Astroloji Masalımız Tam Gaz Devam Ediyor: 12 Burç Topluca Tatilde!
Tatile gitmek onların da hakkıydı!
Zaten tatile çıkmayı kim sevmez ki?! Oğlaklar bile sever!
Dürbünle uzaktan izlediğimiz bu sahilde, gözümüze ilk çarpan kişi tabi ki delibaş Koç oluyor!
Sahile herkeslerden önce koşarak en güzel yeri kapmaya, şezlong bulmaya, sahiplendiğini belli etmek için de havlu bırakmaya başlıyor. Sıkıysa biri o havluları alsın, sıkıysa biri Koç'un seçtiği yerleri kapsın, sıkıysa...
Koç da bu düşüncelerini zaten aynı şekilde dışından da 'bu havluları burdan alanı, Allah'ıma kitabıma döverim haa... 5 kişi olsunlar, gene de döverim! Tatile geldik diye, burası bizim mekan değil diye sahipsiz sanmasınlar. Olmadı Aslan'ı, Yay'ı da çağırırım, beraber döveriz. Arkamız da sağlamdır hani' diye söylenerek dile getiriyor. Ortalıkta kimse yok ama Koç şimdiden kaptığı yerlerin alınması ihtimaline dahi bile sinirlenmiş durumda. Olsun, en azından dürüst çocuk vesselam.
Alevli deniz şortuyla kendi kendine söylenerek, her arkadaşı için bir şezlong kapıyor sahilin en güzel yerinden.
Söz konusu keyif olunca, Boğa da geç kalacak değil ya! Tüm karizmasıyla kumlar üzerinde görünüyor o da...
Ama yavaş yavaş yürüyor çünkü eli kolu dolu... Güneş kreminden tut, meyve sebze dolu saklama kaplarına kadar envai çeşit ihtiyaçla çantalarını doldurmuş. Gün içerisinde herkesin ona ihtiyacı olacak, bunu çok iyi biliyor. Koç'un seçtiği şezlonglar arasından dikkatli bir tercih yapmaya çalışıyor çünkü tahtına bir kuruldu mu, oradan kolay kolay kalkmayacak.
Kremleniyor, gözlüklerini takıyor; içeceğini sağına, atıştırmalıklarını soluna -yerinden kalkmadan ulaşabileceği bir uzaklığa- koyuyor. Kulaklıklarını da takıyor, tam keyfini çatmaya başlayacak ki....
İkizler tüm neşesi ve hızı ile yetişiyor!
'Koooç! Koç! Abi naber?! Boğaaa! Üstündeki ne güzelmiş! Yengeç birazdan geliyo! Aslan hala hazırlanıyo, Akrep nerede acaba?! Sabah otelde Oğlak birilerini azarlıyodu! Duydunuz mu?!' cümlelerini art arda dizerek muhteşem girişini yapıyor.
Koç, İkizler'in bu söylediklerine cevap vermek üzereyken, Boğa telefonundan müziğinin sesini birazcık daha açıyor, güneş gözlüklerini de kulaklıklarıyla beraber düzeltiyor ve derin bir nefes alarak başlamak üzere olan tüm bu karmaşayı görmezden gelmeye çalışıyor.
İkizler, kankası Terazi'yi aramaya başlıyor. Zira aktarması gereken dedikodular, göstermesi gereken yakışıklılar ve güzeller var!
Terazi ise elbette ki hazırlanmakla meşgul. Hangi bikiniyi giyeceğine karar verdi, tamam, ama hangi terliği alacak yanına?? Kolay mı bu sorulara cevap bulmak...
Çok güzel, çok karizmatik olabilirsiniz ama şu dünyada bir Yengeç'in ışıltısını geçemeyeceğiniz iki yer vardır: ev ve deniz kenarı...
Yengeç tatilde olmasına rağmen, deniz kenarında suya yakın olmanın hissiyatıyla yine evinde gibi hissediyor. İçgüdüsel olarak herkesin ihtiyacını hissediyor, tüm arkadaşlarına kol kanat geriyor. Bir taraftan İkizler'e 'çok açılma, oralarda akıntı var' diye bağırırken, bir taraftan da Koç'a güneş kremi sürmesini tembihliyor.
Kendisi ise güneş kremini üstün körü sürecek ve akıntıya aldırmadan denizde açılacak... Çünkü o kendisinden emin, o yuvasında...
Herkese dikkatli olmalarını tembihleyip, teker teker güvende olduklarını kontrol ettikten sonra Yengeç...
Efkar vakti geliyor! Yengeç denize baktıkça geçmişi hatırlıyor, eski yaraları suya anlatıyor, affediyor ve bu tatilden en karlı çıkan o oluyor. Yengeç için su şifadır!
Yengeç bu yüce duygularla dolarken; İkizler Boğa'yı "kalk! Kalk! Oturmaya mı geldik, haydi denize!" diye darlamaya başladı bile...
Bu tatilde İkizler'in kimden sopa yiyeceği konusunda herkesin tahminleri Boğa'dan yana!
Aslan da sahile kendisine yakışır bir giriş yapıyor!
İnsanları güldürüp eğleniyor; birazdan dalış tekniklerini gösterecek ama ondan önce mutlaka 'Hooop, şimdi şu harekete bakın, havada 3 takla atıcam!' diyerek de herkesin baktığından emin olacak.
Gün boyunca şen kahkahalarıyla, şakalarıyla, şapşallıklarıyla insanların içini Güneş'ten daha çok ısıtacak.
Başak ise "çık çık çık çık" diye kafasını sallayarak sakin adımlarla sahile giriş yaptı. "Mahvetmişsiniz güzelim sahilleri!"
Yok edilen ormanlar, kirletilmiş deniz, öldürülmüş hayvanlar, çöpler... Kimsenin değilse de Başak'ın umrunda!
Gamsız gibi bunları görmezden gelecek değil... Doğanın tadını çıkarmadan önce en azından ona olan borcunu ödemek, saygısını göstermek adına çevresine bakıp şöyle bir içleniyor. Kimse ama kimse doğanın işleyişini Başak kadar iyi anlamıyor, kimse de Başak kadar kıymet bilen ve vefalı olamıyor...
Terazi ise İkizler ile beraber dedikodusunu yaptığı, gözüne kestirdiği güzellerden / yakışıklılardan biriyle kanka oldu bile!
Hafif flörtle karışık sohbet ediyor, dans ediyor, şakalaşıyor... Terazi bu kısacık tatilden bile minik bir 'aşk' hikayesiyle dönecek. Dönüş yolunda mutlaka üzülecek. Çünkü Terazilik!
Akrep de yuvaya dönüş hissini yaşayanlardan...
Karanlık ketumun sahilde nasıl da hayat bulduğunu ve parlamaya başladığını görenler şaşırıyor. Seksapeline de diyecek yok tabi ki! Akrep her şeyden önce şöyle sert bir atlayışla derine dalmalı, suyun dibini görmeli ve sonra yavaş yavaş kalabalığa karışmalı...
Pembe, cart mavi, fosforlu yeşil mayolu saçma sapan hareketler yapan insanların arasından adeta bir deniz canlısı gibi doğal bir karizmayla geçip, kendisini suya bırakıyor.
Yay yine bildiğiniz gibi...
Bir yerden tekne bulmuş, çok ucuza kiraladığını söylüyor ama bizce kesin çaldı! Herkesi tekneye toplayıp karşı koya geçmek planında. Çünkü oralar daha güzelmiş! Ayrıca teknenin içi alkol doluymuş. Diğerleri gelmezse, tek başına gidecekmiş... Gider valla!
İkizler elbette ki Yay'ın ilk takipçisi oluyor. Koç ve Aslan da peşinden...
Koç, Aslan ve Yay zaten adeta kum yılanları takımı gibi! Tssss!
Eğlenmeyi bildikleri bir gerçek! Ama çevreye rahatsızlık da verebiliyorlar biraz... Abartılı hareketler, fazla arkadaş canlısı(!) tavırlar, gereksiz iddialı girişimler, aşırı bir neşe... Çünkü onlar ateş grubu; adeta roket takımı! 😂
Sahildeki güzel insanları, yukarıdaki yılansı ateş ekibinden koruyacak biri lazım tabi: Oğlak o semsert bakışlarıyla karşınızda!
Kızlara salça olmaya çalışanları sert bakışlarıyla savuşturan Oğlak; dost güven, düşmana korku saçıyor. Renkli deniz şortunun içinde bile ciddi görünebilen bir insan o!
Herkesin güvende olduğundan emin olduktan sonra çevreye dönüp bakıyor ve 'şuraya kurulacak bir otelden ne kadar kar edebileceğini' düşünüyor. Kafada tilkiler, rakamlar...
Kova ise sıradaşı bir eğlence sunmuş bile!
Sen onu nereden buldun, Kova?! Çalıştırmayı ne ara becerebildin, insanları ne ara böyle organize ettin?
Kova olmasa, birlik beraberlik ruhu olmazdı ya!
Balık ise en en en mutlu olduğu yerde şu an!
Gerçek dünyanın resmi kuralları bir kenara bırakılmış; herkesler tıpkı bir Balık burcunun hayalgücü kadar renkli olan mayolar giymiş, neşe içerisindeler! Bir Balık daha ne ister?!
Akrep ile beraber Balık, "bir daha mı geleceğiz dünyaya?!" dercesine en derine dalıyor, en çok onlar açılıyorlar!
Koç ve Yay onları uzaktan izleyip ince ince kıskanıyorlar. Zira buraların hakimi onlar! Ateşlerin sözü burada geçmez!
Herkes tüm farklılıklarına, uyumsuzluklarına rağmen barış ve huzur içerisinde tatile devam ediyor...
Asıl önemli olanın bizi sarıp sarmalayan doğa; tıpkı zodyaktaki gibi hayat veren ateş, toprak, hava ve su olmadan var olamayacağımızı, yani hepimizin koca bir bütünün parçası ve birbirimize muhtaç olduğumuzu anlayarak ve hissederek sımsıkı sarılıyoruz.
Derken bir telefon sesi geliyor... Meğer her şey Balık burcu editörün kafasında kurduğu bir hayalmiş... :(
'Mesai, metrobüs, fatura, sigorta' gibi kelimelerin fazlasıyla önemli olduğu gerçek dünyaya geri dönüyoruz. Tatile çıkmaya daha çok var... :(
Yorum Yazın
kova burcu neden bu kadar az acaba
Az ve öz 😂 canım kovalar ya az olsa da bayıldım gife ve yazıya :)
Tatilde bile mutlu olamayacak mıyım lan ben (Başak)
aaa sende mi başaksın
Editör sana bir sır vereyim mi? Boğalar sadece yemek yiyip yatmazlar.