Bilimsel Çalışmalar Sonucunda Yıldızların ve Gezegenlerin Birlikte Oluşup Geliştikleri Ortaya Çıktı
Gökbilimciler, bir yıldızın oluşumundan sonra gezegen oluşumunun çok hızlı başlayabileceğine dair kanıtlar buldular. Gezegen sistemlerinin tarihine dair bu inanılmaz içgörü, yeni doğan yıldızlardan değil, ölü yıldız kalıntılarından gelmekte: Beyaz cüceler. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.
Beyaz cüceler, Güneşimiz gibi yıldızların çekirdeklerinin ölmekte olan kalıntılarıdır.
Güneş benzeri yıldızlar kırmızı devlere dönüştükten sonra bir süpernova olarak patlayacak kadar büyük değillerdir. Bu tip yıldızların dış katmanları zamanla yok olur ve çekirdekleri sonunda bir beyaz cüceye dönüşür. Bu nesneler genellikle bozulmamış helyum ve hidrojen atmosferlerine sahiptir, ancak bazıları, söz konusu yıldızların yörüngesinde dönen gezegenlerin parçalarının üzerlerine düşmesiyle kirlenir.
Bu kirli beyaz cüceleri inceleyerek çok şey öğrenmek mümkün.
Geçen hafta araştırmacılar, Samanyolu'ndaki bilinen en eski gezegenin kalıntılarının keşfini duyurdular. Bu yeni araştırma, gezegenlerin ve yıldızların hemen hemen aynı anda oluştuğunu gösteren bazı kanıtlar sundu.
Yıldızların doğum yeri olan nebulalar çoğunlukla hidrojenden oluşur ve toz tanecikleriyle doludurlar.
Yerçekimi kararsızlıkları, bu bulutsu parçalarının nihayetinde birçok yıldıza çökmesine yol açar. Bu taneler sonunda minik taşlara, sonra da sürekli çarpışan ve gezegenlere birleşen gezegenimsilere dönüşür.
Ekip 202 soğuk beyaz cüceyi inceledi ve farklılaşma süreciyle tutarlı kanıtlar keşfetti.
Bu, uzayda erimiş nesnelerde olur ve Dünya'nın merkezinde neden bu kadar çok demir olduğunu açıklıyor. Gelecekteki gezegenlerin bu asteroit benzeri parçaları için, erimeye muhtemelen bazı kısa ömürlü radyoaktif elementler neden oldu ve bu elementler sadece birkaç milyon yıldır oradalar. Bu da sürecin çok hızlı gerçekleşmesi gerektiğinin bir göstergesi.
Beyaz cücelerde bulunan kanıtlar, oldukça ilginç bir mekanizma sunmakta.
Cambridge Astronomi Enstitüsü'nden Dr Amy Bonsor yaptığı açıklamada, 'Çalışmamız, ilk objelerin yıldızla aynı anda oluşmasıyla, gezegen oluşumunun erken başladığı alanında büyüyen bir fikir birliğini tamamlıyor. Kirlenmiş beyaz cücelerin analizleri bize bu radyoaktif erime sürecinin tüm güneş dışı gezegenlerin oluşumunu etkileyen, potansiyel olarak her yerde bulunan bir mekanizma olduğunu işaret ediyor' diyor.
Bu, Jüpiter ve Satürn gibi gaz devlerinin büyümek için bolca zamanları olduğunu gösteriyor.
Gezegenlerin nasıl oluştuğuna dair hala belirsizlikler olsa da, yıldız sistemlerinin zaman çizelgelerinin her iki ucundaki araştırmalar yeni anlayışlar sağlıyor. Bonsor, 'Bu sadece başlangıç - ne zaman yeni bir beyaz cüce bulsak, daha fazla kanıt toplayabilir ve gezegenlerin nasıl oluştuğu hakkında daha fazla şey öğrenebiliriz. Nikel ve krom gibi elementleri takip edebiliriz. Böylelikle bir asteroidin demir çekirdeğini oluşturduğunda ne kadar büyük olması gerektiğini tahmin edebiliriz. Bu tür süreçleri ötegezegen sistemlerinde inceleyebilmemiz inanılmaz' diye açıklıyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Yorum Yazın