Genç Yaşta Kaybettiğimiz Jeff Buckley'i 15 Şarkısı Eşliğinde Analım

Sesini meleklerden alan bu adam, kariyerinin çok başlarında diyarı terk eyledi. Dokunamayacağı kalp yoktu. Çalarken diğer tüm sesleri susturan, bizler için zamanı donduran Jeff Buckley kim? Şarkılarını biliyoruz ama hayatı nasıldı? Hepsini en en sevdiğimiz şarkıları eşliğinde size anlatacağız.Scotty Moorhead adını kullanarak müzik hayatına başladı. Babası Tim Buckley ticari başarı elde edemese de günümüzde bile pek çok müzisyeni etkilemiş bir müzisyendi. Jeff Buckley tanıma fırsatı bulamadığı babasının müziğinden oldukça etkilenmiş. Babası gibi Jeff Buckley'nin de vokal tekniği alışılmışın dışındaydı.Led Zeppelin, Jimi Hendrix, Pink Floyd gibi şarkıcı ve grupları dinleyerek büyüdü. Henüz 5 yaşındayken büyükannesinin dolabında gördüğü gitarı çalmaya çalışıyordu. İlk aldığı albüm Led Zeppelin'in Physical Graffiti'si oldu. Aynı zamanda Rush, Jethro Tull gibi rock müzisyenlerinin de hayranı olan Jeff Buckey, lisedeyken bir caz grubunda çalmaya başladı.Liseyi bitirdikten sonra Los Angeles'e giderek, bir otelde çalışmaya başladı. Orada cazdan rock'a, hatta heavy metal'e kadar her türlü müzik çalan gruplarla beraber çalıştı. Bu gruplarda yalnızca geri vokal olarak yer aldı.Şubat 1990'da New York'a taşındı. Burada Sufi müzikle ve bu müziğin en çok tanınan ismi Nusret Fateh Ali Khan ile tanıştı. Khan'ı kendisine idol olarak belirleyen Buckley, sonra Los Angeles'a döndü ve orada tanınmış bir menajer olan Herb Cohen'den gelen teklif ile adını 'Babylon Dungeon Sessions' verdiği ve aralarında Eternal Life, Last Goodbye parçalarının bulunduğu demo kasetini çıkardı.26 Nisan 1991'de Jeff Buckley, 'Tim Buckley'e sevgilerle' adı verilen konserde sahne aldı. Bu onun o ana kadar yaptığı en kalabalık konseri oldu. Tim Buckley'in oğlu Jeff ve onun annesi için yazdığı, 'I Never Asked To Be Your Mountain' parçasını ünlü rock gitaristi Gary Lucas ile birlikte çalan Jeff Buckley, konserde çaldığı son parçanın ardından içinden gelen bir cappella son ekledi.1991 yazı boyunca New York'ta Gary Lucas ile birlikte Grace, 'Mojo Pin' gibi en sevilen parçalarını yazdı. Burada birçok sanatçı ve grup ile birlikte çaldı. İlk albümü Grace'i 23 Ağustos 1994'te yayınladı ve bunun ardında 2 yıl sürecek olan bir dünya tununa çıktı. Sonrasında bu turların hepsini Mystery White Boy ve Live à l'Olympia adıyla yayınladı.Yeni albüm çalışmalarına başlayan Jeff Buckley, bunun için Memphis Tennessee'ye gitti. 29 Mayıs 1997'de grubun Memphis'e ona katılmak için geldikleri gün arkadaşı Keith Foti ile Mississippi Nehri kıyısına gitti. Led Zeppelin' in Whole Lotta Love şarkısını söyleyerek, kıyafetleri ile nehre girdi.Arkadaşı, kıyıda bulunan gitar ve radyoyu o sırada nehirden geçen bir botun oluşturduğu dalgalardan kurtarmaya çalışırken nehre baktığında Jeff Buckley'i göremediğini fark etti. Arama çalışmaları başladı ve 4 Haziran günü bir turist tarafından görülen vücudu karaya çıkarıldı. Buckley'nin polis raporlarında olaydan önce hiçbir alkol veya uyuşturucu almadığı ortaya çıktı.Jeff Buckley de babası gibi genç yaşta hayatını kaybetti. Sıradışı tarzı, eşsiz sesi ile birleşince çok kısa kariyerine rağmen sayısız insanı derinden etkiledi. Müzisyenler için ilham kaynağı oldu. Adına tonla saygı şarkısı yapıldı ve eminiz ki gelecekte de nicesi yapılacak.Sizleri Jeff Buckley şarkılarıyla baş başa bırakıyoruz. Bu şarkıları dinlerken neler hissettiğinizi yorumlara eklemekten çekinmeyin. Hatta biz başlayalım, aklımızdaki kelime 'Huşu'.