Dahi Matematik Profesörlüğünden Seri Katilliğe Uzanan Bir Hayat Hikayesi: 'Unabomber' Ted Kaczynski
Seri katillerin hayat hikayeleri sık sık Netflix belgesellerine ve kitaplara konu oluyor bildiğiniz üzere. 'Unabomber' lakabıyla bilinen Ted Kaczynski'nin hayatı ise diğer seri katillere kıyasla farklı bir seyir izliyor... Harvard'da burs kazanıp eğitim alan dahi bir matematik profesörü olan Kaczynski'nin insanlara el yapımı bombalar gönderen bir seri katile döndüğü hayat hikayesini merak ediyorsanız buyurun! 👇
Seri katillerin olağanüstü hayat hikayelerini çoğumuz kitaplardan ve Netflix dizilerinden büyük bir ilgiyle takip ediyoruz. Psikolojik sorunlar, maddi sıkıntılar ve aile içi şiddet, bu katillerin hayatlarında sık sık görülen faktörler arasında.
Ancak "Unabomber" lakaplı Ted Kaczynski diğer seri katillerden biraz farklı hayat hikayesine sahip...
Dahi olarak kabul edilen ve Harvard'da matematik profesörü olan Ted Kaczynski'nin seri katilliğine uzanan hayat hikayesine gelin bir göz atalım...
Theodore "Ted" John Kaczynski, 22 Mayıs 1942 yılında Amerika'nın Şikago şehrindeki sıradan bir mahallede dünyaya geldi. Henüz 9 aylık bir bebekken sağlık sorunları yaşayan Ted, hastaneden eve döndükten bile sonra pek mutlu bir çocukluk geçirmedi.
Parlak bir zekaya sahip olduğu için öğretmenlerinin ve ailesinin dikkatini çeken Ted, küçük yaşında yapılan IQ testinde 167 yani Albert Einstein'dan bile daha yüksek bir puan aldı!
Takvimler 1958 senesini gösterirken henüz 16 yaşında olan genç adam özel burs kazanarak Harvard Üniversitesinin matematik bölümüne girdi ve tek başına bir yurt odasında yaşamaya başladı.
Ted'i bu dönemler gören insanlar oldukça utangaç olduğunu, sosyal etkinliklere pek katılmadığını belirtiyorlar. Ancak genç adamın okula ve öğrenmeye olan ilgisi profesörlerinin bile dikkatini çekmişti.
Üniversite yıllarında Ted, Henry Murray isimli bir profesörün yönettiği psikolojik deneye katıldı. Bu deneyde katılımcılar aşırı sözlü tacize maruz kalıyor, tepkileri ölçülüyordu.
Yine deneyle bağlantılı olarak genç adamın Nietzsche'nin 'Tanrı Öldü' kitabı gibi bazı karanlık eserleri okuması istendi.
Birçok araştırmacı Ted'in ileriki yıllarda yaşadığı sorunların, üniversite yıllarındaki bu psikolojik deneyle bağlantılı olduğunu düşünüyor.
Çünkü bu yıllarda yapılan testlerde Kaczynski'nin hem kendi aile üyelerine, hem de üniversite profesörlerine yönelik bir nefret beslemeye başladığı not edilmişti.
Ailesine karşı duyduğu öfkeye ek olarak yapılan deneylerden dolayı diğer insanlara karşı nefret besleyen, dünyaya ayak uydurmakta zorlanan ve isyan etmek isteyen Ted mezun olurken kafasında "Unabomber" planlarını kurmaya başlamıştı bile.
Mezuniyetinin ardından Michigan Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimine başlayan Kaczynski kısa süre sonra Berkeley Üniversitesi'nde asistan profesör oldu.
Ancak dört yıl sonra, tüm eğitim hayatını geride bırakarak kendisini minik bir kulübeye kapattı... Elektriği, suyu ve ısıtıcısı olmayan bu küçük kabinde tamı tamına 24 sene yaşadı Kaczynski!
1978 senesinde ise ilk terör eylemini gerçekleştirdi! Northwestern Üniversitesi'ndeki bir profesöre posta yoluyla ilk bombasını gönderdi. Ancak bomba, kargoyu teslim etmek üzere alan güvenlik görevlisinin elinde patladı.
İlk eylemini takip eden yıllar boyunca Kaczynski, üzerinde 'F.C.' (Freedom Club/Özgürlük Kulübü) yazan birçok bomba gönderdi insanlara. Beşinci vakasında ise Amerika'nın Federal Soruşturma Bürosu (FBI) harekete geçti.
18 yıl boyunca FBI'ın arananlar listesinin ilk sıralarında yer aldı ve bu süreç boyunca hiçbir insanla iletişime geçmedi. Kaczynski'nin abisi David'in eşi Linda, adamın Unabomber olduğundan şüphe duyunca yetkililere haber verdi ve suçlu, 1996 yılında yakalandı.
Yakalandığı tarihe kadar Kaczynski, bombalarıyla 3 kişiyi öldürdü ve 24'ten fazla insanı yaraladı.
Kaczynski'nin kulübesini arayan yetkililer, içeride bomba malzemeleri, el yapımı silah ve 40 bin sayfalık el yazısı mektuplar buldular! Bu belgelerin arasında bir de "Endüstriyel Toplum ve Geleceği" başlıklı 35 bin sayfalık kişisel manifestosu vardı adamın.
Manifestosunda toplumu eleştiren ve özellikle teknolojinin tüm dünyamızı ele geçirmesine öfkeli olduğunu söyleyen Kaczynski'nin yazıları FBI tarafından gazetelere dağıtıldı. O dönem Amerikalı insanlar bu yazılar karşısında oldukça şaşırdı ve kendisinin deli olduğunu öne sürdüler.
Kaczynski, manifestosunda "modern çağda insanların depresyonu, can sıkıntısını, anksiyete ve uyku sorunlarını göstermemek için kendilerini sürekli meşgul tuttuklarını" yazdı.
Ayrıca tüm bu negatif etkilerinin kaynağının teknoloji olduğunu, aile bağlarının teknolojik gelişmeler yüzünden koptuğunu öne sürdü.
Bir diğer Harvard mezunu yazar Alston Chase ise "İnsanlar bu manifestoda yazanların doğruluğunu kabul etmek yerine Ted'in deli olduğuna inanmayı seçtiler. Bu manifesto deli işi de, dahi işi de değil." dedi.
'Şiddet kısmı dışında birçok yazı, sıradan Amerikalıların farkında olduğu gerçekler. Modern dünyaya bakışının karamsar olmasını, eğitimli ülkelerdeki toplumların yıkılacağını kimse kabul etmek istemiyor. Kaczynski de yetkililer de deli olduğunu söylemedi ancak toplum, onun deli olduğuna inanmak istiyor.'
Bu sene 81 yaşında olan Kaczynski'nin, müebbet hapis cezası aldığı Orlando'da yüksek korumalı bir hücrede tek başına kalırken vefat ettiği haberi paylaşıldı.
Detaylar burada:
'Unabomber' Olarak Bilinen Ted Kaczynski, Hapishanede Ölü Bulundu
Kaczynski'nin manifestosu da, enteresan hayat hikayesi de üzerinden yıllar geçmesine rağmen sık sık medyada, araştırmalarda ve makalelerde kullanılmaya devam ediyor.
Eğer konu hakkında ilgiliyseniz kendisinin hayat hikayesini konu alan 'Unabomber: In His Own Words' belgeselini Netflix üzerinden izleyebilirsiniz!
Peki siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Haydi yorumlara...
Yorum Yazın
Seri katil olmak için bile hem uğraş hem zeka gerekiyor. Üşenirim ben :P
iyi de adam doğru söylemiş 🙄
Seri katil normal zeka seviyesine sahip insanlardan ziyade ya çok zeki ya da ultra gerizekalı insanlardan çıkıyor, ortası yok bunun
Nerden biliyon lan Katil