Bir Bombalama Sonucu Keşfedilen Dünya Üzerindeki Tek Saklı Plaj: La Playa Del Amor
Hazır tatil vakti de gelmişken sizi dünya üzerindeki en ilginç ve en güzel plajlardan biriyle tanıştırıyoruz.
Havalar ısındı ve hepimiz "deniz, kum, güneş" üçlüsünü çok özledik.
Koranavirüs dolayısıyla hepimiz aylarca evimizde kaldık ve gerçekten çok sıkıldık. Önceleri 'Dışarı çıksak yeter.' diye düşünürken ısınan hava ve kalkan kısıtlamayla birlikte 'Bu sene nereye gitsek?' diye sormaya başladık. Belki uçuş ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle şimdi de gitmek zor olabilir ama bu içerikte sizlere imkanınız olduğunda mutlaka gitmeniz gereken ve dünyanın tek 'saklı plajı' olan La Playa del Amor'u anlatacağız.
Meksika'nın kalbinde yeşillikler arasında sizi mest edecek bir boşluk var!
La Playa del Amor, Meksika'da Puerto Vallarta'nın 22 deniz mili batısında kalıyor. Bu plaj, Banderas Körfezi'ne oldukça yakın olan Marieta Adaları'ndan biri aslında. Bu plaj keşfedildikten kısa bir süre sonra bu adalar da oldukça meşhur olmuş.
Sizi fantastik bir macera romanının içinde hissettirecek olan La Playa del Amor nasıl keşfedildi?
1900'lerin başından itibaren Meksika hükûmeti tarafından askeri alanda yapılacak testler için bir üs olarak belirlenen bu bölgede, 20. yy'ın ilk yarısında savunma için üretilen silahlar ve toplar denendi. Bu denemeler ile La Playa del Amor keşfedildi.
Peki bu doğa harikası nasıl oluştu?
Marieta Adaları, binlerce yıl önce gerçekleşen ve su altı yanardağ patlamaları sonucu oluşan bir topoğrafyaya sahiptir. Bölgedeki diğer mağara ve kayalar gibi La Playa del Amor'un da bu dönemde oluştuğu tahmin ediliyor. Askeri çalışmalar için böyle bir coğrafyanın kullanılması çok üzücü.
2005 yılında milli park ilan edildi.
1900 yılında başlayan askeri çalışmalar, yaklaşık 60 yıl kadar devam etti. Fakat, daha sonra Jacques Cousteau, doğanın tahrip olmasına karşı çıktı ve kısa sürede bölgedeki çalışmalar durduruldu. Askeri çalışmalara son verilen plaj yıllarca ıssız kaldıktan sonra 2005 yılında Parque Nacional Islas Marietas adı ile ziyaretçilere açıldı.
La Playe del Amor, UNESCO MAB Biyosfer Rezervi olarak belirlendi.
Meksika hükûmeti tarafından koruma altına alınan park, kısa sürede UNESCO'nun listesine alındı. Yıllarca süren askeri çalışmalar, bölgede yaşayan bitki ve hayvan türlerinin çoğunu yok etmişti; fakat, bölgede yalnızca buraya özgü 103 kadar türün varlığı tespit edildi.
Su altı ekosistemi, yapılan koruma çalışmaları ile kendini yeniliyor.
Askeri çalışmalar ile yok olan türleri geri getiremesek de bölgede yapılan koruma çalışmaları yaşayan türlerin yok olmasını engelliyor. Su altında yer alan türleri gözlemleyebilmeniz için çeşitli dalış etkinlikleri düzenleniyor. Bu arada, eğer kafanızı kaldırırsanız mavi ayaklı Booby kuşlarını ve kırmızı gagalı tropikal kuşları görebilirsiniz.
Plajın tadını çıkarabilmek için bu "romantik" girişten geçmek gerekiyor.
Plaja her ne kadar tepesindeki boşluktan girilebilir gibi gözükse de ziyaretçilerin önce kayalıkların arasındaki su ve karanlığın hakim olduğu bu girişi deneyimlemesi gerekiyor.
La Playa del Amor dünya üzerindeki tek saklı plaj.
La Playa del Amor, birçok yönü ile eşsiz bir plaj. Kayalıkların ve yeşilliğin içerisinde gizlenen alan, görenleri kendine hayran bırakıyor ve her yıl ziyaretçi akınına uğruyor.
Her ne kadar kendisi gizli bir alanda gibi görünse de çevresi hayat dolu.
Özellikle yukarıdan yeşillikler arasındaki boşluğa bakıldığında, burası bölgedeki tek alan gibi gelebilir. Fakat, her geçen yıl daha çok turist çeken plajın çevresi oldukça kalabalık. La Playa del Amor'un çevresinde, plajın bulunduğu adayı ve diğer volkanik oluşumları gözlemleyebileceğiniz tur tekneleri var.
Peki, siz La Playa del Amor'u beğendiniz mi? Yorumlarınızı bekliyoruz...
Not: Bu içerik hazırlanırken seturday ve yolvemacera'dan yararlanılmıştır.
Yorum Yazın
Buraya şöyle çelik konstrüksiyon bir asansör lazım. Yaşlılar falan o karanlık girişten gidip gelemez. Birde seyir terası yaptın mı dadından yenmez.
Bence etrafındaki yeşillige beton dökülüp :D aşağı dogru merdiven yapılması daha güzel durur. Yada burayı kazıp başka yere taşımak da mantıklı geliyor :D
bi rezidansa bakar. (hımm avm ya da millet bahçesi de olabilir bak, bilemedim şimdi!)
Türkiye'de olsaydı kesin millet bahçesi olurdu. Bak adını da buldum: 15 Temmuz Şehitleri Millet Bahçesi.
İçine otel yapılsın.