Bir Hafta Boyunca Evde Yalnız Bırakılan 10 Erkek ve Kız Çocuk ile Yapılan İlginç Deneyi Görmelisiniz!
İngiltere'nin ünlü televizyon kanalında seneler önce epey tepki toplayan bir program yayınlandı: 10 kız ve erkek çocuk bir hafta boyunca evde yalnız bırakıldılar! Peki sizce ebeveynleri olmadan sınırsız oyuncakla karşılaşan çocuklar bu bir hafta boyunca neler yaptı? Temizlik ve yemek yapmışlar mıdır dersiniz? Kızların ve erkeklerin evi nasıl farklılıklar gösterdi? Buyurun!
Takvimler 2002 yılını gösterirken İngiltere'nin ünlü televizyon kanalı Channel 4, Cutting Edge isimli belgesel serisinin bir parçası olarak epey tepki toplayan 2 bölümlük bir deney yayınladı.
Deneyin ilk bölümünde yaşları 11 ve 12 arasında değişen 10 erkek çocuk bir hafta boyunca ebeveynlerinin denetimi olmadan kendi hallerinde yaşamak üzere bir eve bırakıldılar.
Deneyin kurallarına göre;
Çocuklar daha önceden birbirlerini tanımıyorlardı.
Eve kameramanlar dışında hiçbir yetişkin ve ebeveyn alınmadı.
Deneye katılan tüm çocuklara önce zorunlu yemek kursu verildi.
William Golding'in 'Sineklerin Tanrısı' eserini anımsatan deneyde erkek çocuklar kişisel eşyalarını yanlarına alarak bir eve yerleştiler ve bir haftalık süreç başlamış oldu...
Geniş ve bahçeli evin her tarafına çocuklar için oyuncaklar, boyalar, kitaplar bırakıldı ve mutfak yiyecek doluydu.
Çocuklara ayrıca acil durumlarda çalmaları için bir zil gösterildi.
Erkek çocuklar birbirleriyle tanışma ve kaynaşma sürecinde pek sorun yaşamadılar. Kendilerine verilen büyük odada 6, küçük odada ise 4 yatak bulunuyordu.
Evin dört bir yanındaki çeşitli oyuncakları görünce heyecanlanan çocuklar ilk günlerde tahmin edebileceğiniz gibi gönüllerince eğlenmeye başladı.
Ancak günler içinde evin duvarları boyandı, koltukların yeri değişti, tonla tabak kırıldı derken...
Ortalık adeta kaos haline geldi; dışarıda bahçe olmasına rağmen bazı çocuklar evin içerisinde bisiklet sürmeyi tercih etti. 😅
Tabii ki evdeki en önemli konulardan birisi yemek oldu. Çocukların çoğu kahvaltı olarak mısır gevreği kaşıklamayı ve sandviç hazırlamayı tercih etti.
Gazlı içecekleri de yanlarından eksik olmadı...
Deneye katılan tüm çocuklar zorunlu yemek kursu almış olmalarına rağmen karınları kazınana kadar yemek yapmadıkları görüldü.
Ayrıca çocuklardan ikisi vejetaryen beslendikleri için kendi öğünlerini hazırlıyorlardı, bu da zamanla tartışma konusu oldu.
Yemek yapmaya karar verdiklerinde de oldukça ilginç görüntüler ortaya çıktı;
Mikrodalgaya yeni bir bakış açısı kazandıranlar...
Yanan tost ekmeğini suyun altına tutup yiyen afacan da izleyenleri epey güldürdü.
Onlar evi dağıtadursun, biz şimdi gelelim yaşadıkları anlaşmazlık, gruplaşma ve kavgalara!
Evde yaşamaya başladıkları birkaç gün içinde erkek çocuklar kendi aralarında iki farklı gruba ayrıldı.
Daha yaramaz, gürültücü ve dışa dönük grup büyük odada, nispeten sakin olan çocuklar ise dört kişilik küçük odada kalmayı tercih etti.
Kavgacı yapıda olan birkaç isim sessiz çocukların üzerine gelmeye çalışsa da diğer arkadaşları buna izin vermedi.
Özellikle birkaç çocuğun davranışı 'zorba' olarak nitelendirilecek seviyeye geldi.
Robert isimli bir çocuk ailesini özlediği ve kendisini yalnız hissettiği için deneyden ayrılmak istediğini söyledi.
Erkek çocukların evinde yaşanan bir diğer sıkıntı ise buldukları kirpi ile oynarken dozu fazla kaçırmaları oldu; kirpinin hayatı prodüksiyon ekibinin olaya dahil olmasıyla kurtuldu.
Bir haftayı özetlemek gerekirse gönüllerince eğlenen erkek çocuklar istedikleri tüm oyunları oynadı, ortalığı epey dağıttı, sadece sevdikleri yiyecekleri yediler ve aralarında bağırmaktan seslerini kaybeden bile oldu.
Şimdi gelelim kız çocuklarının evine... Erkeklerin bölümü yayınlandıktan sonra ikinci kısımda 12 yaşındaki 10 kız çocuğu aynı eve yerleştiler.
Tabii ki darmadağın olan ev temizlenerek sil baştan tasarlanmıştı.
Eşyalarını yerleştiren kızlar salonun duvarlarına çiçekler çizerken yakınlaştılar. Ayrıca çoğu kendi yataklarının başına isimlerini yazmayı tercih etti.
Yemek yapmayı seven birkaç kız çocuğu öne çıkarak diğerleri için öğün hazırladı, bazıları da masayı kurdu.
Tatlılar da eksik olmadı...
Erkek çocuklardan farklı olarak kız çocuklar arasında bulaşıkları yıkayıp temizlik yapma konusunda sorumluluğu üstlenenler ve iş bölümü yapanlar oldu.
Boş zamanlarında bahçedeki trambolinde zıplayıp evin içindeki oyunları teker teker denediler.
Evine içine misafir olarak giren kedi ise kızların arasındaki ilk kargaşaya neden oldu; bazı çocuklar kediyi hiç bırakmak istemedi...
Yine erkek çocukların duşa girip girmediği belirtilmemişti ancak kız çocukların duş aldıktan sonra birbirlerinin saçlarını taradıkları görüldü.
Tabii ki evcilik oyunları eksik kalmadı; sandalyeleri dizerek hayali moda şovları yaptılar ve kendi aralarında bir 'güzellik merkezi' açtılar.
Hatta makyajda yeni bir seviyeye ulaştılar. 😂
Makyaj yaptıktan sonra annelerinin 'dırdırlarını' taklit ederek kendi aralarında epey güldüler.
Ancak kızların arasında da ciddi tartışmalar yaşandı! Baskın karakterli olan birkaç çocuğun diğerlerinin arkasından konuştuğu, kavganın ardından birbirlerinin yataklarına su döktükleri görüldü.
Tartışma sırasında bir kız çocuğu parmağını kapıya sıkıştırdı, birinin gözüne su kaçtığı için ağladı, bir diğeri ise küserek kendisini banyoya kapattı...
Kızların evinde de yemek sorumluluğunu üstlenen Sherry, kendisine söylenen lafa üzülerek evden ayrılmak istediğini söyledi.
Kızlar arkadaşlarını yalnız bırakmadı, 'Lütfen gitme' nidaları evde yankılandı ve Sherry çekimlerin son günü tekrar gelip hepsini göreceğine söz verdi.
Buna rağmen tam olarak gruplaşmayan kız çocuklar yemek saatlerini hep birlikte masaya oturarak ve konuşarak geçirdiler.
Toplu aktiviteler yapmayı seven kızlar oturup birbirlerine hikaye anlattılar; hatta korku ve gerilim türündeki hikayeleri tercih ettiler.
Evdeki son akşamlarında ise hepsi aynı odaya toplanarak bir yetenek gösterisi yaptılar; şarkı söyleyen ve dans eden tüm arkadaşlar birbirlerini alkışlayarak cesaret verdiler.
Erkekler evindeki illallah ettiren dağınıklık kadar olmasa da evin son hali pek iç açıcı değildi...
İki bölümlük belgesel-deney yayınlandığı dönem hem eleştiri hem de beğeni topladı; ancak seneler sonra tekrar gündeme geldiğinde çocukların aileleri programa katılmaktan pişmanlık duyduklarını belirttiler!
Aileler, çocukların denek gibi kullanıldığı, yalnız bırakıldığı ve en toy halleriyle insanların karşısına çıkarıldığı bu programın kötü etkilerini hala yaşamakta olduklarını söylediler...
Pedagoglar da bu tarz program ve deneylerin çocuklar üzerinde uzun vadeli psikolojik sorunlar yaratabileceği konusunda hemfikir oldu.
Program geçtiğimiz haftalarda TikTok ve Twitter gibi sosyal medya platformlarında viral oldu! Gelen yorumlara bir göz atalım...
'Normal zevk ve tercihler dışında iki taraf arasında büyük bir fark görmüyorum. İki grup da duvara resim yapıyor, birbirlerine sataşıyor ve yardımcı oluyorlar. İki taraf da saçma davranıyor ancak kızlara 'düzenleyici', erkeklere ise 'yok edici' deniyor. Tamamen çarpık bir durum.'
"Bence bu deney cinsiyet farklarından öte sosyal beklentilerimizi ve erkek çocuk ile genç erkeklere ne öğrettiğimizi ortaya koyuyor."
"Her zaman Sineklerin Tanrısı'nın kız çocuklarla çok daha farklı bir kitap olacağını söylemişimdir."
"Bütün çocuklar yemek yapmayı öğrendi. Bir grup ortalığı dağıtırken diğeri yemek yaptı, temizlik yaptı, görevleri düzenleyip denetledi. Ayrıca bu grup sürekli 'fazla duygusal ve hormonal' davrandıkları için lider pozisyonlarına uygun görülmeyen taraf."
Peki siz ne düşünüyorsunuz deney hakkında? Buyurun yorumlara...
Son olarak erkek çocukların bölümünü izlemek isteyenler için linki buraya, kız çocuklarının bölümünü de buraya bırakalım!
Yorum Yazın