ediyorum.
Alman gerekeni almanı, özümsen gerekeni özümsemeni, en yüksek gerçekliğine kolaylıkla kavuşmanı, en yüce rehberlikle olmanı diledim …
Hepimiz için…
En yüksek versiyonumun en yüksek ifadesini kolaylıkla, keyifle, hazla, huzurla yaratmaya niyet ettim.
Ve herkesin de öyle…
İçindeki boşluğu gerçek benliğinle doldurmaya ne dersin?
Diğerlerinden satın aldığın bakış açılarını onlara iade etmekle başlamaya ne dersin?
Bundan böyle öz gerçeklik seçimimiz…
Olduğun kişiden vazgeçtiğinde olabileceğin en yüksek ifaden olacaksın.
Olduğun gerçekliğin akmasına izin verirsen en yüksek versiyonun olacaksın.
Sen acımadan öğren diye yazdım…
Dünyayı sevgi kurtaracak…
Bilin istedim…
Onedio okurlarım için, bütüne katkı için koşulsuz sevgiyle …
Yorum Yazın