Hayatınızdaki Toksik Kişi Siz Olabilirsiniz! Uzmanlara Göre Daha İyi Bir İnsan Olmak İçin Neler Yapılabilir?
Çevremizde bazı insanlar vardır ki onlarla bir araya gelmek eziyet gibidir. Her şeyden şikayet ederler, aniden öfkelenebilirler ve sürekli mutsuzdurlar. Bu kişi anneniz, babanız, arkadaşınız veya partneriniz olabilir. Yakın çevrenizde ve değer verdiğiniz bir kişi olunca onu mutlu etmek için elinizden gelenin fazlasını yaparsınız. Yine de işe yaramaz hatta size mutsuzluğunu bulaştırmaya başlamıştır bile!
Uzmanlara göre bu kişiler yeterince olgunlaşmamış kişiler olabiliyor. Davranışları çocukça ya da bir yetişkine göre deneyimsiz olabiliyor. Her ne kadar çevremizdeki insanlarla bu özellikleri nedeniyle mücadele ettiğimizden yakınıyor olsak bile bu kişi siz de olabilirsiniz!
Farkında olmasak da bazen saydığımız bu toksik davranışları sergiliyor olabiliriz. Geçtiğimiz günler de Psikolog Dr. Gizem Sürenkök’ün Twitter paylaşımına gelen yorumlar bunun oldukça mümkün olabileceğini gözler önüne serdi.
Eğer böyle olduğumuzun farkında değilsek muhtemelen gelişimimiz için de harekete geçememişizdir. Ve davranışlarımız ve sözlerimizle etrafımızdakileri kırıyoruzdur. Ancak bu özelliklere sahip olduğumuzu düşünüyorsak umut tükenmiş, demek değildir. Kendimiz için bir şeyler yapabiliriz!
Psikolog Dr. Gizem Sürenkök’ün Twitter paylaşımının ardından takipçileri ile paylaştığı bilgiler bu içeriğimizi yazarken bizlere ışık tuttu.
Öncelikle toksik özelliklere sahip olup olmadığımızı anlayabilmek için bu özellikleri sıralayalım ve kendi gelişimimiz neler yapabileceğimize bir bakalım!
Bu kişiler özellikle duygularını kontrol etmek konusunda zorluk yaşarlar. Devamlı mutsuz hissetmeleri bundandır. Bu duygusal anlamda olgunlaşmamış olduklarını gösterebilir.
Bu özelliğimizle baş etmek için Sürenkök, duygularımızı daha fazla farkında olmamız, duyguların geniş yelpazesine hakim olmamız, duygularımızı nasıl daha sağlıklı ifade edebileceğimizi öğrenmemiz gerektiğini ifade etti. Bunu yapabilmek için ise empati yeteneğimizi geliştirmeliyiz. Kitaplar bu konuda birçok duyguyu deneyimlemek ve tanımak konusunda bize yardımcı olabilirler. Dolayısıyla kitap okumak, insanların hikayelerini merak etmek, araştırmak ya da dinlemek duygularımızı dengelemek konusunda yardımcı araçlardır.
Toksik kişiler kendilerini açıkça ifade etmekte de zorlanırlar. Bu nedenle öfkelenirler ve sebebini kendileri bile bilmezler!
Örneğin sevgilinizle ayrıldığınız için çok üzgünsünüz. Ancak üzüntünüzü gösterirseniz bunun sizin için aşağılayıcı olacağını düşünüyor olabilirsiniz. Öfkenizin ya da umursamazlığınızın altında karşı taraf sizi ezik görecek ve küçük düşeceksiniz, korkusu yatıyor olabilir. Bu nedenle açık iletişim kurmakta zorlanabilirsiniz. Bu özelliğinizin iyileştirilmesi için nasıl hissettiğimizi açıklıkla ve sakince aktarmamız gerekir. Bunu nasıl yapabiliriz, sorusuna gelecek olursak, günlük tutmak ile işe başlayabilirsiniz. Çok basit ancak ifade yeteneğini güçlendiren diğer yandan kendimize bile itiraf edemediğimiz duygularımızın farkında olmamızı sağlayan bir tekniktir. Yazmak bu noktada kişiye iyi gelebilir!
Devamlı bir şeylerden şikayetçi oluyor olabilirsiniz, ne olursa olsun tatmin olmuyor bir de üstüne karşı tarafı suçluyorsunuzdur. Bu özellikleri kişinin başkalarının sınırlarını görmezden gelmesi ile ilgilidir.
Bu noktada yapılması gereken doğru davranış “karşımızdaki kişiyi ya da durumu suçlamadan önce oluşan durumlar içerisinde kendi payımızı da görmemiz ve sorumluluk alabilmemizdir”. Böylece şikayet etmek yerine sorunun çözümüne yönelik harekete geçmeye başlayabiliriz. Peki, bunu nasıl yapabiliriz? Kendi olumlu ve olumsuz özelliklerinizi açıkça görerek ve gözlemleyerek. Bunları not edebilir ya da partnerinizle karşılıklı soru-cevap eşliğinde tartışabilirsiniz. Öncelikle benliğinizde alacağınız eleştirilerin sizi daha da geliştirip büyüteceği bilgisini hissetmelisiniz. Eleştiriler daima yıkıcı olmak zorunda değildir!
Kendinizi devamlı bir şeylerden sorumlu ya da suçlu hissediyor da olabilirsiniz. Bunun verdiği baskı ile karşı tarafa sert ve ani çıkışlar yapabilir, tartışmalar sırasında öfke patlamaları yaşarsınız.
Bu noktada yine “her sorunu veya yorumu kişisel algılamamamız” gerektiğine dikkat çekmek gerekiyor. Bu düşüncenin altında yatan çocukluğunuzda birilerini memnun etmek karşılığı sevgi almanız olabilir, bu nedenle ilgiyi üzerinizde hissetmedikçe fedakarlık yapmak zorunda hissediyor olabilirsiniz. Çocukluk travmalarınızla yüzleşmek önemlidir. Duygularınızı kontrol altına alabilmek için bu alanlarda farkındalığınızı yükseltmeyi deneyebilirsiniz.
Ani çıkışlarınız nedeniyle karşı tarafın tepkisini çekiyor ve yalnız hissediyor olabilirsiniz. Oysa sizi gerçekten seven insanlar daima yanınızda olmaya hazırdır!
Muhtemelen bir süredir ilişkinizde ya da arkadaşlarınızla iletişiminizde şöyle cümleler duyuyor olabilirsiniz. “Ben kime neyi anlatıyorum ki? Beni anlamıyorsun bile. Bunu seninle konuşarak nereye varmayı planladım ki? Anlaşılmayacağım çok açıktı…” Bu sözler birilerinin sizin için uğraş verdiğini gösteriyor. Ve inanın bunu yapmak çok zorken, sizin algılarınızın pozitif yönde açılmasını sağlamak çok daha kolay olacak. Onları suçlamak ya da yargılamak yerine çabalarına teşekkür edebilirsiniz. Başlarda kendinizi hiçbir şey anlamıyor ya da çözümleyemiyor gibi hissetmeniz çok normal çünkü uzun zamandır kendinizi kötü düşüncelere ve negatif algılara çektiniz. Bu sizin için zorlayıcı bir süreç olsa dahi partnerinizle birlik olabilir ve bunu aşabileceğinize dair inancınızı kuvvetlendirebilirsiniz.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
İlişkilerdeki En Toksik Yanın Ne?
Yorum Yazın