Buluşlarıyla Dünyayı Değiştiren Nikola Tesla’nın Aşık Olmaya Kadar Varan İlginç Güvercin Fetişi
Buluşlarıyla dünya tarihini değiştiren, modern dünyanın en önemli mucitlerinden olan Nikola Tesla; dahilik ile delilik arasındaki ince çizgide yürüyen bir isimdi. Özel hayatında epey ciddi takıntıları olan Tesla'nın en tuhaf ilgi alanlarından biri güvercin tutkusuydu. Beyaz bir güvercine aşık olmaya kadar vardığı söylenen Tesla'nın güvercin tutkusunu merak ettiyseniz sizi içeriğimize alalım... 👇
Tarihin gelmiş geçmiş en büyük mucitlerinden olan Nikola Tesla, Sırp asıllı Amerikalı mucit, fizikçi ve mühendistir.
Alternatif akımı bularak modern dünyanın belki de en önemli icadına imza atan Tesla, rakibi Edison’a kıyasla ders kitaplarında adı geçmemesine rağmen bilim dünyasının en unutulmaz isimlerinden birisi.
Hayatı boyunca sayısız buluş yaparak yüzlerce patent sahibi olan Tesla’nın profesyonel hayatı bir yana, ‘egzantrik’ kabul edilen bir yönü bulunuyordu.
Tıpkı tarihte ‘deha’ olarak adlandırılan birçok sanatçı ve bilim insanı gibi Tesla’nın da oldukça ilginç takıntıları, alışkanlıkları ve ilgi alanları vardı.
İlgi alanlarının arasından belki de en tuhaf olabilecek ise güvercin tutkusuydu. Tesla, New York’ta yaşadığı dönem her hafta saatlerce parktaki güvercinleri izler ve yem verirdi.
Yaralı güvercin bulduğunda evine götürür ve iyileşene kadar kendisi bakardı.
1933 ile 1943 yılları arasında toplam 10 sene boyunca yaşadığı otel odasının penceresini, güvercinlerin istedikleri zaman girebilmeleri için genellikle açık bırakırdı.
Güvercinlerin otel odasını dağıtmalarına aldırış dahi etmeyen Tesla, bir defasında otel çalışanlarından tüylü dostları için özel bir yem karışımı yapmalarını bile istedi!
Mikroplardan korkan yani germofobisi olan Tesla’nın güvercin tutkusu yakın çevresindeki insanların aklını epey karıştırıyordu.
Hayatı boyunca hiç evlenmeyen Tesla’nın, odasına düzenli olarak gelen bir beyaz güvercine aşık olduğu söylentileri bile vardı!
Ünlü mucidin bir defasında “O güvercini, tıpkı bir erkeğin kadına aşık olmasına gibi sevdim, o da beni sevdi. O güvercin benimle olduğu sürece hayatımın bir amacı olduğunu hissediyordum.” dediği iddia ediliyor!
Bilimsel araştırmalarına tamamen odaklanmak istediği için romantik ilişkilere sıcak bakmadığı düşünülen Tesla ayrıca “Çok önemli buluşlara imza atmış olan hiçbir evli erkek mucidi sayabileceğinizi sanmıyorum” demişti.
1922 yılında ise Tesla, çok sevdiği beyaz güvercinin odasına girip kendisine ‘ölüyorum’ dediğini söylüyor. Ölmeden önce de kuşun gözlerinin içinden şimdiye dek gördüğü her şeyden daha parlak bir ışık yayıldığını anlatıyor.
Güvercinin ölümüyle bertaraf olan Tesla, arkadaşlarına bu olaydan bahsederek ‘hayatımın amacı sona erdi’ diyor…
Tesla ayrıca obsesif bir şekilde incilerden nefret eder ve inci kolye takan kadınlarla konuşmazdı.
Bir diğer takıntısı da 3 sayısıydı; ellerini üç kez yıkar, bir binaya girmeden önce üç kez etrafında tur atardı. Takıntılarının nedeni hala bir gizem olarak kalsa da, uzmanlara göre çoğu obsesif-kompülsif rahatsızlığın bir belirtisi.
İşte birbirinden ilginç takıntıları olan deha Nikola Tesla'nın bir güvercine aşık olmaya kadar varan güvercin tutkusu bu şekildeydi...
Siz ne düşünüyorsunuz Tesla’nın güvercin takıntısı hakkında? Haydi yorumlara!
Yorum Yazın