Anoreksiya Hastalığını Yenip Aile Kuran Güçlü Kadının Umut Verici Hikayesi
İngiltere'den Olivia Cooper ciddi bir yemek yeme bozukluğu olan anoreksiya ile savaştı. Sağlığına kavuşup aile kurmayı başaran Olivia'nın umut dolu hikayesini The Sun'dan derledik.
Olivia Cooper gençken anoreksiya hastalığına sahipti.
Yalnızca 28 kilo olan genç kadın kıyafetlerini çocuk reyonundan almak durumundaydı.
Olivia'nın kilosu hakkındaki takıntısı gün geçtikte daha tehlikeli bir hal aldı.
'Okuldayken çok aktiftim. Sürekli spor yapardım. Ergenlik yıllarımda ise dış görünüşümle ilgilenmeye başladım. Aşırı egzersiz ve yemek yememe, anoreksiyayı kaçınılmaz yaptı.'
Ama bu sıkıntılı hastalıkla savaşmayı kafasına koymuştu Olivia!
Çok geç olmadan hastaneye yatmayı kabul etti. 2002 yılında başlayan zorlu ve yorucu süreç 1 yıl sürdü. 'Bizi her pazartesi ve perşembe tartıyorlardı. Bize uygulanan diyet çok sıkıydı ve yemekten sonra gözlemleniyorduk. Her hafta kan testi yapılıyordu. Çok korkutucuydu!' diyor.
Onun motivasyonu aile kurma arzusuydu.
'Bir gün hastane odamdaki duşta bayılıp düştüm ve başımı çarptım. Ailem perişan olmuştu. Sonra kendime 'Ben ne yapıyorum? Bu kötü hastalığın kurbanı olmak istemiyorum. Anne olmak istiyorum' dedim.'
Anoreksiya hastalığının ortaya çıkardığı sağlık problemlerinden biri de kısırlık. Olivia kendi ailesini telaş içinde görünce çocuk sahibi olmak istediğini anladı. Bu motivasyon Olivia'ya hastalığı yenmesi için güç verdi.
Olivia artık tamamen iyileşmiş durumda!
31 yaşındaki kadın sağlığına ve ideal kilosuna ulaştı. Vücudunu ve yemek yemeği sevmeyi öğrendi.
Ayrıca 2 çocuk annesi.
Eşi Marcus ile 2011'de tanıştılar. 2 yaşındaki kızı Bella ve 10 aylık oğlu Jack ile hiç olmadığı kadar mutlu.
Daha da önemlisi kendisiyle barışık.
Eşi Marcus ve ailesi tarafından desteklenip koşulsuz sevildiğini dile getiriyor.
İyileşme süreci zorlu olsa da sonuç mükemmel.
'Önceden bir elma yediğimde onu eritmek için 16 kilometre yürüyordum. Bu alışkanlığı atlatmak zor oldu. Artık bir rejimim yok. Çocuklarınız küçükse yeterince yoğun tempolu bir hayatınız oluyor.' diyor ve yaptığı tek egzersizin çocuklarının peşinden koşmak olduğunu itiraf ediyor.
"Anoreksiyanın size hükmetmesine izin vermeyin."
'Anoreksiya doğru değil. Bu hastalığın sizi kontrol etmesine göz yummayın. Hayat yaşamak ve sağlıklı olmak içindir. Hatta daha fazlasıdır.' diyor ve ekliyor: 'Böyle söylendiğinde kulağa zor geldiğini biliyorum ama başarabilirsiniz. Ben kanıtıyım!'
Yorum Yazın