Hayalindeki Evi Tasarla, Bilinçaltındaki Kişiyi Anlatalım!
Hayalindeki evi tasarlayarak bilinçaltındaki kişiliğini anlatıyoruz!
Haydi teste!
1. Cinsiyetini öğrenelim.
2. Kaç yaşındasın bakalım?
3. İlk olarak, bu evlerden hangisi hayalini kurduğun eve daha yakın?
4. Evettt, evimizi seçtiğimize göre şimdi de pencereden dışarı baktığımızda hangi manzarayla karşılaşmak istediğimizi seçelim.
5. Şimdi de evinin içinin tasarımına geldik... Hadi bakalım, o zaman evinin salonuyla başlayalım. Hangisini tercih edersin?
6. Eeee şimdi de mutfak tasarımına geçmeye ne dersin? Hangisi senin hayalindeli mutfağa benziyor?
7. Kendi odanı seçmeden hiç olur mu? Tabii ki de olmaz... O zaman hayalindeki odayı da seç bakalım.
8. Sabah kalkıp, elini yüzünü yıkarken veya duş alırken nasıl bir banyoyu tercih edersin?
9. Şimdi de misafirlerini ağırlayacağın misafir odasını seçer misin?
10. Ve son olarak, hayalindeki balkon / bahçe görünümünden hangisi senin evine ait olmalı?
Bilinçaltında hala yaşattığın çocuk ruhlu bir kişilik var!
Sen aslında bilinçaltında çocuk ruhlu bir insansın ve onu içten içe yaşatıyorsun. O çocuk senin o iyi yanını ortaya çıkaran kişi aslında. Yaşın ne kadar büyürse büyüsün, içindeki o çocuğu asla kaybetmiyorsun. Aslında dışarıdan görünen bu enerjik halinin asıl kaynağı bu diyebiliriz. Bitmek tükenmek bilmeyen, etrafa hep pozitif bir enerji saçan o çocuksu yanını çok seviyorsun. Hayal ettiğin şeylerin peşinden gitmene sebep oluyor. Hayal dünyanı genişletiyor, yaratıcılığını etkiliyor. Sen bilinçaltındaki bu çocuk sayesinde hayata hep pozitif ve güzel yanından bakabiliyorsun. Belki farkında değilsin ama resmen seni hayata bağlıyor. Zaman zaman insanların arasından sıyrılmak istiyorsun. Çünkü o kadar gerçekçi o kadar negatif ve ciddiler ki anlam veremiyorsun. Onların gerçekten mutlu olabileceğine asla inanmıyorsun. Sen onların aksine o kadar eğlenceli bir kişiliğe sahipsin ki, hayatın tadını doya doya çıkarıyorsun. Seni hiçbir şeyin üzmesine izin vermiyorsun. Çünkü hayat senin hayatın ve bu dünyaya bir kere geliyorsun. Eğlenmek, gülebilmek varken neden kendini mutsuzluğa adayasın ki? O yüzden etrafındaki insanlar arasında eğlenebilmeyi, güldürebilmeyi başarabilen insansın. Herhangi bir ortama girdiğinde resmen ortalığı şenlendiriyorsun. Resmen ortamların aranan ismisin. İçindeki bu çocuk sayesinde hem kalbindeki iyiliği hem de gülebilmeyi unutmuyorsun. İnsanlar senin samimiyetine öylesine içten inanıyorlar ki seninle birlikte olmaktan büyük keyif duyuyorlar. Umarız, içindeki bu güzelliği hiçbir zaman kaybetmezsin tatlı insan.
Bilinçaltında melek gibi bir kişilik var!
Sen aslında bilinçaltında melek gibi bir insansın! Öyle güzel bir kalbin var ki bunu zaten herkese yansıtamıyorsun. Dışarıdan her ne kadar ciddi ve soğuk bir yapıya sahip gibi gözüksen de içinde resmen naif bir kişilik yatıyor. Tanıdıkların seni çok iyi biliyor. O kalbinin güzelliği resmen yüzüne yansıyor. Her zaman insanlara yardım etmesini seven, naif, mütevazı kişiliğinle insanları kendine hayran bırakıyorsun. İçinde biraz olsun kötülük yok. Ne bir rekabet duygusu ne de bir yarış. Senin tek yarışın kendinle oluyor. Daha ne kadar insanı mutlu edebilirim diye düşünüyorsun. Sence de bu kadarı fazla değil mi? Bu masumluk, bu sevecenlik... Belki de hayatımızda tanıyıp tanıyabileceğimiz en merhametli kişi sen olabilirsin. İnsanların her zaman derdine derman olursun. Onları anlar ve yol gösterirsin. Aslında bunun sebebi insanlara gerçekten değer vermenden kaynaklanıyor. Özellikle sevdiğin insanlara karşı kalbindeki güzelliği öyle bir gösteriyorsun ki resmen içineki sıcaklığı hissediyorlar. Fakat dışarıdan bir o kadar da soğuk görünüyorsun. Bunun sebebi aslında daha önceden senin bu iyiliğini, saflığını suistimal eden insanlardan kaynaklanıyor. O yüzden bundan sonra bu davranışı sadece hak eden insanlara yani yakınlarına gösteriyorsun. Çok da iyi yapıyorsun.
Bilinçaltında çok güçlü bir kişilik var!
Sen bilinçaltında o kadar güçlü bir karaktere sahipsin ki, kimse seni kolay kolay yıkamaz. Attığın her adım için önceden belirlenmiş bir planın var. Kendinden başka kimseye güvenmez, her zaman işini sağlama alırsın. Etrafındaki insanlar seni güvenilir buldukları için her zaman sırlarını rahat bir şekilde anlatabilirler. Ama sen öyle kendini kolay kolay kimseye açmazsın. Her zaman hayallerin için savaşır, onu gerçekleştirmek için elinden geleni yaparsın. Ve eninde sonunda amacına ulaşırsın. Tuttuğunu koparanlardansın. Kimseye üzüldüğünü belli etmez, o sağlam kişiliğinin üstünü çizdirmezsin. Kimsenin eline koz vermemek için elinden geleni yaparsın. Senin bu güçlü yanın gerçekten herkes tarafından özenilecek cinsten. Bu ne kadar bilinçaltındaki bir kişilik olsa da açıkcası dışarıdan da kendini bu şekilde göstermeyi seviyorsun. Çünkü insanların sana yaklaşırken ki davranışlarını kendin belirlemek istiyorsun. Kimsenin istediği gibi sana yaklaşmasını istemiyorsun. Senin o güçlü ve sert kişiliğinin karşısında biraz çekinsinler istiyorsun. Hayatına girecek kişiyi sadece sen belirlemek istiyorsun. Mesela öyle herkesle samimiyet kurmaktansa sadece belli insanlarla samimiyet kurmayı tercih ediyorsun. Öyle çok konuşmaz, derdini birine anlatıp da samimi bir sohbet içerisine girmezsin. Senin mizacın bu açıkcası. Fakat şöyle bir şey var ki, seni tanıyanlara karşı da bir o kadar eğlenceli bir kişiliğe sahipsin. O sert görünümlü kişinin altından bambaşka biri çıkabiliyor. Dertlerini sadece bir ya da iki kişiye açarsın. Onun dışındaki insanlarla gündelik şeylerden bahsetmeyi tercih edersin. Anlayacağın sen yıkılmaz bir duvarsın!
Bilinçaltında yalnız mı yalnız bir kişilik var!
Senin bilinçaltında kimsenin göremediği veya fark edemediği yalnız bir kişilik var. Sanki etrafındaki insanların hiçbiri seni anlamıyor gibi hissediyorsun. Herkes anlamış gibi yapıyor ama asla dinlemiyor. Kimse senin gibi hissetmiyor, sevemiyor. O yüzden kendine ait bir dünya yaratmışsın. Onun içerisinde sadece sen varsın. Başka hiç kimseyi almak istemiyorsun. Çünkü eğer alırsan seni çok üzeceklerini düşünüyorsun. Gereksiz insan kalabalığından o kadar sıkılmışsın ki, bomboş bir odada kendi başına vakit geçirmeyi tercih ediyorsun. Ne birine laf anlatacak gücün var ne de dinleyecek. Hayatına etki etmeyen insanlar için kendini fazlasıyla yıpratmışsın. Artık kendine köşene çekilip, orada bekleme zamanın geldi. Çünkü bundan sonra kimsenin hayatına girmek için sen çaba göstermeyeceksin. Artık seninle birlikte olmak isteyen varsa çabalasın dursun. Çünkü gereğinden fazla yorulmuşsun ve bundan sonra ne yorulmak ne de üzülmek istiyorsun. Bunca zamandır çektiğin yeter değil mi? Bizce de yeter açıkcası. Tüm bu olanlar senin kendi içine kapanmana sebep olmuş gibi. Aslında konuşkan ve sosyal bir kişiliğe sahipsin. Fakat bazı insanlar yüzünden sessizliğe bürünmüşsün. Sadece biraz zamana ihtiyacın var. Kendine gelmen için şu sıralar yalnız takılmaz istiyorsun. Ama en yakın zamanda kendini iyi hissetmeni istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, muhteşem bir kişliğe sahipsin ve sen bu değilsin. Umarız en kısa zamanda seni yalnız hissettiren insanları kendinden uzaklaştırır, kendi kişiliğini rahatça ifade edebilirsin. Çünkü sen, senken çok daha güzelsin!
Yorum Yazın